Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu davanın davalı yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bu davanın bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerekir iken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden , kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesinin 25.09.2019 tarihli 2018/5274 Esas ve 2019/5863 Karar sayılı ilamında belirtilen "Muhtesatların aidiyetine ilişkin tarafların muvafakati olduğu halde muhdesat oranlaması yapılmadan satış bedelinin dağıtılması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemece, "1618 ada 362 parseldeki ortaklığın tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin tapudaki hisseleri ve mirasçılık belgesindeki payları oranında hissedarlara ödenmesine, davalı ...'a aidiyeti belirlenen yapı ve ağaçlar için satış bedelinin %9.8'inin, davalı ... mirasçıları olan dahili davalılar ..., ..., ... ve ...'a aidiyeti belirlenen yapı ve ağaçlar için satış bedelinin %44'ünün bu davalılara, arsa bedeline karşılık gelen %46,20'nin ise taraflara tapudaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında verilmesine" karar vermiştir. V. TEMYİZ A....

      Yukarıda değinilen ilkeler uyarınca muhdesatın değerinin ve oranının belirlenmesi, muhdesatın aidiyeti konusunda taraflar anlaştıkları takdirde muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması, anlaşamadıkları takdirde muhdesat iddiasında bulunana dava açmak üzere süre verilmesi, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Mahkemece, dava konusu taşınmazdaki muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi davacıya, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması ve harcın taraflardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda tahsiline şeklinde hüküm tesis edilmemiş ise de belirtilen husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan muhdesat bedelinin tespiti ve kamulaştırılan muhdesatın davacı idareye aidiyeti davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 27.09.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir....

            Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır....

              ada 206 parsel sayılı taşınmazın takyidatları ile birlikte İİK hükümleri gereğince açık artırma yolu ile satışı sureti ile ortaklığın giderilmesine ve satış bedelinin dosyada mevcut tapu kaydındaki paylar ve veraset belgesine göre paydaşlara payları oranında ödenmesine; satış bedelinden taşınmaz üzerindeki muhdesatların belirlenen yüzde %20,72 bedelinin satış bedelinden davacıya ödenmesine, arsa karşılığı %79,28 satış bedelinin ise bütün paydaşların tapu ve veraset payları oranında taraflara satış bedellerinden ödenmesine” karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

                İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Silifke Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/225 esas 2018/510 karar sayılı ve 22/05/2018 tarihli kararı ile muhdesat aidiyeti talebine konu edilen Silifke İlçesi Atik Mahallesi 54 ada 71 parselin ve 72 parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satılmak suretiyle giderilmesine karar verildiği, kararın 28/06/2018 tarihinde kesinleştiği, bu halde taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı gibi taşınmaz ve muhtesatın kamulaştırmaya konu olduğuna dair herhangi bir iddia, savunma, bilgi ve belge de bulunmadığı dikkate alındığında, davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, bir başka deyişle dava şartının gerçekleşmediği dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerle anlaşılmış olup davacının aidiyetin tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı dikkate alınarak davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

                Ne var ki mahkemece 117 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin paydaşlara bu oranda dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde kaba inşaatın davacıya ait olduğunun tespiti şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durumda ...’nin yukarıdaki ilkeler uyarınca muhdesat iddiasının değerlendirilmesi, muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak etmeleri veya açılacak dava sonucunda bu hususun kanıtlanması halinde kaba inşaatın davacıya ait olduğu hususunda ittifak bulunduğu da gözetilerek bilirkişiden ek rapor alınarak taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi satış sonucunda muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşlara geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekmektedir. Açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

                  Bu durumda mahkemece, öncelikle tüm tarafların muhdesat iddasını kabul edip etmediklerine dair beyanlarının tespit edilmesi, muhdesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhdesat iddiasında bulunan davacı ... vekiline muhdesatın aidiyeti konusunda dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul etmesi veya muhdesatın aidiyeti davası açılıp da muhdesatın davacı ...’ya aidiyetine karar verilmesi halinde; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuşçasına davaya devam edilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeden...

                    UYAP Entegrasyonu