WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline İstanbul 24....

yandan imzayı inkar eden davacı tarafın senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğuyla alakalı beyanlarının tamamen yersiz ve soyut iddiaları dayanmakta olduğunu beyan ederek davacıların davasının reddi ile, borçlu tarafından yapılan borca ve imzaya itirazın reddine karar verilmesini, itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2018/22673 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline 29/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, takip dosyasına yasal süre içerisinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, alacaklı vekilinin yetki ve borca itiraz dilekçesine istinaden dosyanın Develi İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, takibin durmuş olmasına rağmen Develi İcra Müdürlüğü tarafından müvekkili aleyhine yeniden ödeme emri gönderildiğini, dosyada vekil olması nedeni ile ödeme emrinin vekil olarak kendilerine çıkartılması gerekirken müvekkiline çıkartıldığını, müvekkilinin 15/10/2020 tarihinde durumu kendisine haber vermesi üzerine haberdar olduğundan bahisle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 15/10/2020 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek yapılan usulsüz tebligat nedeni ile 15/10/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, itirazın reddi ile takibin durdurulmasına, karşı tarafın % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine...

Davanın vekil aracılığı ile açılması halinde, vekilin, Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunması zorunludur. Mirasın hükmen reddine karar verebilmek için, miras bırakanın terekesini oluşturan aktif ve pasifinin murisin ölüm tarihi itibariyle araştırılması ve terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının saptanması gereklidir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde, terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından yetkiye,imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde senet örneğinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ......

    Karar sayılı dosyası ile mirası reddettiklerinden takibe itiraz ettiklerini, ...'in de İzmir ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile mirası reddettiğinden takibe itiraz ettiğini, adı geçen mirasçıların borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, borçlu ...'nın ise vesayet altında olduğundan vasisi ... tarafından İzmir ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddi davası açılmış olsa da dosya takipsiz bırakıldığından işlemden kaldırıldığını, ... için verilmiş bir reddi miras kararı ya da mirasın hükmen reddine ilişkin bir karar bulunmadığından ...'nın borçtan sorumluluğunun devam ettiğini, ...'...

      Esas sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğini, borçlu tarafından yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu, itiraz üzerine taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamaması üzerine takibin devamı ve alacağın tahsili için işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiğini, borçlu şirket ile müvekkili arasında ticari ilişkiler nedeniyle borç ilişkisinin meydana geldiğini, müvekkilinin bu ilişkilerden doğan tüm borçlarını ifa etmesine karşı davalı tarafın ödeme yapmaktan imtina ettiğini, ayrıca davalı borçlunun kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi sebebiyle asıl alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini belirterek, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine...

        İcra Müdürlüğünün 2020/6863 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu yetki ve borca itiraz üzerine Müdürlüğünüz esasına kaydedilmiştir. İcra takibinin ilk açıldığı yer olan yetkisiz İzmir 25. İcra Müdürlüğüne Müvekkilimiz tarafından sunulan itiraz dilekçesi dosya kapsamında yer almakta olup dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçemiz gözetilerek icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini " talep ettiği dilekçedeki beyanın yukarıda açıklanan anlamda yeni bir borca itiraz beyanı olmadığı açıktır....

        İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davaya konu takibe borçlu tarafından 29/12/2020 tarihinde itiraz edildiğini, itirazın davacı alacaklıya tebliğ olunmadığını, akabinde davacı 23/02/2021 tarihinde itirazın iptali davası ikame etmek amacıyla arabuluculuya başvurduğu, borca itiraz dilekçesi davacı alacaklıya tebliğ olunmadığından alacaklı davacının borca itiraz dilekçesinin tebliğ tarihinin arabuluculuğa başvuru tarihi olarak kabulü gerektiğini, arabuluculuk sürecinin 16/04/2021 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını, arabuluculuğa başvuru, dava açmak için kanunda öngörülmüş süreleri durdurduğundan davacının itirazın iptali davasını 18/04/2022 tarihine kadar açması gerektiği halde eldeki dava 29/08/2022 tarihinde açıldığını, hakdüşürücü sürenin geçtiği anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmiştir....

          (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/12- 185 Esas, 2009/182 Karar sayılı ilamı) Davalı borçlunun, kefaletinin geçersizliği sebebiyle borca ve ferilerine itiraz ettiğine dair ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal sürede verdiği dilekçesi borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nın 66. maddesine göre itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz bir hukuki sonuç doğurmayacağından, genel haciz yolu ile takipte borçlunun geçerli bir itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi yasanın amir hükmüdür. Borçlunun kefaletinin geçersizliğine dayalı itirazı ile takibin durdurulmasından sonra alacaklı tarafından süresi içinde itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulması halinde, kefaletin geçersizliği iddiasının itirazın kaldırılması duruşmasında incelenmesi gerekecektir....

          UYAP Entegrasyonu