Talep edenin aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen şirkete borcunun bulunup bulunmadığı ve borcu var ise hangi miktarda olduğu yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve mahkemece yeterli teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına, ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen davalının elektriği kesme hakkının da baki olmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Diğer taraftan aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan üçüncü kişi, mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse mahkeme duruma göre ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebilir....
oluştuğu, sözleşme hükümleri dikkate alındığında verilen tedbir kararının orantısız olmadığı, her ne kadar asıl davada tedbir kararının süresinde infaz olunmadığı iddia olunmuş ise de, birleşen davada tedbir kararının talep edene tebliğ olmadığı, infaz başvuru süresinin bu sebeple başlamış sayılamayacağı, dolayısıyla gizlilik kararına ilişkin verilen tedbir kararlarına itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, bu karar davacı birleşen davalı tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davada ilk tedbir kararının verildiği ana göre değişen bir durum ve oluşan yeni koşullar yokken; Bölge Adliye Mahkemesi hükmüyle düştükleri kesin olarak tespit edilen önceki tedbir kararlarının sebepleri bire bir tekrarlanarak yeniden tedbir kararı verildiğini, tedbire yapılan itirazın ise aynı sebeplerle reddedildiğini, böylesi bir uygulamanın Geçici Hukuki Korumalara ilişkin Usul Disiplini'ne aykırı olduğunu,İlk derece mahkemesince...
Dava, tapulu taşınmaz üzerindeki taşınmaza yönelik müdahalenin meni ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olup dava konusu parselin beyanlar hanesindeki yazılı hakka ve harici satın alma hakkına dayalı olarak kendisine ait olduğu iddia edilen alana yönelik müdahalenin meni ve muarazanın önlenmesi istenildiğine göre tarafların tapu maliki olmasına gerek yoktur. Mahkemece tapunun beyanlar hanesindeki hak ve harici satın alma hakkına dayalı zilyetliğe dayanıldığına göre; uyuşmazlığın toplanmış ve toplanacak delillere göre çözülmesi gerekirken, mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilip uyuşmazlığın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi doğru görülmemiştir....
DAVA : Muarazanın giderilmesi DAVA TARİHİ : 01/12/2021 KARAR TARİHİ : 24/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2022 Mahkememize açılan muarazanın giderilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davacı .... İlçesinde tarım yaptığını, kendisinin de hissedarı olduğu taşınmaz üzerine inşa ettirdiği soğuk hava deposuna malik olup yaklaşık 1500 Ton (150000 KG) Havuç.... adresindeki ticarethanesinde depo edilmiş durumda olduğunu, 15.11.2021 tarihinde davalı kurum personeli tarafından davacıya ait soğuk hava deposunun elektriği mühürlenerek kesildiğini, bu kesinti işlemine dayanak olarak ticarethanenin çalışma belgesinin iptal edildiği gösterilmiş ise de; bu konuda ... Belediyesi ve yetkili idari kurumlar nezdinde süreç devam ettiğini, öte yandan davacıya yapılan bir bildirim de söz konusu olmadığını, durumun aciliyetine binaen ...3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/198 D....
İİK 72/III "icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterileceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." İİK 72/IV "Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde bu alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez." düzenlemesi getirmiştir....
Davalı vekili ihtiyati 07/12/2022 itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafın haklılığı yönünde bir delil gösterilmediğini ve yaklaşık ispat yapılamadığını, tedbir isteyen tarafın %15 teminat karşılığında tedbir kararı verilmesinin yanlış olduğunu, borç tutarının tamamı kadar bir teminat mektubu karşılığında ancak tedbir kararı verilebileceğini, tedbir kararı verilmesi için gerekli şartların oluşmadığını belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesinin 17/01/2023 tarihli ara kararında; "...İhtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 Sayılı HMK'nın 389/1. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı konulmasını talep ve dava etmiştir....
Yasanın 390/3. maddesinde “tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.", yine 397. maddesinin 1. fıkrasında "İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar." ve yine 393. maddesinin 1 ve 2. fıkrlarında "İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar....
Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itirazı içerir 09/08/2022 tarihli dilekçesinde özetle; HMK'nın 389 ve devamı maddeleri kapsamında ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN 24/09/2022 TARİHLİ ARA KARARINDA: "İhtiyati tedbire yapılan itirazın reddine," şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili 01/10/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; HMK 389/1. maddesinde sayılan şartların oluşmadığını belirterek, ihtiyati tedbir kararına itirazlarınının reddine ilişkin kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : İstinaf incelemesine esas; Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar....