a ait muhdesat iddiası hususunda tüm paydaşların ittifak ettiği anlaşılarak dava tarihi itibariyle hesaplanan değerlerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmiştir. Hüküm sonucunda, satış bedelinden, %6,27 muhdesat bedelinin davalı ...'a ödenmesine, muhdesat bedeli çıkartıldıktan sonra kalan satış bedelinin paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, satış bedelinin dağıtılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı T6 vekili cevap dilekçesinde; Davacı taraf dava dilekçesinde özetle, Ulubey İlçesi Kadıncık mahallesinde 6 sayılı parselden 1417 ve 1418 parsel olarak ifraz edilip kamulaştırılan gayrilmenkul üzerinde ev, iki adet ahır ve samanlık ile fındık bahçesi,ceviz,armut,erik,tut üzüm kızılağaç gibi çeşitlerden oluşan kültür ve meyve ağaçlarının kendilerine ait olduğundan bahisle,çıplak mülkiyeti davalılara ait olan kamulaştırılan alandaki muhdesat ile ilgili kamulaştırma bedelinin davalılara ödemiş olduğunu, muhdesatla ilgili olarak davalılara ödenen bedelin sebebsiz zenginleşme hükümlerine göre davalılardan iadesini talep ettiklerini, yargılama aşamasında muhtesat bedelinin tam olarak belirlenmesi anında artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL muhtesat bedelinin ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve iddia etmiştir. Davacının arz üzerinde ve bitki örtüsü Üzerinde herhangi bir hak ve hukuku bulunmamaktadır....
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair verilen ilk karar, Dairemizin 17.04.2017 tarih 2015/11395- 2017/3079 E-K bozma ilamı ile “…Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Hüküm sonucunda “129 ve 63 parsel için verilen kararın düzeltilerek onanmasına, davaya konu 108 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ise üzerindeki ev, samanlık ve ambarın bedelinin davalılardan ..., ... ve ...'a aidiyetine ve bedelinin eşit olarak bu kişilere ödenmesine” ifadeleri yer almakta ise de; yukarıda anılan ilkeler ışığında bilirkişi raporu alınmaksızın ve muhdesat oranlaması yapılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ve anılan (108 ada 8 sayılı) parsel yönünden hükmün bozulması gerekmiştir." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur....
Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....
Mahkemece verilen 21.11.2012 tarihli ve 2012/657 Esas, 2012/1119 Karar sayılı karar, Dairemizin 27.06.2013 tarihli ve 2013/8329 Esas, 2013/9898 Karar sayılı bozma ilamıyla, borçlu ortak ...'ın 07.06.2012 tarihi itibariyle borcunun 149.977,03 TL olarak belirlendiği halde mahkemece yerinde yapılan keşif sonucu tespit edilen ve borçlu ortağın payına isabet eden dava konusu taşınmazların değerleri toplamının 2.950.429,49 TL olduğu, bu durumda borçlu ortağın payı belirlenip borç miktarının tespiti ile borca yetecek kadar taşınmazın satışına karar verilmesi gerektiği ve paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa satış sonunda elde edilecek bedelin oran kurulmak suretiyle bölüştürülmesi gerekirken 103 ada 2 parsel ve 104 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan muhdesatların satış bedelinin muhdesat sahibine verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında ortaklara dağıtılır. Öte yandan, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266. Maddesi gereğince mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyeti hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup taşınmazın üzerindeki muhdesatlarla birlikte değeri 430.550,00 TL, muhdesat bedeli ise 22.000,00 TL olduğu halde satış bedelinin % 67,72' sinin muhdesat sahibine verilmesi isabetli değildir....
Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. .//.. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....
Mahkemece paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının karar yerinde gösterilmesi gerekir. Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....
Sayılı dosyasında bu iyileştirmelere ilişkin hüküm kurulmamış olması ve yine karardan sonra davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre de diğer paydaşa karşı bu konuda ayrı bir dava açmasının mümkün olduğu anlaşılmış olmakla, ilk derece mahkemesince verilen kararda yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak; İlk derece mahkemesinc 3 No'lu bentte satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağı hükme alınmış ve muhdesat değerine karşılık gelen bedelin paydaş Salih Özrenk'e ödeneceği belirtilmişken 5 No'lu bentte satış bedelinin tapu ve veraset ilamındaki paylarına göre taraflara verilmesine denilmesi suretiyle iki bent arasında çelişki yaratılması uygun olmamıştır....
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Mahkemece paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının karar yerinde gösterilmesi gerekir. Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir....