Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, muhdesat konusunda bütün paydaşlar ittifak etmediği takdirde, taraflara, muhdesatın aidiyeti konusunda görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmeli; dava açıldığı takdirde bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmeli; açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmelidir. Diğer yandan, muris Hüseyin Adıgüzel mirasçıları lehine muhdesat bedelinin ödenmesine karar verilmiş ise de yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak tespit edilecek yüzdelik oran esas alınmak suretiyle satış bedelinin dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken infazda karışıklığa neden olacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ...'...

    Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde muhdesat mevcut olup, muhdesatın aidiyeti konusunda tapuda şerh olduğu ve bilirkişiye muhdesata ilişkin oranlama yaptırıldığı halde, mahkemece hükümde satış bedelinin dağıtılmasında bu muhdesat oranlarının gösterilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİ Dava, muhdesatın aidiyeti istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olaya gelince; mahkemece, tarafların muhdesat iddiası hakkında beyanları alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki bu muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durulması, ittifak etmiyorlarsa muhdesat iddiasında bulunan tarafa bu konuda muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek azın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması, verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde ise o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmesi gerekirken, davacılar vekiline muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmak üzere süre vermeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş...

          Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar.Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722,724,729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez.Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

            Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; yargılama sırasında davalı ... muhdesat iddiasında bulunmuş, davacı da davalının muhdesat iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak ettikleri anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi davalıya, geri kalan bedelin ise tapu kaydındaki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, muhdesat oranlaması yapılmaksızın satış bedelinin tamamının tapu kaydındaki payları oranında taraflara ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlar üzerinde muhdesat niteliğinde yapı bulunduğu ve istinaf eden bir kısım davalı tarafça muhdesat iddiasında bulunulduğu, ancak mahkemece muhdesat iddiası ile ilgili usulünce inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....

              Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

                Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

                  Tüm bu sebeplerle; a-İlk derece mahkemesince bir kısım davalılar vekiline muhdesat aidiyeti davası açması hususunda duruşmada usulüne uygun olarak kesin süre verilerek, dosya safahatına göre muhdesatın aidiyeti hususunda bir dava açılır ise bu dava sonucunda verilecek hükmün kesinleşmesinin beklenmesinden sonra; b-Mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak muhdesat şerhinde belirtilen yapılarla,muhdesat şerhinde gösterilen yapılar haricinde başkaca muhdesat iddiasına konu yapı varsa ayrıca bu yapıların da haritasında fen bilirkişisince işaretlenmeli ve bu yapılar ile müştemilatının aidiyeti hususunda gerektiğinde taraflara tanıklarını dinletme imkanı tanınmalı,muhdesat aidiyetine ilişkin açılmış bir dava var ise bu dava sonucunda kesinleşecek mahkeme ilamı ile bu ilamın dayanağı olan muhdesata ilişkin haritası zemine ayrıca uygulanmalı, muhdesatlar ve müştemilatları detaylı bir biçimde haritaya bağlanıp ve fen bilirkişisince de fotoğrafları çekilmek ve bu fotoğraf numaraları harita üzerinde...

                  UYAP Entegrasyonu