Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklı, sözleşmedeki artış şartı gereğince 2014 yılı Kasım ve Aralık ayları kiralarının eksik ödendiğinden bahisle 858,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, davalı borçlunun icra takibine, borca ve kira bedeline itiraz etmemesi sebebiyle, icra takibi ve kira borç miktarı kesinleşmiştir. Artık davalının kira bedelinin tespitinin, kira artış oranlarının belirlenmesinin icra mahkemesi görevi dışında kaldığı savunmasına değer verilemez. Bu durumda Mahkemece işin esasının incelenerek, davalının ödeme savunması üzerinde de durularak neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değildir....

    Şu hale göre, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur ( Yargıtay 12. HD'nin 12.12.2016 tarihli, 2016/6580 E, 2016/25229 K. sayılı içtihadı). O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin bu nedenle reddi gerekirken, kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda borca itiraza ilişkin İİK. hükümleri uyarınca istemin süreden reddi yerinde değilse de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğrudur....

    Maddede düzenlenen gecikmiş itiraz için borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş olmasının gerektiği ve borçlunun bu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmesinin gerekli olduğu, borçlunun gecikmiş itiraz dilekçesinde mazeretini gösterir delilleri de ortaya koyması gerektiği, ancak davacının dedesinin hasta olması sebebi ile evde olmadıklarından bahisle tebligatı geç aldıklarını beyan ettiği, delil de ibraz edilmediğinden gecikmiş itirazın da reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 28/08/2020 tarihli 2020/833 Esas ve 2020/789 Karar sayılı ilamı ile süresi içerisinde reddi miras yapıldığı, ilam kesinleştirildiği bildirilmiş ve ilgili mahkeme ilamı sunularak borca itiraz edilmiş olduğunu, ne var ki İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına dair tedbir veya mahkeme kararı mevcut olmadığından talebin reddine karar verildiği, gelinen aşama itibariyle de Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün 2022//... Esas sayılı dosyası ile davalı tarafça reddi miras yapıldığı bilinmesine rağmen kötü niyetli olarak icra takibi işlemlerine devam edilerek haciz işlemi yapıldığını, anılan bu nedenlerle; öncelikle Bursa 8. İCra Müdürlüğü'nün 202/......

      -TL olan borcu için Giresun İcra Müdürlüğünün 2020/1629 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve murisin borcu karşılayacak aktif malvarlığı olmadığını, dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu belirterek, öncelikle müvekkillerine yönelik takibin devamı halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşabileceğinden ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasına, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda;Davanın KISMEN KABULÜ-KISMEN REDDİNE, Davacı T3 yönünden açılan davanın AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE, Davacı T.C kimlik numaralı T1 ve T.C kimlik numaralı T2 tarafından açılan kayıtsız şartsız mirasın reddi davasının TMK.nun 605 ve devamı maddeleri gereğince kabulü ile, müteveffa T.C kimlik numaralı T5'in mirasını üç aylık yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak reddettiği anlaşıldığından KAYITSIZ ŞARTSIZ REDDİ MİRASIN ÖZEL KÜTÜĞÜNE TESCİLİNE, Reddi mirasın özel kütüğüne tescil edildiğine ilişkin belgelerin talebi halinde mirası reddedenlere VERİLMESİNE, Harç peşin alındığından yeniden tahsiline YER OLMADIĞINA,Yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA, dair karar verildiği anlaşılmıştır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1991 KARAR NO : 2021/2711 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2020/142 ESAS -2021/241 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili 09/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ettiklerini, müvekkilinin alacaklı davalıya karşı böyle bir borcu olmadığını, takibe, borca ve imzaya tüm hukuki yönleriyle itiraz ettiklerini, imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi borcun da müvekkili yetkilisine ait olmadığını, senet üzerinde ismi geçen şahsın müvekkilinin yanında çalışan sigortalı işçi olduğunu, bu şahsın müvekkili adına senet düzenleme, borç altına girme, şirket veya şirket yetkilileri adına imza atmaya hiçbir yetkisi olmadığını, senet üzerindeki imzanın işçiye...

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve İİK'nın 170.maddesi uyarınca imzaya itiraz istemidir. İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca imzaya ve borca itiraz ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 27/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yasal 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/02/2019 tarihinde başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kaldı ki, icra dosyasından davacı borçlunun adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresinin tespit edildiği ve aynı adrese ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

      DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine fatura alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından 23/06/2020 tarihli dilekçesi ile borca, vadeye ve fer'ilerini itiraz edilmeksizin bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, takibe konu borcun varlığının kabul edildiğini, borca, fer'ilerine ve ödeme emrine karşı her hangi bir itirazda bulunulmamasına rağmen icra müdürlüğünce borçlu vekili tarafından verilen dilekçenin borca itiraz dilekçesi olarak değerlendirildiğini, müdürlüğün 24/06/2020 tarihli kararının yerinde olmadığını belirterek, davanın kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1206 Esas sayılı dosyasına ilişkin kararı sunarak borca itiraz ettiği, tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce 22/07/2019 tarihli kararla mahkeme kararının kesinleşmiş olması halinde takibin borca itiraz nedeniyle durdurulmasına, masraf verildiğinde hacizlerin fekkine karar verildiği görülmektedir. İstanbul 1....

      UYAP Entegrasyonu