Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesi istemine ilişkindir....

    Muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin davalar ancak taraflar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasının varlığı ya da kamulaştırma işlemine tabi tutulan taşınmaz üzerindeki muhdesatlar hakkında görülebilir. Ortaklığın giderilmesi davasında karar verilmiş ve kesinleşmiş ise davacının muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında ispat yükü, davacı taraf üzerinde olup davacı taraf muhdesatı kendi adına ve hesabına meydana getirdiğini her türlü delille kanıtlayabilir....

    Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Hukuki yarar dava koşulu olup muhtesat aidiyeti davalarının dinlenebilmesi için davacı tarafın dava açmakta hukuki yararın bulunması zorunludur. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası, kamulaştırma işlemi v.s. dava bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....

    Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine göre taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhtesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilir. Taşınmazın üzerinde dosyaya ibraz edilen ziraatçi bilirkişi raporuna göre, mevcut ağaçların yaşları da nazara alınarak davacı tarafından tespitten önce dikilen ağaçlar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi gereğince davacı adına muhtesat olarak kütüğün beyanlar hanesine şerh verilmesi gerekirken, muhtesat konusunda hüküm kurulmaması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kadastro Mahkemesinin 1975/439-1991/9 sayılı kararı ile gerçek kadastronun, müstakil parseller halinde tespiti yapılmak üzere tutanak ve dosyanın Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi üzerine; satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ev ve tarla vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, öncesinde Hazine adına tespit edilen taşınmazlar hakkında ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayıldığı ve taşınmazların Hazineye ait yerlerden bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 2905 ve 2920 parsel sayılı taşınmazların ham toprak vasfıyla davacı Hazine adına tesciline; 2905 sayılı parsel üzerindeki tespitten önce inşa edilmiş bulunan 48,44 metrekare yüzölçümündeki evin muhtesat olarak kütüğün beyanlar hanesine davalı ... adına şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Kadastro Mahkemesinin 1975/439 Esas, 1991/9 sayılı kararı ile gerçek kadastronun, müstakil parseller halinde tespiti yapılmak üzere tutanak ve dosyanın eklerinin Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi üzerine; satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kargir ev ve tarla vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, öncesinde Hazine adına tespit edilen taşınmaz hakkında ikinci kadastronun geçersiz olduğu ve taşınmazın Hazineye ait yerlerden bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 2911 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfıyla davacı Hazine adına tesciline; taşınmaz üzerindeki tespitten önce inşa edilmiş bulunan ev ve ahırın muhtesat olarak kütüğün beyanlar hanesine davalı ... adına şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 2930 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfıyla davacı Hazine adına tesciline; taşınmaz üzerindeki tespitten önce inşa edilmiş bulunan ev ve ahırın muhtesat olarak kütüğün beyanlar hanesine davalı ... adına şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 23.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Hukuki yarar dava koşulu olup muhtesat aidiyeti davalarının dinlenebilmesi için davacı tarafın dava açmakta hukuki yararın bulunması zorunludur. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası, kamulaştırma işlemi v.s. dava bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....

            Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad. 114/1- h, 115). Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhtesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut davada, davacı tarafın dava açmakta hukuki yararı bulunmamakadır. Muvaaza iddiasına dayalı olarak ileride dava açılacak olunması hukuki yararın varlığı olarak kabul edilemez. Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi tarafından dava şartı yokluğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1954 KARAR NO : 2022/1344 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULDAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2019/292 2021/140 DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen Muhdesat Aidiyetinin Tespiti davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelemesi davalı T6 vekili ve davalı T4 vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında Buldan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/493 esas sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, taşınmazların iştirak halinde mülkiyet olduğunu, müvekkilinin 453 ada 9 parseldeki taşınmazda kendisinin olan muhtesatlar olduğunu, ayrıca tarlaya çeşitli sayıda ağaç ve bağ diktiğini, bu yapılanların taşınmazın değerine katkı yaptığını, Sulh Hukuk Mahkemesince taraflarına süre verildiğini belirterek taşınmaz üzerindeki muhtesatların...

            UYAP Entegrasyonu