Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iptaline,Miras bırakan ve davalı arasında Bozyazı noterliğinde düzenlenen 19/11/2015 gün 4991 Yevmiye numaralı "Düzenleme şeklinde Mirastan Feragat Sözleşmesi" nazara alınarak davalının miras hissesinin müvekkil hissesine ilave edilerek miras bırakan TC Kimlik numaralı T3’nin mirasçılarının ve miras paylarının yeniden tespiti ile yeni veraset ilamının bu duruma göre düzenlenerek verasetin subutuna, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

Hukuk Dairesince; mirastan feragat sözleşmesinin 23.07.2003 tarihinde düzenlenmiş olmasına, söz konusu davanın ise 13.07.2019 tarihinde açılmış bulunmasına göre hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    i vasiyet suretiyle mirastan ıskat ettiğini, İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/161 Esas 2014/515 karar sayılı dosyasından vasiyetnamenin tenfizi ile ....'in.... ve ....'in mirasından ıskatına karar verildiğini, müteveffa ... ve...’in vasiyet nedeniyle mirastan ıskatla da yetinmeyerek dava konusu taşınmazda dahil olmak üzere ellerindeki tüm mal varlığını evlatlığı ...'i miraslarından mahrum etmek için muvazaalı işlemlerle devrettiklerini ileri sürerek, dava konusu 28 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, ... ve ...'in kendileri ile yaşamak istemeyen, ilgilenmeyen oğulları ...'in bakıp gözeteceğine dair hiçbir inançları kalmadığını, ...'in mirasçıları olmaması gerektiğine karar verip onu mirastan ıskat ettiklerini, evlenmeden önce ve evlendikten sonra anne ve babasının bakım ve gözetimi ile kendisinin ilgilendiğini, ... ve ...'...

      -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle asıl davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddeleri uyarınca usulünce ispat edilmediği, birleştirilen davanın da mirasbırakanın mirastan mal kaçırma amacıyla temlik etmediği anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olduğundan, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00 TL. bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen davada davacılara iadesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasçılık Belgesinin iptaline ve mirastan feragat sözleşmesinin iptaline ilişkin davada ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... 14. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve mirastan feragat sözleşmesinin iptal istemine ilişkindir. Davacı tarafından açılan mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin davada davalı tarafından mirastan feragat sözleşmesinin iptali karşı dava olarak açılmıştır. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince; asıl dava sulh hukuk mahkemesinin görevine girmekte ise de karşılık davanın asliye hukuk mahkemesinin görevinde kalması nedeniyle her iki davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmalıdır gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 14....

          İlk derece mahkemesince, temlikin bedel karşılığı gerçek bir satış olduğu, mirasbırakanın minnet duygusuyla satış bedelini düşük tuttuğu, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazı, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 30.12.2009 tarihinde davalı oğluna satış yoluyla temlik ettiğini, davalının borç batağında olup alım gücü bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak devredilen hisselerinin iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmazsa tenkisini istemişlerdir....

              in 710 ada 23 parseldeki 4 nolu meskenini, 22.12.1995 tarihinde ikinci eşi olan davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, anılan taşınmazdaki binanın yıkılıp yüklenicinin yaptığı yeni binada 7 nolu bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu yer satın alırken, bedelinin büyük bir kısmının kendi birikimleri ile ödendiğini, ancak muris adına tescil edildiğini, daha sonra taşınmazı muristen satın aldığını, mal kaçırma amaçlansa mirasbırakanın diğer iki dairesinin de devredilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeye konu taşınmazın davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Lehdar ... dosyadaki beyanında senedin, mirastan feragat karşılığı düzenlendiğini belirtmiştir. Dava konusu senedin düzenleme tarihi 05.12.2008 olur, mirasta feragat sözleşmesi ile aynı tarihi taşımaktadır. Davacı, dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulünde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  nin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı, Ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki TCK'nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin paragraf hükümden çıkartılarak yerine "5237 sayılı...

                    UYAP Entegrasyonu