Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1290 Esas sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açtığını beyan etmiştir. İlgilisinden getirtilen belgeler incelendiğinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1290 Esas sayılı dosyasında, dava konusu 3322 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili muhdesat aidiyetinin tespiti davasının bulunduğu görülmüştür. O halde Mahkemece, bu davanın davalı yararına sonuçlanması halinde bütünleyici parçanın aidiyeti belirlenmiş olacağından satış bedelinin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dağıtılması gerekecektir. Mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin bu davanın bekletici mesele yapılması ve satış bedelinin bu davanın sonucuna göre dağıtılması gerektiğinden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün 3322 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulması gerekmiştir....

    Davalı vekili, dava konusu taşınmazın ikinci katı ile ilgili muhdesat oranlaması yapılmaksızın karar verilmiş olması gerekçesi ile hükmü temyiz etmiştir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Duraksamadan belirtmek gerekir ki; mevcut bir muhdesata sonradan yapılan iyileştirici imalatlar yeni bir muhdesat meydana getirme sayılamayacağı gibi, bu amaçla yapılan giderler de mevcut muhdesata değer kazandıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. Aynı şekilde bütünleyici parça niteliğinde olmayıp her zaman için ana taşınmazdan sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşyalar da teferruat niteliğindedir....

      İnceleme konusu karar, muhdesat aidiyeti tespiti istemine ilişkin olup, belirgin şekilde Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı gereği Dairemizin inceleme kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (8).Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (8).Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olaya gelince; davalı ... ve arkadaşları tarafından, muhdesat iddiası ileri sürülmüş olup, muhdesat iddiasının kabul edilip edilmediği hususunda tarafların beyanlarının alınmadığı gibi muhdesat iddiasında bulunan davalılara da muhdesatın aidiyeti davası açmak için süre verilmediği anlaşılmaktadır....

          in muhdesat iddiası bulunduğundan tarafların muhdesatın aidiyeti konusundaki beyanları alınması, muhdesatın aidiyeti konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi, muhdesatın aidiyeti konusunda tarafların uzlaşması veya muhdesatın aidiyetinin tespiti hakkında açılan dava sonucunda paydaş veya bazı paydaşlara aidiyetine karar verilmesi halinde bilirkişilerden yukarıda anlatılan ilkeler ışığında 2018 parsel sayılı taşınmazda dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerlerinin ayrı ayrı tespit edildiği, taşınmazın tüm değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlendiği...

            Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; davaya konu taşınmaza ait ... kaydının incelenmesinde, beyanlar hanesinde, parsel üzerinde bulunan kerpiç binaların ... ve ... ...'e ait olduğuna ilişkin şerh bulunmaktadır. Mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen 11.08.2003 tarihli bilirkişi raporunda da taşınmaz üzerinde birden fazla kerpiç binanın bulunduğu belirlenmiş, temyiz eden davalı ...'in 29.09.2006 tarihli dilekçesindeki evlerin maliklerinin tespiti istemi üzerinde durulmamıştır. Mahkemece yukarıdaki esaslar ve tapudaki şerhler doğrultusunda davalı ...'un babası ... ile davacı ... ...'...

              İlk derece mahkemesince; "…muhdesatın tespiti davalarında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini ortaklığın giderilmesi davasında açıkça kabul ederek uyuşmazlık çıkarmayanlar dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu kayıt maliklerinin veya mirasçılarının davada taraf olmaları zorunludur. Bursa 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/139 Esas sayılı dosyasının 16/06/2020 tarihli celsesinde dosyamız davalıları Saliha ve Remziye'nin dosyamız davacı Ali'nin 3. Kata yönelik muhdesat iddiasını kabul ettiklerini beyan ettikleri anlaşılmış olup bu davalılar aleyhine muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin açılan davada davacının hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davacının muhdesat aidiyetinin tespitine ilişkin davasının davalılar Saliha ve Remziye yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

              Somut olaya gelince; davalı ...’ın dava konusu 40 ada 59 parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesata yönelik, Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/165 E-2013/51 K sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açtığı, mahkemece taşınmaz üzerinde bulunan 2 oda, 1 mutfak ve banyodan oluşan yerin davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Hükme esas alınan 08.01.2016 tarihli inşaatçı bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın ekonomik değerinin olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, satış bedelinin mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara; muhdesatın satış bedelinin ise davalı ... mirasçılarına ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü temyiz eden ... mirasçısı ..., temyiz dilekçesinde muhdesatın ... mirasçıları tarafından halen mesken olarak kullanıldığını beyan etmiştir....

                Dava muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Davacılar tarafından ilk derece mahkemesince verilen kararın, davalılar T6 T5 ve T7 hakkındaki yargılama giderleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuş olup hükmün diğer yönlerine ilişkin bir istinaf bulunmamaktadır. Kural olarak muhdesat aidiyeti davalarında her bir davalı için dava değeri arzın değerinden ari muhdesat bedelinin taşınmazdaki paylarına isabet eden kısmıdır. Bilirkişi kurulunca 55.500 TL olarak hesaplanan toplam muhdesat değerinin davalılar payına düşen kısmının toplamı 2601 TL olup bu dava değerine göre vekalet ücreti dahil yargılama giderinden paylarına düşen yargılama gideri ise 914,69 TL’dir Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/(2) maddesi; «Miktar veya değeri dört bin dörtyüz (5.880,00 TL) Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.» düzenlemesini içermektedir....

                UYAP Entegrasyonu