Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar ... müsterekleri vekili ile davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, taraflar arasında 23.06.1997 tarihli miras taksim sözleşmesi yapılmasına müteakip bu sözleşmeye ek olarak 03.03.1998 tarihli miras taksim sözleşmesinin de imzalandığını, sözleşme doğrultusunda ... köyü 299 parsel sayılı taşınmazın ...'e, ... köyündeki 1080 parsel sayılı taşınmazın 2/3'ünün ...'e, 1/3 hissesinin de ...'...

    Mirastan feragat sözleşmesinin resmi şekilde yapılması bir geçerlilik şartı olduğu halde miras hissesinin temliki sözleşmesi alelade yazılı şekilde yapılabilir. Açılmamış bir miras üzerinde miras hakkının temliki sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için TMK’nın 678. maddesi gereğince miras bırakanın bu sözleşmeye iştiraki ve muvafakat etmesi şarttır. ...’un sağlığında, ...’un gayrimenkulleri hakkında yapılan rızai taksim sözleşmesi geçersiz olduğu gibi sözleşmenin 2. maddesinde yer alan ...’un mirasından feragat hükmü de noterde resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras paylaşım sözleşmesinin iptali KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık hata ve hile sonucu düzenlendiği ileri sürülen ... 2. Noterliği tarafından 14.11.2006 tarihinde düzenlenen 12959 yevmiye nolu miras taksim sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (13.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras taksim sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.01.2016 gün ve 2015/12035 Esas, 2016/1024 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras taksim sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 1647 parsel sayılı taşınmazın davacı ve davalı ... adına paylı mülkiyete geçilmesi sebebiyle 15.05.1999'da imzalanan miras taksim sözleşmesinden dönüldüğünü belirterek miras taksim sözleşmesinin 1647 parsel sayılı taşınmaz açısından geçersizliğine karar verilmesini talep etmiştir....

          aralarında benzerlik ve tutarlılık olmadığının açıkça görüleceği, davalının okur-yazar olmadığı gözetildiğinde imza kullanmasının da mümkün olmayacağı, noterlikçe düzenlenmedikçe yazılı sözleşme yapmasının mümkün olmadığı, TMK 676'ncı maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesinin geçerliliği bütün mirasçıların iştiraki ile imza altına alınmış olmasına bağlı olduğu, mirasçı Gülsüm Erdoğan'ın miras taksim sözleşmesinde imzası olmadığından; tüm mirasçıların katılım şartı gerçekleşmediğinden sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur....

          Ali Rıza Köken'in 3 evladının olduğu, bunların Ruşani, Şahap ve Rıdvan olduğu, Rıdvan'ın 26/02/2010 tarihinde yani 10/07/2010 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesinden önce vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davalılar Şaban, Ramazan, Mine, Gülize ve dava dışı Osman'ı mirasçı bıraktığı görülmektedir. 10/07/2010 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesinde; Rıdvan Köken mirasçılarından Mine ve Gülize'nin isim ve imzalarının bulunmadığı görülmektedir. Rıdvan Köken 26/02/2010 tarihinde vefat etmiş olmakla mirasçılar arasında Mine ve Gülize'nin de bulunmasına rağmen miras taksim sözleşmesinin 10/07/2010 tarihinde yapılmakla anılan tarihte Mine ve Gülize'nin mirasçılık sıfatı bulunduğundan geçerli bir miras taksim sözleşmesi için tüm mirasçıların anılan yazılı sözleşmeye katılması gerektiği halde Mine ve Gülize'nin 10/07/2010 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesine katılmadığı anlaşılmaktadır....

          Davacılar vekilinin beyan ettiği üzere taraflar arasında yapılmış yazılı bir miras sözleşmesi bulunmamakla, sözlü olarak yapıldığı iddia edilen 1998 yılında davaya konu taşınmazın tapuya kayıtlı olduğu ve taşınmaz maliki Fatma Tozak'ın hayatta olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere somut uyuşmazlıkta, davaya konu taşınmazın malikinin hayatta olduğu bir dönemde sözlü miras sözleşmesi yapıldığından davaya konu taşınmazın taksim edildiğine ilişkin taksim sözleşmesinin varlığının kabul edilemeyeceği, yine yazılı bir paylaşım senedi olmadığından, ortada kanunun aradığı yazılılık şartını sağlayan geçerli bir taksim sözleşmesi bulunmadığından davanın reddine…" karar verilmiştir....

          Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, hükmolunan paylar taksim sözleşmesine uygun belirlenmemiştir. Miras bırakan ... mirasçılarının düzenlediği tarihi ve sayısı yazılı taksim sözleşmesine göre; uyuşmazlığa konu 219, 1505, 1615 ve 1946 parseller isimleri yukarıda belirtilen 4 mirasçıya bırakılmıştır. Davacılar ... mirasçılarından Necmettin Kadı’nın mirasçıları olduklarına göre, dava konusu 1505, 1615 ve 1946 parsellerde taksim sözleşmesi gereğince yakın miras bırakanlarına düşen ¼ pay üzerinde miras payları oranında hakları bulunmaktadır. Anlaşmazlığa konu 219 parselde, davalı-mirasçılardan... taksim sözleşmesi uyarınca kendisine bırakılan payın adına hükmen tescilini sağladığına göre, dip muris üzerinde bırakılan pay (3/4) taksim sözleşmesi gereğince mirasçılar Necmettin, Sebahat ve Melahat’e aittir. Davacılar söz konusu parselin yakın miras bırakanlarına sözleşme gereği bırakılan ¼ payı üzerinde miras payına sahiptir....

            Davalılardan ... ve ... taksim sözleşmesinin varlığını kabul etmediklerini, davalılar .. ve ... öncesinde bir paylaşım yapıldığını ancak yazılı taksim sözleşmesinden haberdar olmadıklarını açıklamışlar, davalı ... ise 02.02.2010 havale tarihli dilekçesi ve aynı tarihli yargılama oturumundaki imzalı beyanında; açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir....

              nin 12.07.1969 tarihinde vefat ettiği, mirasçı olarak davacıların miras bırakanı ..., davalılar ...,... ve ...’ın miras bırakanı ... ile davalılar...,...,...,...,...,...,...,..,..,....,... uyarınca mirasçılar arasında yapılan taksim sonrası, taksime konu 293 parsel sayılı taşınmazın aynı kanunun 677/1.maddesi uyarınca bir kısım mirasçılar arasındaki pay devrine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz tapulama yoluyla senetsizden ortak miras bırakan ... adına 28.03.1957 tarihinde tescil edilmiştir. TMK.nun 676. maddesi hükmüne göre “mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” Dosya içeriğine göre, bu madde uyarınca tüm mirasçılar arasında yapılmış yazılı bir taksim sözleşmesinin olmadığı anlaşılmaktadır. Taksim sözleşmesini yazılı yapılması ispat şartı değil, geçerlilik şartıdır....

                UYAP Entegrasyonu