"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacılar, miras bırakanları ......'dan intikal eden tüm taşınmazları sözlü anlaşma ile fiilen taksim ettiklerini, fiili taksim sözleşmesinin yerine getirileceğine inanarak 21953 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını tapudan davalıya devrettiklerini, Ne var ki; fiili taksim sözleşmesinin uygulanmadığı ileri sürerek 21953 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalıya devrettikleri payın iade yolu ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davacılar, fiili taksim sözleşmesine dayanmayıp, açıkça mülkiyet hakkına dayanarak iade yolu ile tapu iptali ve tescil isteminde bulunduklarından ve Asliye Hukuk Mahkemesince de karar verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine aittir. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ada 5 numaralı parselin tapu kaydının iptali ile davacıların miras payı oranında adlarına tesciline, yine davalı Kadriye adına olan Tokat Köyü 77 numaralı parselin tapu kaydının iptali ile davacıların miras payı oranında adlarına tescilini talep ve dava etmiştir....
Davalılar, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazı 2015 yılında gayrımenkul satış vaadi sözleşmesiyle sattıklarını, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının 25.12.1972 tarihinde başladığını, ... ada ... parselin kadastro tespitinin 28.08.1973, ... ada ... parselin 28.08.1989, ... ada ... parsel (eski ... parsel) sayılı taşınmazın tespitlerinin 12.03.1990 tarihinde kesinleştiğini, 19.11.1964 tarihli miras taksim sözleşmesinin kadastro tespitinden yaklaşık 10 yıl önce yapıldığını, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra kadastro öncesi sebeplere dayalı olarak dava açılamayacağını, davacıların mirasbırakanının sağlığında aynı mahkemenin 2014/182 esas sayılı dosyasında “ kendisinin miras taksim sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yaşının küçük olması, babasının olmaması, eğitimli olmaması nedeniyle kandırıldığını, miras taksim sözleşmesi için verdiği vekaletnameyi okumadığını, davalıların mirasbırakanlarının kendisini aldatarak işbirliği içinde hareket...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/322 KARAR NO : 2021/381 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09.07.2020 NUMARASI : 2017/637 ESAS - 2020/393 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Miras Taksim Sözleşmesinden Kaynaklı) KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali ve Tescil (Miras Taksim Sözleşmesinden Kaynaklı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yolun başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece; "Dava dilekçesi, taraf beyanları, müzekkere cevapları ile tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava, miras taksim sözleşmesinin hile ve tehdit, hukuki sakatlık nedenleriyle iptali talebine ilişkindir. İrade fesadı iddiasında bulunan taraf bu iddiayı ispatla mükelleftir. Dosyaya taraflar arasında düzenlenmiş mirasçılık taksim belgesi ibraz edilmiştir. Tanık dinlenmiştir. Ayrıca dava konusu sözleşmenin yapıldığı dönemde tapu müdürü olarak görev yapan İlker Ihlamur tanık olarak dinlenmiştir. Kendisi beyanında, dava konusu olayı hatırlamadığını, hatırladığı tek olayın bir miras taksim sözleşmesi nedeniyle kardeşlerinin kendisinin hakkını yediğini söyleyen bir hanımefendinin tapuya geldiğini belirtmesidir, söz konusu beyanın değerlendirilmesinde, tapuya gelen kişinin davacı olduğu net olarak anlaşılamadığı gibi tek başına bu beyan miras taksim sözleşmesinin iradi fesadıyla yapıldığını ortaya koymaz....
'dan intikal eden dava konusu ...,...,... 12, 818, 804, 594, 1182 ve 696 parsel sayılı taşınmazlar hakkında miras taksim sözleşmesi yaptıklarını açıklayarak, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile taksim sözleşmesinde belirtildiği üzere davacılar ve davalılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taksim sözleşmesini kabul etmediği için yırttığını, geçerli bir taksim sözleşmesi bulunmadığını, davalı ... ise imzaladığı belgenin tapuda intikal işlemine ilişkin olduğunun söylendiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, (ilk kararda) davalı ...'nın taraflar ayrılmadan sözleşmeyi yırtma eyleminin sözleşme yapma iradesi olmadığı, sözleşmedeki imzasını geri çektiğini gösterdiği, mirasçılar arasında geçerli miras taksim sözleşmesinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 8....
(Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 26.06.2018 tarih ve 2018/10954 E.-14433 K.sayılı kararı) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesi (Mülga 743 sayılı TKM'nin 611) uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras malları için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. (Yargatay 8. Hukuk Dairesi'nin 2021/122 E., 2021/4895 sayılı K. kararı)....
Dayanak tüm mirasçıların katılmıyla yapılan Nazilli Noterliğince düzenlenen 04.03.1964 tarih 1445 yevmiye numaralı taksim sözleşmesine göre, o tarihte tapusuz olan dava konusu taşınmazlardan 335 ada 1 parsel, tarafların annesi ...’a, 416 parsel (ifrazen 878 ve 880 ) ise mirasçılardan Mustafa İlhan Kayahan ile ...’e düşmüştür. Buna karşın taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihten sonra 335 ada 1 parsel üzerindeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler 29.01.1975 tarihinde hükmen mirasçılardan ... ve anne ... adına tescil edilmiş, 416 parsel ise, taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihten yaklaşık 2 yıl sonra 16.06.1966 tarihinde miras yoluyla ortak miras bırakan ... mirasçıları adına payları oranında tescil edilmiş, aynı taşınmaz 20.06.1966 tarihinde kamulaştırma nedeniyle ifraz görmüş yeni oluşan 878 ve 880 parseller tüm mirasçılar adına payları oranında, 879 parsel ise, kamulaştırma yoluyla DSİ adına tescil edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 13.12.2017 tarihli ve 2015/166 Esas, 2017/420 Karar sayılı kararıyla; ".... miras taksim sözleşmesi tarihinde dava konusu 824 parselin murisin terekesine ait olmadığı, bu nedenle miras taksim sözleşmesine konu edilemeyeceği, ilgili taksim sözleşmesinin dava konusu taşınmaza ilişkin kısmının konuda imkansızlık hukuki sebebiyle geçersiz olduğu.... 1999/312 Esas, 2002/102 Karar sayılı kesinleşmiş Mahkeme ilamı doğrultusunda dava konusu taşınmaz üzerinde murisin 1/2 payının davalı ...'e yapılan satışın muvazaa sebebiyle iptal edilerek miras payı oranında taraflar adına tesciline karar verildiği ancak Mahkeme ilamının infazının tapuda uygulanmadığı, ifa olanağı bulunmayan miras taksim sözleşmesine dayalı hüküm tesis edilemeyeceği...." gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....
Dava, TMK’nin 676. maddesinde düzenlenen mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. TMK'nin 676. maddesinde düzenlenen paylaşma sözleşmesine göre “Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapılacak paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar paylaşma sözleşmesi ile mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edilebilir. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” Öncelikle, şu ifade edilmelidir ki, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıldır....