Davacı gerçek kişi vekili, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğu halde tespitin Hazine adına yapılmasının ve taşınmazın müvekkilinin kullanımında olmasına rağmen davalı kişi lehine kullanım şerhi verilmesinin hatalı olduğu iddialarıyla, taşınmazın Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili, bu husus uygun görülmediği takdirde davalı gerçek kişi lehine verilen muhdesat ve kullanım şerhinin iptali ile müvekkili lehine şerh verilmesi istemleriyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın fiili kullanıcısının davalı kişi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
a ait ve fiilen bu kişinin kullanımındadır," şerhinin ve "taşınmazın edinme sütünunda yer alan ... isimlerinin ... olarak düzeltilmesine" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 28/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi....
Eldeki davada, davalıların çekişme konusu taşınmazda kayda ve mülkiyete dayalı bir haklarının bulunmadığı, tapu kaydındaki muhdesat şerhinin ilgililerine şahsi hak tanıyacağı, bu durumda ayni hak niteliğinde olan mülkiyet hakkına üstünlük tanımak suretiyle, yukarıda bahsi geçen TMK’nin 722. ve 723. maddelerindeki düzenlemeler de dikkate alınarak davalıların haksız müdahalesinin önlenmesine ve kal’e karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile elatmanın önlenmesi ve kal isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir . 2.Davalı-karşı davacının temyiz itirazlarına gelince, mahkemece karşı davacı yanın talebi hakkında, asıl davada muhdesat bedellerinin depo edildiği ve asıl davada TMK’nin 722. ve 723.maddeleri anlamında muhdesat sahipleri lehine tazminata hükmedilmesi durumunda tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek koşuluyla, esasa girilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle, davacı tapuda şerhedilmiş muhdesat hakkı sahiplerine karşı terkin ve iptal istenmedikçe...
ya aittir" şerhinin düşüldüğünü, taşınmaz üzerinde bulunan kargir evin hissedarların babası olan ... tarafından sağlığında yapıldığını ve ölene kadar murisin oturduğunu belirterek dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde yer alan "parsel üzerindeki kargir ev ...'ya aittir" şerhinin tapunun beyanlar hanesinden terkinini ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini"talep ve dava etmiştir. II....
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde davalı gerçek kişiler lehine verilen kullanım şerhinin doğru olmadığı iddiasıyla, davalı kişiler lehine kurulan kullanım şerhinin iptali ile müvekkili lehine kullanım ve muhdesat şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... mahallesi 1340 ada 22 parselin kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın bahçe niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline ve beyanlar hanesine “6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır, iş bu taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı betonarme binanın (muhdesatın) davacı ...'a ait olduğu, bahçe ve üzerinde bulunan binanın 25 yıldan beri Şerafet oğlu ... ve Mustafa oğlu ...'un kullanımındadır." şerhinin düşülmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalı ... vekilleri ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davacının davalılar .... ve ... aleyhine açtığı davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 13288 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 29.04.2014 tarihli bilirkişi raporu ve krokisinde sarıya boyalı olarak 21/A ile gösterilen 1.150.02 m2'sinin davacının zilyetliğinde olduğunun tespiti ile tapunun muhdesat bilgileri hanesindeki "... oğlu ... kullanımındadır" şerhinin iptal edilerek "7.581,82 m2'si ... oğlu 1964 doğumlu ..., 1.150.02 m2'si ... kızı 1950 doğumlu ... kullanımındadır" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Somut olayda, uyuşmazlık konusu .... ili, ... ilçesi, ... köyü 124-c-15-d pafta 636 parselde kayıtlı bulunan tarla vasfında taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, tutanakta muhdesat kaydı olarak “ağaç” ve kullanıcı olarak ... oğlu ...'in yazıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, 3402 sayılı Kanunun Ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak davalı gerçek kişinin adının şerh verildiğini ileri sürerek, kullanıcı şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın adına beyanlar hanesine şerh verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Bu halde, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1....
ya ait hisseyi satın aldığını ve kendi kullanımında olduğunu ileri sürerek,... lehine verilen şerhin iptali istemiyle; davacılar ... ve ... ise, çekişmeli parsel içindeki su kuyusunun kendilerine ait olduğunu ileri sürerek, davalı ... lehine verilen muhdesat şerhinin iptali istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davalı ...'e yönelik açılan davanın reddine, davalı ... ...'ya yönelik açılan davanın ise kabulüne; çekişmeli taşınmazın 2/B vasfı ile Hazine adına tesciline, beyanlar hanesindeki mevcut zilyetlik şerhinin iptali ile yerine dava konusu taşınmaz ve üzerindeki kargir evin 35 yıldan beri 1/3 hisse ile ... ve 2/3 hisse ile ...'nın kullanımlarında ve üzerindeki evin kendilerine ait olduğu, taşınmaz içerisindeki su kuyusunun ise davalı ...'e ait olduğu şerhi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Üzerindeki bir katlı kargir ev Hüseyin oğlu ...’a aittir” şerhinin terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile; ... İli, ... Beldesi, ... Mahallesi 154 ada 33 sayılı parselin tapu kaydında taşınmazın 1978 yılından beri Hüseyin oğlu ...”ın kullanımında olduğu ve üzerindeki bir katlı kargir evin Hüseyin oğlu ...”a ait olduğuna dair şerhin iptali ile kaydından terkinine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kadındaki irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut Olaya gelince; dava konusu 509 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "A harfli ev... oğlu...'a, B harfli ev ... oğlu...a aittir" şeklinde muhdesat şerhinin bulunduğu görülmektedir. Hükme esas alınan 09.10.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda A harfli binanın...'a ait olduğu belirtilerek değeri 50.000,00 TL olarak belirlenmiş olup B harfli binanın ise eskiden yıkılmış olduğundan değerlendirmesinin yapılamadığı görülmektedir. Tapu kaydında... oğlu ...a ait olduğu belirtilen B harfli evin yıkılmış olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmakta ise de mahkemece hüküm sonucunda bilirkişi raporunda A harfli bina için belirlenen oranın ...mirasçılarına ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....