Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin dava dilekçesinde her ne kadar davanın muhdesat aidiyeti tespiti ile bedelinin belirsiz alacak davası olduğu yazılmışsa da dava dilekçesinin istem sonucunda ve davacının ön inceleme tutanağındaki talep ve beyanlarından muhdesat aidiyeti tespitiyle ilgili bir istek bulunmadığı halde bu istek hakkında kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Alacak davasıyla ilgili temyiz istemine gelince; davacının talebi ve halefiyet kuralı da dikkate alınarak mahkemece kesin hüküm olduğu düşünülen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/269 Esas ve 2011/339 Karar numaralı kesinleşen kararı taraflar yönünden davacının aleyhine kesin hüküm konusu olmadığı gibi, davacı taraf lehine güçlü delil teşkil eder....

    "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 2/B alanında yapılan kadastro öncesi nedene dayalı muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 22.05.2017 tarihinde dosyanın kadastro öncesi nedene dayalı muhdesat aidiyeti istemini içerdiği gerekçesiyle Yargıtay 16. Hukuk Dairesine aidiyetine karar verildiği, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince 28.12.2020 tarihinde davanın kullanım kadastrosuna ilişkin olduğu, dosyanın 2/B'ye ilişkin kadastro incelemesine esas güncelleme listeleri ve kadastro tutanaklarının temini için mahkemesine iade edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (8)....

      ün temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı şirketin temyiz itirazlarına gelince; Davacı, fabrika binası için ödenen aylık net 600TL olan kira bedelinin 10/08/2010-09/08/2011 dönemi için 15.000 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı dava konusu taşınmazın yalnız 3,5,6 ve 13. Bölümlerinin davalı Isı dünyası tarafından kullanıldığını, ayrıca 6 ve 13 nolu bölüm muhdesat olup muhdesatın aidiyeti için ... tarafından açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının ... 2. AHM nin 2007/358 E nolu dosyasında derdest olduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 23.03.2007 tarihinden itibaren davalı Isısan şirketi kullanımında olan 4 adet bölümünün toplam kira bedelinin net 7.765,50 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/283 Esas sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açtığını beyan etmiştir. O halde Mahkemece, bu davanın davalı yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bu davanın bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerekirken anılan davanın sonuçlanması beklenilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/560 Esas sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açtığını beyan etmiştir. O halde Mahkemece, bu davanın davalı yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bu davanın bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerekirken anılan davanın sonuçlanması beklenilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; satıştan elde edilecek miktar üzerinden hesaplanacak harcın paydaşlardan hangi oranda tahsil edileceğinin hükümde gösterilmemesi de isabetsizdir....

            Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, dava konusu 795 parselde davacının malik olmadığını, davacının bu parsel üzerinde 2 katlı bina ve müştemilatını satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, dava konusu parsele ilişkin davacının da müdahil olduğu ortaklığın giderilmesi davası olduğunu, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerindeki evin davacıya aitolduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece; aidiyeti istenen 2 katlı ev ve müştemilatının davacı tarafından yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Davacı tapu maliki değildir....

                Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava konusu 529, 543,1298, 2976 ve 2978 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalılar vekilinin 547 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur....

                  İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile, taşınmaz üzerindeki muhdesat seranın, davacıya ait olduğunun tespitine, kamulaştırma bedelinin faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddine karar verilmesi üzerine davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf dilekçesinde kararın kaldırılmasına ve muhdesatın hazineye ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Davadaki talep, ilk derece mahkemesinin kararı, istinaf edenin sıfatı ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetildiğinde; uyuşmazlık taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetine yönelik olup davacının alacak ve faiz ödenmesine ilişkin talepleri ilk derece mahkemesince reddedilerek istinafa başvurulmadığından istinaf incelemesinin de muhdesatın aidiyeti davasında verilen karara yönelik olarak yapılması gerektiği, belirtilen konunun ise Dairemizin görevleri arasında bulunmadığı anlaşılmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, 2/B. arazisine yönelik muhtesatın aidiyeti istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,02.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu