WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 28/08/2020 tarihli 2020/833 Esas ve 2020/789 Karar sayılı ilamı ile süresi içerisinde reddi miras yapıldığı, ilam kesinleştirildiği bildirilmiş ve ilgili mahkeme ilamı sunularak borca itiraz edilmiş olduğunu, ne var ki İcra Müdürlüğü'nce takibin durdurulmasına dair tedbir veya mahkeme kararı mevcut olmadığından talebin reddine karar verildiği, gelinen aşama itibariyle de Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün 2022//... Esas sayılı dosyası ile davalı tarafça reddi miras yapıldığı bilinmesine rağmen kötü niyetli olarak icra takibi işlemlerine devam edilerek haciz işlemi yapıldığını, anılan bu nedenlerle; öncelikle Bursa 8. İCra Müdürlüğü'nün 202/......

    Maddede düzenlenen gecikmiş itiraz için borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş olmasının gerektiği ve borçlunun bu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmesinin gerekli olduğu, borçlunun gecikmiş itiraz dilekçesinde mazeretini gösterir delilleri de ortaya koyması gerektiği, ancak davacının dedesinin hasta olması sebebi ile evde olmadıklarından bahisle tebligatı geç aldıklarını beyan ettiği, delil de ibraz edilmediğinden gecikmiş itirazın da reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1991 KARAR NO : 2021/2711 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2020/142 ESAS -2021/241 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili 09/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ettiklerini, müvekkilinin alacaklı davalıya karşı böyle bir borcu olmadığını, takibe, borca ve imzaya tüm hukuki yönleriyle itiraz ettiklerini, imzanın müvekkiline ait olmadığı gibi borcun da müvekkili yetkilisine ait olmadığını, senet üzerinde ismi geçen şahsın müvekkilinin yanında çalışan sigortalı işçi olduğunu, bu şahsın müvekkili adına senet düzenleme, borç altına girme, şirket veya şirket yetkilileri adına imza atmaya hiçbir yetkisi olmadığını, senet üzerindeki imzanın işçiye...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve İİK'nın 170.maddesi uyarınca imzaya itiraz istemidir. İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca imzaya ve borca itiraz ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 27/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yasal 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/02/2019 tarihinde başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kaldı ki, icra dosyasından davacı borçlunun adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresinin tespit edildiği ve aynı adrese ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

    DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine fatura alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından 23/06/2020 tarihli dilekçesi ile borca, vadeye ve fer'ilerini itiraz edilmeksizin bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, takibe konu borcun varlığının kabul edildiğini, borca, fer'ilerine ve ödeme emrine karşı her hangi bir itirazda bulunulmamasına rağmen icra müdürlüğünce borçlu vekili tarafından verilen dilekçenin borca itiraz dilekçesi olarak değerlendirildiğini, müdürlüğün 24/06/2020 tarihli kararının yerinde olmadığını belirterek, davanın kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1206 Esas sayılı dosyasına ilişkin kararı sunarak borca itiraz ettiği, tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce 22/07/2019 tarihli kararla mahkeme kararının kesinleşmiş olması halinde takibin borca itiraz nedeniyle durdurulmasına, masraf verildiğinde hacizlerin fekkine karar verildiği görülmektedir. İstanbul 1....

    Müdürlüğü'nün gösterildiği, ödeme emrinin de anılan kuruma gönderildiği, borca itirazın ise, takipte yer almayan ... Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü adına ... Kaymakamı tarafından yapıldığı, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin borca itiraz edenin takibin tarafı olmaması nedeniyle takibin devamına karar verilmesi yönündeki talebinin müdürlükçe 26.5.2014 tarihli kararla, reddedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62. maddesi gereğince, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Buna göre, borca itiraz ancak takibin borçlusu tarafından yapılabilecek olup, takip talebindeki tarafların değiştirilmesi mümkün olmadığından, takipte borçlu olarak gösterilmeyen Kartal Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü'nün itiraz hakkı bulunmamaktadır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin beyanına göre borçluların bonoyu bizzat müvekkilin huzurunda imzaladıklarını, borçlunun kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, nitekim bono tanzim edildiğinde oğlu T2 da yanında olduğunu, bu kişinin borca itiraz etmediğini, borçlunun amacının tedbir kararı alıp icra işlemlerini durdurarak alacaklarını almalarını engellemek olduğunu, davacı tarafın itiraz dilekçesinde borcun esasına dair bir itirazda bulunmadığını, bu haliyle alacaklarının varlığını kabul ettiğini, bononun kambiyo vasfında olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, itiraz dilekçesi ekinde imzanın borçluya ait olmadığını gösterir hiç bir evrak ibraz edilmediğinden mahkemece bu hususu tespit edilebileceği bir veri olmaması sebebiyle tedbir talebinin reddi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine, takip konusu alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, takibin durdurulması durumunda alacağın %10'u...

      Dahili davalı T9 cevap dilekçesinde özetle; T17 dairelerinde sorumluluk alanında potansiyel mükellefler kaydı ile mükellefiyetinin bulunduğunu, MK.nun 633.mad.belirtilen 3 aylık süre içinde davalıların reddi miras talebinde bulunmadığını, T17 adına 6736 sayılı kanun kapsamında 2/11/2016 tarih 18950 sayılı dilekçe ile T3 başvuruda bulunduğunu, yasal süresi içinde mirası reddetmeyen mirasçının mirası kayıtsız şartsız kazanmış sayılacağından süresi içinde başvurulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi yaptığı yargılama neticesinde dosya kapsamındaki belge ve delilleri değerlendirdikten sonra; Davacıların davasının KABULÜ ile; Davacıların murisi olan T.C. vatandaşlık numaralı T17 vefat tarihi olan 21/08/2016 tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacılar yönünden MİRASIN HÜKMEN REDDİNE şeklinde hüküm tesis etmiştir....

      , takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen sebeplerle İstanbul ......

        UYAP Entegrasyonu