Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, iş bu imzaya ve borca itiraz davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....

Şti.nin itirazının süresinde olmadığını, ödeme emrinin davacı şirkete 11/12/2022 tarihi itibari ile tebliğ edildiğini, 5 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmeyip bu borçlu açısından takibin kesinleştiğini, bu sebeple süresinden sonra ikame edilen davanın reddi gerektiğini, imzanın davacılardan hangisine ait olduğunun açıkça belirtilmediğini, yapılan itirazın kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakma amaçlı olduğunu, müvekkili şirketin ciranta olması sebebiyle imzanın kime ait olduğu hususunda araştırma yükümlülüğünün bulunmadığını, mahkeme gerekli gördüğü taktirde bilirkişi incelemesi ile imzanın borçluya ait olduğunun ortaya çıkacağını, davacı borçlu şirketin adresinin Konya olması sebebi ile Konya icra dairesinin yetkili olduğunu, yetki itirazının haksız olduğunu, çekin zamanaşımına uğramadığını belirterek davanın reddi ile alacağın %20'sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatı ile %10'u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 2....

İcra Hukuk Mahkemesi'ne borca itiraz davası açtığı 31/08/2020 tarihinde muttali olduğu, ancak bu tarihten itibaren 5 günlük yasal süre geçtikten sonra u davanın açıldığı, dolayısıyla davacı vekilinin gecikmiş itiraz talebi ile usulsüz tebliğ sebebiyle tebligatın iptali talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile "Davacının davasının süreden REDDİNE" karar verilmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2019 NUMARASI : 2019/698 ESAS 2019/1036 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)| İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhide İstanbul 20. İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı görünen kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiş, ödeme emrinde icra müdürlüğünün mührü ve ıslak imzasının eksik olması nedeniyle ödeme emrine itiraz etmiş, taraflar arasında yetkili icra müdürlüğü belirtilmediğinden ve müvekkilinin ikametgahının Ankara olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur....

Bu ödeme emrinin gönderilmesiyle birlikte yeni bir borca itiraz süresi başlar ve borçlu tarafından takip türünün genel haciz yoluyla ilamsız takip olması sebebiyle yasal 7 günlük süre içerisinde borca itiraz edilmesi gerekir. Her ne kadar davacı borçlu yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin yetkili icra müdürlüğünde devam ettiğini ileri sürmüş ise de, bu husus sadece takibin başlatılmasına ilişkindir. Yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan icra işlemleri geçerliliğini korumaz. Bu sebeple, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan borca itiraz yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takipte geçerli olmayıp, yetkili icra müdürlüğünde gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesi sonrasında takibe devam edilerek haciz işlemlerinin yapılması usul ve yasaya uygundur....

Genel yetki kuralı uyarınca yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim ---------- yandan 6100 sayılı HMK nun 10. maddesi ve devamında TBK nun 89/1 uyarınca da (para alacağına ilişkin takibin yapıldığı,-------bulunduğu dikkate alındığında) davacı şirketin bulunduğu yerdeki icra dairelerinin de yetkili olabileceği ancak davacı şirketin bulunduğu yerin de dava dilekçesinde belirtilen şekilde ---- bu bakımdan da yetkili ----- olduğu anlaşılmakla, yetkili olmayan ------- icra dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili her ne kadar davalının yetki itirazında bulunamayacağını; 7155 Sayılı Kanun uyarınca takibin------ yapılan icra takibinde gerek borca itiraz gerek yetkiye yapılan itiraz sonucunda, alacaklı bu itirazları hükümden düşürmeden takibe devam edemez; Kanun borca itirazın ve yetkiye itirazın hükümden düşürülmesini ayrı düzenlemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...İtirazın süre aşımı sebebiyle USULDEN REDDİNE..." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kambiyo takibinde borca itiraz talebine ilişkindir. Tokat 3....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacının imzaya itirazı üzerine mahkemece imza örnekleri toplandıktan sonra uzman bilirkişiden rapor temin edildiği, düzenlenen raporda imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle hükme esas alınmasının yerinde olduğu, bu rapor gözetilerek davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesinde ve yine davacı tarafından borcun bulunmadığını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan yazılı bir delille ispatlanamamış olması sebebiyle borca itirazının da reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    borçlunun borca itiraz tarihi olan 12.08.2016 tarihine kadar da davacı alacaklıya icra müdürlüğü tarafından ödenmemesinden davacı alacaklının sorumlu tutulamayacağı, dolayısıyla bu davanın açılmasına davalı borçlunun borca itiraz etmesinin sebebiyet verdiği, davalının itirazı sebebiyle duran takibin devamının sağlanması için davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiş ve HMK'nın 331/1.maddesi gereğince dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak davacı alacaklının haklı olduğu kabul edilmiş ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmiş ve icra dosyası dava tarihinden sonra davacı alacaklı tarafından tahsil edildiği için davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesiyle 1- Davanın konusuz kalması sebebiyle DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiş, verilen karar davalı vekili...

    DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı ile aralarındaki konut satışı sebebiyle düzenlenen kambiyo senedine konu borcun tamamının ödendiğini, aralarında başka hukuki ilişki olmadığını, yapılan ödemelerin bu borca istinaden yapıldığını, senette tahrifat yapıldığını, ticari faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek borca ve ferilerine itiraz etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu