kararlaştırılan İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkisinin kesin yetki olması sebebiyle davalı tarafın yetki itirazının yerinde olması sebebiyle, ilk derece mahkemesince davacı tarafın yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü sebebiyle ödeme emrinin iptali gibi bir talebin olmadığını, mahkemenin taleple bağlı olduğunu, gecikmiş itiraz talebi nedeniyle ödeme emrinin usule uygun olduğunun kabul edilmiş olduğunu, bunun yanında tebligatın usule uygun olduğunu, ayrıca mahkemece davacının öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarihin tebliğ tarihi sayılmasına gerekçe olarak dosyada aksini gösterir başkaca delil olmadığı belirtilmiş ise de taraflarına bu hususta delil sunma hakkı verilmediğini, davanın kısmen kabul edilmesi sebebiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ve borca itirazın esastan reddi sebebiyle davacının tazminata mahkum edilmesi gerektiğini beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır....
İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince, mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/09/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..., Maliye Hazinesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, 13.10.2013 tarihinde vefat eden muris ...’nun terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığını, davacıların bu zamana kadar borca itiraz etmemelerinin mirası kabul ettikleri anlamına geleceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ......
Belirtilmelidir ki, borçlunun senedin kambiyo senedi olma vasfıyla ilgili ve alacaklının takip hakkına yönelik bir şikâyeti olmadığına göre kendisinin bonodan dolayı sorumluluğunun olmadığı yönündeki itirazı İİK 169. maddesi hükümlerince çözümlenmesi gereken borca itiraz niteliğinde olup; İİK. 170 a/son maddesinin somut olay yönünden uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacı yan borca itiraz ettiğine göre 22.05.2013 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı 31.05.2013 tarihinde itiraz ederek, İİK’nın 168. maddesinde düzenlenen 5 günlük süreyi geçirmiş olduğundan itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gereğine değinen Özel Daire bozma kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle, Özel Daire bozma kararında belirtilen gerekçelerle, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır....
evlilikleri boyunca ne kendisiyle ne de çocuklarıyla ilgilenmediğini, mirasın hükmen reddi davasının herhangi bir süreye tabi olmaksızın terekenin borca batık olduğu durumlarda açılabileceğini, murisin ölüm tarihi olan 08/02/2018 itibariyle herhangi bir taşınmaz, nakit veya mal varlığının olmadığını beyan ederek muris T9 vefat tarihi olan 08/02/2018 tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespitine ve mirasın ölüm anında hükmen reddedilmiş sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince;Davanın imzaya itiraz bakımından reddine, Davanın borca itiraz bakımından reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....
Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....
yönelik iddiaları borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir....