WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

‘nun borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece işin esasının incelenerek istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkiye ve borcun ödendiğine yönelik itirazın, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, takibe ilişkin ödeme emrinin, itiraz eden borçluya 02/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazlarını, İİK’nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra, 08/01/2015 tarihinde icra mahkemesine bildirdiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, borçlunun itirazlarının süre aşımı sebebiyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

    -TL olan borcu için Giresun İcra Müdürlüğünün 2020/1629 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve murisin borcu karşılayacak aktif malvarlığı olmadığını, dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu belirterek, öncelikle müvekkillerine yönelik takibin devamı halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşabileceğinden ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasına, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda, borçlu ...’a ödeme emrinin 18.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 23.08.2015 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 31.08.2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece borçlu ...’ın itirazlarının süre aşımı sebebiyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, mahkeme kararı borçlu ... yönünden sonucu itibariyle doğrudur. Ancak İİK'nun 169/a-6. maddesi; takip muvakkaten durdurulmuş ise, itirazın reddi halinde borçlunun, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir....

      lı TTK'nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş; görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edildiğini, davalı her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olduğunu, zarar veren davalı bedelden sorumlu olduğunu, davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz beyanıyla icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olsa da müvekkil şirket tesislerine hasar verilmiş olup söz konusu zarar verici eylemin niteliği itibariyle haksız fiil teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda "zarar görenin yerleşim yeri" icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkil şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemeleri İİK 50. Maddesinin atfı ve HMK'nın 16....

      Esas numaralı dosya ile ilamsız takibe başlandığını ancak davalının borca haksız ve mesnetsiz itirazı sebebiyle işbu itirazın iptali davasını açma gereği hasıl olduğunu, dava şartı olan Bakırköy Arabuluculuk Bürosu ......... Başvuru No, ....................

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2021 NUMARASI : 2021/52 2021/261 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 9....

        tutarında bir mal ve hizmet satın almadığı, sadece elden nakit olarak 3.000,00-TL. tutarında para aldığı ve borcun da ödendiğini belirterek, borca itirazda bulunduğu, mahkemece; başvurunun gecikmiş itiraz olarak nitelendirildiği ve davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 65. maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine, icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin talikini tensip edebilir. İcra mahkemesi tetkikatını evrak üzerinde yapar....

          Mahkemece; "Dosyanın incelenmesinde; dinlenen davacılar ve tanık beyanları doğrultusunda açılan davanın terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi davası olduğu, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değerine bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Rize Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir" şeklindeki gerekçe ile "Davanın 6100 sayılı HMK'nun 114/1/C maddeleri delaletiyle aynı yasanın 115/2 gereğince dava şartı noksanlığı ve mahkememizin görevsizliği nedeniyle Usulden REDDİNE," karar verilmiştir....

          Şu hale göre, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur ( Yargıtay 12. HD'nin 12.12.2016 tarihli, 2016/6580 E, 2016/25229 K. sayılı içtihadı). O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin bu nedenle reddi gerekirken, kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda borca itiraza ilişkin İİK. hükümleri uyarınca istemin süreden reddi yerinde değilse de, sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğrudur....

          Davacı alacaklı, sözleşmedeki artış şartı gereğince 2014 yılı Kasım ve Aralık ayları kiralarının eksik ödendiğinden bahisle 858,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, davalı borçlunun icra takibine, borca ve kira bedeline itiraz etmemesi sebebiyle, icra takibi ve kira borç miktarı kesinleşmiştir. Artık davalının kira bedelinin tespitinin, kira artış oranlarının belirlenmesinin icra mahkemesi görevi dışında kaldığı savunmasına değer verilemez. Bu durumda Mahkemece işin esasının incelenerek, davalının ödeme savunması üzerinde de durularak neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değildir....

            UYAP Entegrasyonu