ın kullanımındadır" şerhinin ve "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürü Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının'' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağını iddia ederek, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1976 yılından beri ... oğlu ... kullanımındadır" şerhinin ve "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürleri lehine tesis edilen irtifak hakkının'' kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürü Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
Kadastro Mahkemesinin 2002/2 - 15 sayılı dosyası ile ifrazen 273 ve 274 sayılı parsellere ayrıldığını ve 383,48 m2 yüzölçümlü 2/B niteliğiyle Hazine adına tescil edilen 273 sayılı parsel üzerindeki meyve ağaçlarının davacıya ait olduğu yönünde muhdesat şerhi konulduğunu, buna rağmen, 2004 yılında aynı taşınmaza "eylemli orman" şerhi konulduğunu belirterek, "eylemli orman" şerhinin silinmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, taşınmazın kadim bahçe olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 273 sayılı parseldeki "eylemli orman" şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Yörede 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, 13.06.1990 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 1963 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır....
Ancak; 1)Dava konusu taşınmaz üzerinde davalılar murisi adına olan muhdesat şerhinin terkinine karar verilmemesi, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, kamulaştırma ......... bedeli arasındaki fark bedele 20.01.2014 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken bedelin tamamına faiz işletilmesi ve faiz başlangıç tarihinin infazda tereddüt yaratacak şekilde gösterilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasına yeni bir bent olarak (Dava konusu...... Mahallesi 1046 ada 104 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan “üzerindeki 63 kapı nolu ...... Bayata aittir” şerhinin kaldırılmasına,) cümlesinin yazılmasına, b)Hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin ve tashih şerhinin çıkartılmasına, yerine (.........
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince, dava konusu 7566 ada 3 parsel sayılı taşınmaz imar uygulaması sonucu 3, 22, 23, 24 parsel sayılı taşınmazlardan alınan payların birleştirilmesi ile oluşmuştur. Dosya içerisindeki bilirkişi raporuna göre, 24 parsel sayılı taşınmazda bulunan Hazine fazlalığı şerhinin dava konusu edilen taşınmaza uygulanması sonucu Hazine payına düşen 11,34 m2 ve davacı payına düşen 7,24 m2 Hazine fazlalığı bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında da Hazine fazlalığı şerhi mevcut olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda, üzerinde bulunan bina nedeniyle satış bedelinin oran kurulmak suretiyle dağıtılmasına karar verilmiş ise de uygulanan bu yöntem arsa bedeli Hazine fazlalığının düşülmesi suretiyle belirlendiğinden doğru değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1644 KARAR NO : 2023/324 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2020/274 ESAS, 2021/534 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Şerhinin Düzeltilmesi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf yoluyla incelenmesi istenilmekle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosyanın yapılan incelemesi sonunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; " 2019 yılı içerisinde Dodurga İlçesi'nde gerçekleştirilen kadastro çalışmaları neticesinde Çatar Mahallesi, Hasanpınarı Mevkii 704 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tescil olduğunu, söz konusu parsel içerisinde, müvekkili olan belediyenin içme suyu kaynakları bulunduğunu, buna dair yine müvekkili olan belediye tarafından açılmış 2 adet su kuyusu ile bu kuyulara...
Maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu tesis edildiği, kullanıcı olarak Zülfü evladı Hediye DEMİR ve Ali evladı Mehmet DEMİR ve Mehmet evlatları Hasan ve Murat ve Aziz DEMİR' in gösterildiği, davacının talebinin beyanlarda yazılı Mehmet evladı Hasan DEMİR' in T1 olarak düzeltilmesi olduğu, davacının baba adının da kayıttan farklı olarak Cuma olduğu, davacının talebinin kullanım kadastrosuna itiraz mahiyetinde kullanıcı şerhinin düzeltilmesi istemli olduğu ve bu mahiyetteki davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargı Yeri Olarak Belirlenmesine karar verilmiş, dosya İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılarak yargılama devam olunmuştur....
Davacı ..., taşınmaz üzerindeki evin kendisi tarafından yaptırıldığı iddiasına dayanarak tapu kaydının beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve lehine muhdesat şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 159 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile taşınmaz üzerindeki tek katlı kargir binanın 2/3 hissesinin yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçısı ... ile ...'e veraset ilamında yazılı payları oranında, 1/3 hissesinin ise davalılar İhsan oğlu ..., .... oğlu ..., İhsan kızı ..., .... kızı ..., ...'e veraset ilamındaki payları oranında ait olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2011 gününde verilen dilekçe ile muhdesat şerhinin terkini ve cins tashihi talebi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; cins tashihi talebinin yargı yolu bakımından reddine, şerhin terkini talebinin kısmen kabulüne dair verilen 24.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/01/2015 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve muhdesat şerhinin hükümsüzlüğünün tespiti istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01/06/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/04/2014 NUMARASI : 2013/548-2014/135 Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.03.2008 gününde verilen dilekçe ile dava ve birleştirilen dava ile muhdesat şerhinin terkini istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 10.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M.. K.. ve davacı şirket vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....