Sulh Hukuk Mahkemesinin işbu dava yönünden görevsiz mahkekeme olduğunu, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacının, davasının dayanak noktasını tamamen, mirastan feragat sözleşmenin geçersizliği üzerine kurduğunu, bekletici mesele yapılmasını istediği mirastan feragat sözleşmesinin iptaline yönelik davası reddedilmiş ve mirastan feragat sözleşmesinin geçerliliğinin kesinleştiğini. atanmış mirasçılık durumu değerlendirildiğine dahi, mirastan feragat sözleşmesi karşısında bir miras hakkı kalmayan davacıya, "hakları verilsin" deyimine dayanarak verilecek bir miras payının olmadığını. davacı T1 ile muris T7 Kartal 3. Noterliğinin 19/09/2003 tarih ve 34887 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde feragat sözleşmesi imzalandığını, işbu feragatnamede T1, " ......
Dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde bonodan dolayı menfi tespit istemi yer aldığı halde takipten dolayı menfi tespit talebi varmış gibi değerlendirme yapılarak hüküm kurulması doğru olmadığı gibi menfi tespit davalarında dava tarihindeki borçluluk durumu saptanarak karar verilmesi gerektiği halde ipotekli taşınmazın yargılama sırasında satışından kaynaklanan bedelin borçtan düşülmesi suretiyle bulunan miktara hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/585 Esas KARAR NO : 2021/927 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/01/2019 KARAR TARİHİ : 15/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından müvekkili aleyhine hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz--------- icra takibi yapıldığını, davalının söz konusu icra takibini başlatmadan önce müvekkiline----ihtarnamesini keşide ettiğini, davalının ----- ihtarnamesi ile müvekkilinin--- verdiğini ve sözkonusu zararın rücu edilmek kaydı ile kendisi tarafından ödendiğini, cari hesaptan kaynaklanan borçlar ile birlikte --- ödeme tarihli senet (müvekkilinin) verdiğini beyan ettiğini, müvekkilinin özellikle davalı şirkete zarar vermediğini, cari hesap borçlusu olmadığını, davalı şirkete işe giriş sırasında senet verdiğini ve borcu kesinlikle kabul etmediğini, aksine davalı...
Nasıl ki alacak davasına davalı açısından bu bir menfi tespit talebidir diyemiyorsak; menfi tespit davasında da davalı açısından bu bir alacak davasıdır nitelendirmesi yapamayız. Bir hukuki durumun savunulması ile dava edilmesi birbirinden farklı kavramlardır.Bu nedenle menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuğa tabi davalar değildir. Farklı yargı kararlarının oluşması üzereni de Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 13.02.2020 tarih ve 2020/ 85- 454 Karar sayılı kararında menfi tespit davaları özelinde arabuluculuğa tabi olmadığı yönde karar verildiği bilinmektedir. Ancak eldeki davada ödenen paranın istirdadı istemi de bulunmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davası birlikte açılmıştır. Talep tek bir hukuki gerekçeye dayalı olmakla tefriki de mümkün olmayan taleplerdir. Zira istem gerekçesi tektir....
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/03/2023 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalı arasında ticari ilişkiye dayalı olarak 06/10/2022 ödeme günlü, 4.490,00-TL'lik 1 adet bono düzenlendiğini, bono bedelinin 20/10/2022 tarihinde müvekkilince ödendiğini, ödeme yapılmasına rağmen davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı bir şekilde......
Davalı ... vekili, davacıların dayanak gösterdikleri ölüme bağlı tasarrufların geçersiz olduğunu, Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları ile kabul edildiği üzere mirasçılıktan çıkarma, mirastan feragat, mirasın reddi ve mirastan mahrumiyet durumlarının mirasçılık belgesine bir etkisinin bulunmadığını, mirasçılık belgesinde bu durumlar yok sayılıp, miras payları gösterilerek karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. 2. Davalı ... vekili, mirastan çıkarma, mirastan feragat ve mirastan yoksunluk hallerinin mirasçılık belgesi verilmesine engel haller olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve 2009/809 Esas, 2018/175 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.08.2009 tarihli ve 2009/510 Esas, 2009/470 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline ve yeni mirasçılık belgesi düzenlenmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Öte yandan davacının dava konusu senetler yönünden İİK.nun 72.maddesi uyarınca menfi tesbit istemi de bulunmakta olup, dava konusu senetler yargılama sırasında davalı tarafça dosyaya sunulmuştur. Sözleşme feshedildiğine göre bu sözleşme gereğince verildiği tartışmasız olan senetler yönünden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması diğer bir bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bozmadan sonra alınan teknik bilirkişi ek raporunda menfi zararla ilgili, bozmada belirtilen yöntemle inceleme yapılarak menfi zarar hesabı denetime elverişli olarak gösterilmemiş, bozmadan önce alınan rapordaki miktar tekrar edilmekle yetinilmiştir....
TMK' nın 578. maddesi gereğince murisi kasten veya hukuka aykırı olarak öldüren ya da öldürmeye teşebbüs edenler mirasçı olamazlar, Mirastan yoksun olma veraset belgesi istemeye engel değildir. Kişiseldir ve yalnız yoksun olanı etkiler. Mirastan yoksun olanın altsoyu, mirasbırakandan önce ölen kimsenin altsoyu gibi mirasçı olur (TMK m. 579). Eylem kime karşı yapılmışsa sadece o kişi nedeniyle mirasçılık kaybedilir. Mirastan yoksunluk kendiliğinden sonuç doğurduğundan ayrıca bir mahkeme kararı alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle mirasçılık belgesinde miras paylarını gösterecek şekilde hüküm kurulması sonra da mirastan yoksunluk nedeni ile yoksun olan kişinin miras payının kime kalacağının belirtilmesi sureti ile mirasçılık belgesi verilmesi gerekir. (Yargıtay 14....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/772 E sayılı dosyanından getirtilerek dosyamız içine alınmış ve incelenmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir....