Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davalının babası olmadığı iddiasına dayalı olarak tespit ve davalının baba hanesindeki ismin silinmesi talebini içerdiği, dolayısıyla neshebin belirlenmesine yönelik dava olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan tashih mahiyetinde olmadığı, davaya bakma görevinin aile mahkemelerine ait olduğu, asliye hukuk mahkemesinin görev alanında bulunmadığı ve davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde, aile mahkemesi sıfatıyla açıldığı bilahare temyiz aşamasında incelemeyi yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin sehven davanın Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan tashih mahiyetinde istemi içerdiğinin kabulü ile davaya bakma yetkisinin ... Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğunun belirtildiği görülmüş ise de göreve yönelik usulü düzenlemeler kamu düzeninden olup, Yargıtay ilgili dairesinin tespitinin kazanılmış hak sağlamayacağı ve kanunen öngörülen görevli mahkemenin görevini ortadan kaldırmayacağı hususları nazara alındığında davaya bakma görev ve yetkisinin ......

    Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, menfi tesbit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı tasarrufun iptali davasını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş.'...

      Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası red veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir....

        O halde menfi tespit davası ve ipoteğin kaldırılması talepleri yönünden davaların tefrik edilmesinin düşünülmesi ve menfi tespit davası yönünden ... 49. Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden de Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme sıfatıyla yargılamaya devam etmesi gerekmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) çözümlenmesi gerekmektedir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 22. ve 23. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki intifa hakkı sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve muarazanın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.07.2013 gün ve 2012/13634- 2013/3585 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

            Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hâkim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. 2....

              DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/09/2022 KARAR TARİHİ : 14/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı vekili tarafından 26.03.2007 tarihinde ... 22. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1386 (eski 2007/458 E.) sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibindeki mevcut borca ilişkin olarak müvekkilleri ..., ..., ... ve ... ile alacaklı arasında borcun ödenmesine ilişkin olarak 26.12.2017 tarihinde protokol imzalandığını, söz konusu protokolün 4. maddesi uyarınca; borçluların 13.11.2017 tarihli protokol uyarınca ... 22. İcra Müdürlüğü'nün 2007/458E. sayılı dosyası ve ... 12. İcra Müdürlüğü'nün 2017/13070 E. sayılı dosyalarından kendi hisselerine düşen borçlarına karşılık 380.000,00.TL'yi Av. ...'...

                Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 01.07.2013 tarih ve 2013/3505 E.-2013/4542 K. sayılı ilamıyla karar verilmeyen 3 takip dosyası ile ilgili derdestlik ilk itirazı hakkında karar verilmemesi gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; imza incelemesi yaptırıldığı ve senetler üzerindeki imzaların davacıların eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, kooperatif alacağından kaynaklanan menfi tespit davasıdır. 1-Davacı ... ile ilgili ... . Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/213 E.-2017/51K. sayılı dosyasında aynı konu ile ilgili olarak karar verildiği kararın temyiz edildiği kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda bu davacı yönünden derdestlik itirazının değerlendirilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması doğru değildir....

                  Dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde bonodan dolayı menfi tespit istemi yer aldığı halde takipten dolayı menfi tespit talebi varmış gibi değerlendirme yapılarak hüküm kurulması doğru olmadığı gibi menfi tespit davalarında dava tarihindeki borçluluk durumu saptanarak karar verilmesi gerektiği halde ipotekli taşınmazın yargılama sırasında satışından kaynaklanan bedelin borçtan düşülmesi suretiyle bulunan miktara hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    . - DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/11/2019 KARAR TARİHİ : 18/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, davalının çeke dayalı olarak icra takibi başlattığı ancak çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı, iddiasına dayalı menfi tespit ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, imzaya itirazın kötü niyetli olduğunu dava konusu çekin illetten mücerret borç doğurduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. DELİLLER -Çek -İcra Dosyası -Bilirkişi raporu DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı aleyhine başlatılan çeke dayalı icra takibi nedeniyle çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit ve çek iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu