Noterliği'nin 12/09/2003 tarih ve 179771 yevmiye numaralı miras taksim sözleşmesini düzenlediklerini, bu sözleşemeye istinaden mirasçıların, iştirak halinde malik bulundukları muris anne ve babalarından kalan mirası aralarında rızaen resmi olarak taksim ettiklerini, ancak mirasçıların bu taksim sözleşmesini ilgili Tapu Müdürlüğüne işletmediği gibi, Tapu Müdürlüğüne resmi başvuru da yapmadıklarını, mirasçılar arasında düzenlenen miras sözleşmesi gereği, “gereği aralarında taksim etmiş oldukları gayrimenkullerin kendileri tarafından taksim sözleşmesinden bu güne kadar geçen süre içerisinde filli olarak kullanıldığını, ancak mirasçıların "miras sözleşmesi" gereği kendilerine taksim edilen gayrimenkulleri kullanırken; davalı mirasçılar T3 ve T4'ın, müvekkili adına taksim edilen dava konusu İçel İli, Erdemli İlçesi, Çeşmeti Köyü, Kızılçağıl mevkiinde 4....
Davalı ... vekili, miras taksim sözleşmesinin ortak muristen gelen paylara ilişkin olduğunu, 40 ve 70 nolu parsellerdeki davalıya ait hisselerin ortak muris ....'tan gelmediğini bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalılar ...ve Lütfiye ise cevap vermediği gibi yargılama oturumlarına da katılmamışlardır. Mahkemece, taraflar arasındaki miras taksim sözleşmesinin ortak muris...'den kalan taşınmazlara ilişkin olduğu, ancak, dava konusu taşınmazlardaki davalılara ait hisseler ortak muristen gelmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamından; dava konusu 40 ve 70 parsel sayılı taşınmazların 1983 yılında aralarında ortak muris ... ve davalıların da bulunduğu malikler adına tapuya tescil edildiği, malikler arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin 14.12.1998 tarihinde feshedilmesi ile paylı mülkiyete geçildiği, davacılar ve davalılar arasında görülen ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı iflas idaresi vekili, Müflis ..hakkında iflas kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, iflas davası yargılaması sırasında müflisin babası ..n 13.01.2000 tarihinde vefat etmesi üzerine, müflis ve diğer mirascıların yaptıkları 30.01.2000 ve Eki 05.02.2000 tarihli miras taksim sözle bu taksim sözleşmelerinin iptalini istemiştir. Davalı Hatice ve İnci vekilleri ayrı ayrı verdikleri dilekçelerinde, miras taksim sözleşmesinin veraset ilamında belirtilen paylara göre yapıldığı, mirascılar dışında kimsenin taksim sözleşmesinde yer almadığını ve taksimin kimsenin zararına neden olacak şekilde yapılmadığından haksız açılan davanın reddine savunmuşlardır....
Dava, terditli olarak açılan TMK’nin 676. maddesinde düzenlenen mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil, bu olmadığı takdirde muhdesat tespiti ve muhdesatlar için emek bedeli tahsiline ilişkindir. TMK'nin 676. maddesinde düzenlenen paylaşma sözleşmesine göre “Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapılacak paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar paylaşma sözleşmesi ile mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edilebilir. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” Öncelikle, şu ifade edilmelidir ki, taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için miras bırakanın ölümünden sonra bütün mirasçıların veya temsilcilerinin iradelerinin birleşmesi asıldır....
DAVA Davacı vekili; tarafların babası...’un 17.08.2004 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefatından sonra mirasçıların bir araya gelerek miras taksim sözleşmesi yaptıklarını, ayrıca tarafların annesi...’un da 17.10.2009 tarihinde vefat ettiğini, vefatından önce 22.11.2006 tarihli vasiyetname düzenlediğini açıklayarak, 225 ada, 8 parsel sayılı taşınmazdaki işyerinin miras taksim sözleşmesinde özellikleri tanımlanan bölüm mülkiyetinin, miras taksim sözleşmesi ile anne ...’a bırakılıp, anne...’un az yukarıda bahsedilen vasiyetname ile davacıya bıraktığı beyan edilen 225 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 1. katında yer alan dairenin tamamının, olmadığı takdirde 1/2 mülkiyetinin, miras taksim sözleşmesi ile anne...’a bırakılan 225 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 2. katında yer alan dairenin 1/2 mülkiyetinin, miras taksim sözleşmesi ile anne...’a bırakılan 423 ada 1 parselde kayıtlı deponun 1/2 mülkiyetinin vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II....
Miras taksim sözleşmesinin ana ilkeleri: 1- Tereke mallarının tamamını kapsaması gerekmez. 2- Paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olan taşınmazın, paydaşları arasında tapu dışı taksimi geçerli değildir. 3- Paylaşma sözleşmesinin kapsamında olmayan taşınmazlar hakkında istek dışına çıkılarak karar verilemez. 4- Paylaşma konusu şeyin miras bırakana ait olması gerekir. 5- Paylaşma sözleşmesinin geçerli olması için paylaşmada eşitliğin olması zorunlu değildir. 6- Paylaşmaya yönelik olmayan sözleşme paylaşma sözleşmesinin sonuçlarını doğurmaz. 7- Miras taksim sözleşmesinin iptalini isteme hakkı ise, bu sözleşmenin tarafı olan mirasçılara aittir. 8- Miras taksim sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması yeterlidir. 9- Miras taksim sözleşmesi bütün mirasçılar tarafından imzalanmalıdır....
olmadığı bu nedenle vesayet altına alınması gerektiği, mahkemece dinlenmesinde fayda olmadığı kararı verildiğini, yine kendilerince T6'ın davaya esas harici miras taksim sözleşmesi yapmaya ehil olmadığı gerekçesi ile harici miras taksim sözleşmesinin ehliyetsizlik sebebiyle iptali davası açıldığını, davada taraf teşkili usulüne uygun sağlanmadığını" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....
Şöyle ki; dava konusu 740 sayılı parsel, tarafların kök miras bırakanı Mustafa Sarıçam adına tapuda kayıtlı iken, adı geçen miras bırakanın 25.05.1979 tarihinde vefat ettiği, kök miras bırakanın tüm mirasçılarının katılımı ile düzenlenen 01.06.1979 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesi ile nizalı taşınmaz 33.000 pay kabul edilerek bunun 25600/33000 payı davacıların yakın miras bırakanı babalarına, 7400/33000 payının ise davalılardan ...'a isabet ettiği görülmüştür. ...'ın mirasçılarının miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle dava konusu taşınmazlardaki payları elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Anılan tarihte yapılan miras taksim sözleşmesinin geçerli olduğu tartışmasızdır. Ancak, miras taksim sözleşmesi yapıldıktan sonra Mustafa Sarıçam'ın mirasçıları tarafından 03.10.1989 tarihinde Tapu Müdürlüğü'nde yapılan intikal işlemiyle dava konusu parsel paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak tüm mirasçılar adına tapuya tescil edilmiştir....
ın verdiği vekalet ile neredeyse tüm miras hakkının elinden alındığını bildiğinin davalılar tarafından ispatlanamadığını, tanık beyanlarının da bu hususu ispatlayamadığını, davalı tanıklarının duyuma dayalı beyanlarda bulunduğunu, kendi tanıkları ile iddialarını ispatladıklarını, tarafların asil olarak kendi aralarında yapmış oldukları miras taksim sözleşmesi bulunmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğunu, vekaletin kötüye kullanıldığının taksimin adaletsizliği ile ortada olduğunu, davacı murisinin sözleşmeye onay verdiğine ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığını, yapılan miras taksim sözleşmesinin geçersiz olup, iptali gerektiğini, hükme yeterli olacak nitelikte bir araştırma ve inceleme yapılmadığını bildirerek kararının kaldırılmasını istemiştir. 2....
ın aynı gün 04/08/1974 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacı ve davalıların kaldığı, mirasçılar arasında 16.04.1982 tarihinde miras taksim sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeye tüm mirasçıların katıldığı, sözleşmede 21 numaralı bağımsız bölüm ile 65 parsel sayılı taşınmazın davacı ...'a isabet ettiğinin yazılı olduğu, miras taksim sözleşmesinde, davacı ...'ın kendi adına asaleten çocukları Günay ve Yadigara velayeten imza attığı anlaşılmaktadır. TMK 676 ncı ve 677 nci maddelerine göre; elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda elbirliği maliklerinin, yazılı olması koşulu ile miras taksim sözleşmesi veya pay devri sözleşmesi yapmaları mümkündür, bu maddeye göre sözleşmenin yazılı yapılması geçerlilik şartıdır. Somut olayda, mirasçılar arasında yapılmış yazılı bir taksim sözleşmesinin varlığı ve tüm mirasçıların dava konusu sözleşmeye katıldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur....