ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/833 Esas KARAR NO : 2023/748 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2021 KARAR TARİHİ : 13/11/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkillerinin murisine karşı icra takibi başlattıklarını, murisleri ölünce kendilerine karşı devam ettiklerini ancak takibe konu senedi incelediklerinde imzanın murislerine ait olmayacağını anladıklarını ayrıca senedin düzenlenme tarihinde murisin akli melekelerinin yerinde olmadığını belirtmiş takibe konu senetten borçlu olmadıklarının tespitini talep etmişlerdir. Davalı vekili cevap dilekçesinde takibe esas senedin kambiyo senedi olmakla illeten mücerret olduğunu, davalının iddialarının yerinde olmadığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Uyuşmazlık, mülkiyete dayalı ecrimisil istemi ile ilgili olarak yapılan takip yönünde açılmış bir menfi tespit davasıdır. Mahkemenin nitelendirmeside bu yöndedir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mirastan feragat sözleşmesi ve kapsamı TMK 528 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğunu, TMK'nın 545.maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için vasiyetname şeklinde yapılması zorunlu olduğunu, (Yargıtay İ.B.K.11.02.1959 tarih 16/14 sayılı kararı) vasiyetnamenin açılması ise TMK 596 maddesinde düzenlenmiş olup, vasiyetname açılırken Sulh Hukuk Mahkemesince izlenmesi gereken usul belirtilmiş, miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin "resmi vasiyetname şekilde yapılması hususu yalnızca" geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin miras bırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair bir düzenlemede söz konusu olmadığından ve Mersin 5.Noterliği'nin 16/02/1999 tarih...
in davalının babası olmadığı iddiasına dayalı olarak tespit ve davalının baba hanesindeki ismin silinmesi talebini içerdiği, dolayısıyla neshebin belirlenmesine yönelik dava olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan tashih mahiyetinde olmadığı, davaya bakma görevinin aile mahkemelerine ait olduğu, asliye hukuk mahkemesinin görev alanında bulunmadığı ve davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde, aile mahkemesi sıfatıyla açıldığı bilahare temyiz aşamasında incelemeyi yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin sehven davanın Nüfus Hizmetleri Kanunundan kaynaklanan tashih mahiyetinde istemi içerdiğinin kabulü ile davaya bakma yetkisinin ... Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğunun belirtildiği görülmüş ise de göreve yönelik usulü düzenlemeler kamu düzeninden olup, Yargıtay ilgili dairesinin tespitinin kazanılmış hak sağlamayacağı ve kanunen öngörülen görevli mahkemenin görevini ortadan kaldırmayacağı hususları nazara alındığında davaya bakma görev ve yetkisinin ......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/982 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, yargılama sırasında müvekkillerinin mallarına haciz konulmuş olması nedeniyle borcu cebri icra yoluyla ödediklerini, mahkemece yapılan yargılama sonucunda menfi tespit davasının imza sahteliği nedeniyle kabulüne karar verildiği, müvekkillerinin borcu olmamasına rağmen davalının icra takibine başlayarak ve kötüniyetli olarak müvekkilerini mağdur ettiğini, bu nedenle müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarından davalının sorumlu olduğunu, olay nedeniyle müvekkillerinin kişilik hakları ile ticari itibarının zedelendiğini belirterek 30.000,00 TL manevi tazminatın icra takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası red veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir....
Mahkemece davacı-birleşen dosyada davalı yüklenici tarafından açılan asıl davada menfi tespit isteminin reddine, davalı-birleşen dosyada davacı iş sahibince açılan birleşen davanın ise kısmen kabulü ile 29.276,01 TL yönünden itirazın iptâline ve takibin bu bedel üzerinden devamına karar verilmiştir. Birleşen davada 29.276,01 TL yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiğine göre; birleşen davada red edilen 72.827,41 TL - 29.276,01 TL= 43.551,40 TL yönünden menfi tespit istemine ilişkin asıl davanın kabülüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken, asıl davadaki istemin tümden reddi doğru olmamıştır. Hükmün bu yönden bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüyle, mahalli mahkemesince verilen hükmün bozulması gerekmiştir....
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/09/2022 KARAR TARİHİ : 14/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı vekili tarafından 26.03.2007 tarihinde ... 22. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1386 (eski 2007/458 E.) sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibindeki mevcut borca ilişkin olarak müvekkilleri ..., ..., ... ve ... ile alacaklı arasında borcun ödenmesine ilişkin olarak 26.12.2017 tarihinde protokol imzalandığını, söz konusu protokolün 4. maddesi uyarınca; borçluların 13.11.2017 tarihli protokol uyarınca ... 22. İcra Müdürlüğü'nün 2007/458E. sayılı dosyası ve ... 12. İcra Müdürlüğü'nün 2017/13070 E. sayılı dosyalarından kendi hisselerine düşen borçlarına karşılık 380.000,00.TL'yi Av. ...'...
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hâkim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. 2....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit KARAR : KAYSERİ 9....