Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ne var ki davacının haksız yere süreyi uzatma ve müvekkilini zarara uğratma saikiyle iş bu davayı ikame ettiğini, hukuki yararın bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, yine davacı kambiyo senedindeki imzaya da haksız yere itiraz ettiğinden, imzanın davacıya ait olmasından ötürü haksız yere kötü niyetle yapılan itirazın reddine, davacının itirazlarında kötü niyetli olması sebebiyle takibe konu miktarın %20'sinden az olmamak üzere kendileri lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2010/461 E. sayılı borca itiraz davasından feragat ettiğini, bu davada feragat sebebiyle davanın reddine karar verildiğinden bu kararın iş bu davada kesin hüküm oluşturduğunu, bu sebeple davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, senedin hatır senedi olmadığını, bononun bedelsiz olduğuna dair iddianın yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacıların dava dilekçesinde borcu ve ferilerini ödediklerini beyan ettiklerinden aralarındaki borç ilişkisi kabul edilmiş olduğundan, İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince kambiyo şikayetinin reddine, borca itirazlarının da İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden herhangi birisi ile ispat edemediklerinden şikayetin ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLER :T3 2020/230 Esas sayılı dosyası. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlularının açtığı kambiyo hukukuna yönelik şikayet ve borca itiraz davasına ilişkindir....
davalı borçlunun imzası bulunmadığından bahisle sözleşmenin geçersiz olduğu iddiasının tecdit sözleşmesinde borçlunun imzasının bulunmasının zorunlu olmaması, davacı tarafça imzası inkar edilmeyen bir belge ile borçlunun borcunun yeniden yapılandırılmış olması sebebiyle yerinde olmadığı, bu kapsamda eski borcun diğer deyişle takibe konu bonoya dayalı borcun tecdit ile sona erdirilmiş olduğu kanaatine varılmış; davacı vekilinin ikinci sözleşmede belirtilen tüm ödemelerin yapılmamasına yönelik iddiasının davanın tecditle borç yenilenmiş olmasına rağmen davanın eski borca ilişkin olarak açılmış olması ve yeni borca karşı ileri sürülebilecek iddiaların eski borca yönelik davada ileri sürülemeyecek olması sebebiyle yerinde olmadığı, yine davacının ikinci sözleşme uyarınca yapılan bir kısım ödemelerin eski borçtan düşülerek icra takibi yapıldığı iddiasının tecdit ile eski borç sona erdiğinden eski borca dayalı istemde bulunulamayacak olması ve eski borç üzerinden yeni borca yapılan ödemelerin...
ileri sürerek takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, itiraz üzerine takibin durmuş olması sebebiyle, borçlunun takibin iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda, takibe ilişkin ödeme emrinin, itiraz eden borçluya 28/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise itirazını İİK’nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra, 04/11/2015 tarihinde icra mahkemesine bildirdiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun itirazının süre aşımı sebebiyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun bu iddiası borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemece, belirtilen nedenle istemin reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine UYAP'tan 26.08.2014 tarihinde itiraz edildiğini belirtmiş, mahkeme borçlu kiracının borca yasal süresinden sonra itiraz ettiğinden bahisle tahliyeye karar vermiştir. Dosya kapsamından ödeme emrinin 25.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ üzerine UYAP'tan 26.08.2014 tarihinde vekaletnamede ibraz edilerek itiraz edildiği ileri sürülmesine rağmen bu konuda araştırma yapılmayarak doğrudan davalı vekilinin borca itiraz dilekçesinin UYAP'taki iş listesinden çıkartılarak dosya arasına alındığı tarih olan 14.11.2014 tarihinin esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3229 KARAR NO : 2022/252 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MERZİFON İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2020/64 ESAS - 2021/77 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili mahkemesine sunduğu 15/08/2020 Uyap giriş tarihli dava dilekçesinde özetle; Merzifon İcra Dairesinin 2020/708 Es dosyası ile takibe konulan sentte takas sebebiyle itfa edilmesinden dolayı süresi içinde yapılan borca itirazının kabulüne karar vermesi ve takibin durdurulmasını talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. DELİLLER: Merzifon İcra Dairesinin 2020/708 Esas dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının REDDİNE karar verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının 15.9.2009 tarihli icra dosyasına verdiği dilekçesinde sadece takip şekline itirazını bildirdiği, borca itiraz niteliğinde olmadığı, itirazın iptali davasının görülüp dinlenebilmesi için her şeyden önce usulüne uygun olarak bu icra takibine itiraz yapılmasının gerektiği, davalının borca itirazının bulunmaması nedeniyle davanın ön şartının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir....