un davacının anne ve babası olmadığı, nüfus kayıtlarının "gerçek durumu" yansıtmadığı ve bu durumun daha baştan kütüğe geçirilirken bilindiği, buna göre açılan davanın nesebin reddi davası olmayıp, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olduğu, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebi kabul görürse ancak o zaman davacının ...'un biyolojik babası olduğunu ileri sürebileceği gerekçesiyle davacı tarafından davalılar aleyhine açılan tescilin iptaline ilişkin davayla ilgili olarak mahkemenin görevsizliğine, görevsizlik kararı kesinleştiğinde, gerçek babanın ... ve gerçek annenin ... olduğuna dair babalık davasının işbu davadan tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın, dolayısı ile soybağının tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın Gerçek Reddi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, miras hukuku hükümlerinden kaynaklanan mirasın gerçek reddi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın Gerçek Reddi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi ... tarafından mirasın gerçek reddine ilişkin davanın reddine dair ..... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.09.2013 gün ve 496/936 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vasisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada bilirkişinin reddi istemi reddedilip, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, bu karar davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/02/2008 gününde oybirliği ile karar verildi...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli harita ve fotoğrafların uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi kurulu raporuyla çekişmeli parselin öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, üzerinde bakımsız fındık ağaçlarının yanı sıra yaşlı orman ağaçlarına ait kesilmiş dip kütükleri ile orman ara ve alt florasının bulunduğu, yaşları 20-120 arasında değişen gürgen, kayın, kestane, kızılağaçlarla kaplı ormanın devamı niteliğinde olduğu, bu haliyle sınırdaki devlet ormanı ile bir bütünlük oluşturduğu anlaşıldığına ve 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4/3 maddesi gereğince yapılan orman kadastrosunda da orman sınırları içinde bırakıldığı belirlenerek davanın reddi yolunda hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına...
Mahkemece; bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılamada bilirkişinin reddi istemi reddedilip, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, bu karar davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/02/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli harita ve fotoğrafların uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi kurulu raporuyla çekişmeli parselin öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, üzerinde 60-70 yaşlı kütükten büyüme kestane ağaçları ile akçaağaç, orman gülü ve böğürtlenden oluşan orman örtüsünün bulunduğu, çevredeki geniş orman alanının devamı niteliğinde olduğu, bu haliyle sınırdaki devlet ormanı ile bir bütünlük oluşturduğu anlaşıldığına ve 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4/3. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosunda da orman sınırları içinde bırakıldığı belirlenerek davanın reddi yolunda hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/03/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi ... tarafından mirasın gerçek reddi davasının açılmamış sayılmasına dair Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.12.2013 gün ve 190/971 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 10.03.2013 tarihinde vefat eden ...'nın mirasçısı olduğunu beyanla murisin mirasını reddettiğinin tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği gerekçesi ile HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: davacının isteği, Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir....
davayı açmadıklarını, bu sebeple dava mirasın gerçek reddi davası olarak nitelendirilemeyeceği, davacılar dilekçesinde murisin terekesinin borca batık olması sebebiyle mirası reddettiklerini belirttkleri, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37....