Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras reddinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 23.11.2020 gün ve 2020/1761 Esas, 2020/7561 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras reddinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26/05/2022 gün ve 2021/8062 Esas, 2022/3783 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

      DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. TMK'nın 617.maddesi uyarınca; borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve mal varlığı kendi borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddeden mirasçının alacaklıları veya iflas masası, ret tarihinden itibaren 6 ay içinde reddin iptali davası açabilir. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bir ya da birkaç mirasçının reddinin iptaline karar verilirse ilgili mirasçıların miras payları resmen tasfiye edilir. Sulh hakimi, reddeden mirasçıların yerine kayyım atar, diğer mirasçıların hakları korunur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, murisin alacaklısı tarafından açılan mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Mirasın reddinin iptali davası, mirasbırakanın alacaklılarının, mirası reddeden mirasçıların buna haklarının olmadığının tespiti için açtığı davadır. Mirasın reddinin iptaline karar verilmesi için; reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin, olağan yönetimi aşan işlerin yapıldığının, terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin vs. (Türk Medeni Kanunu 610/2. maddedeki hususların) kanıtlanması gerekir. Ayrıca, mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olması gerekir. Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse, reddin iptali istenemez. Dava açmak için, herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Reddin iptaline karar verildikten sonra, başka işleme gerek kalmaksızın resmi tasfiye yapılması gerekir. Yargıtay 14....

      in hayatta olduğu da göz önüne alındığında miras, davacı ...'e geçmemiştir. Miras kendisine geçmemiş olanların mirası reddetmeleri söz konusu olamaz. Bu durumda, mahkemece, davacı ...'in mirasçı olmaması nedeniyle bu davacı yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,12.01.2016 oybirliğiyle karar verildi....

        mütekabiliyetin olmadığı ülke vatandaşlarının Türkiye'deki taşınmazları miras yoluyla iktisap edemeyeceğini, Yunanistan'la bu konuda bir anlaşma yapılmamış olması ve davacının Yunan Vatandaşı olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, taşınmazları miras yoluyla edindiklerini ve mirasbırakanın 50 yılı aşkın süredir tapuya dayanarak malik sıfatıyla tasarrufta bulunduğunu, davalılar ... ve ... davanın süresinde açılmadığını, mirasbırakan ...'nun dava konusu taşınmazlar malik ...'in vefat ettiğini bilmeden, geçerli vekaletnamelerle tayin ettiği vekilinden bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı vekiline teminat yatırma konusunda 20 gün kesin süre verildiği ve kesin sürenin hüküm ve sonuçlarının hatırladığı, ancak davacı vekilinin belirlenen kesin süre içerisinde dosyaya teminat yatırmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

          Somut olayda, mirasçılar yargılama sırasında miras bırakanın ödemeden aciz ve borca batık olduğu savunmasında bulunarak def’i yolunu tercih etmişlerdir. Mirasın hükmen reddinin her türlü delil ile ispatı mümkündür. Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında; mirasçıların terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir. Somut olayda, davalılar vekili savunmalarında miras bırakanları işleten Hasan'ın ödemeden acz halinde olduğunu savunmuşlar, buna karşın mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi söz konusu savunma karar yerinde de tartışılmamıştır....

            Somut olayda, muris Fatma Tur'un mirasının yasal mirasçılarından borçlu Mehmet Tur tarafından reddedildiğinin tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği, TMK'nun 611/1. maddesi uyarınca; mirası reddeden borçlunun miras payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi yasal mirasçılarına geçeceği, davacının murisinden intikal eden taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmede hukuki yararı mevcut olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davalı alacaklı, mirasın reddinin iptali için açmış olduğu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de, İcra ve İflas Kanunu'nda bekletici mesele yapılacak hususların sınırlı olarak belirtildiği, mirasın reddinin iptali yönündeki davanın bekletici mesele yapılmasına yasal olanak bulunmadığı, HMK.355 mad....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece mirasın reddinin iptaline karar verildiğini, bilindiği üzere Kanun koyucu, mirasın reddinin iptali için, mirasçının malvarlığının borcuna yetmeyecek durumda olmasını tek başına yeterli görmediğini, açıkça mirasçının alacaklılarına zarar verme amacıyla hareket etmesi gerektiğini belirttiğini, bu sebeple sadece mirasçının malvarlığının borcuna yetmeyecek durumda olmasının ve kendisine miras bırakanından bir değer kalıp borcunu kısmen de ödeme ihtimali olmasına rağmen mirası reddetmiş olmasının her zaman tek başına reddin iptali için yeterli olmadığı kanaatinde olduklarını, az ya da çok mirasçının zarar verme amacı bulunması gerektiğini, böyle bir amacının olup olmadığının da iyi araştırılması gerektiğini, yine aynı şekilde murisinde maddi durumunun detaylı olarak araştırılmadığını, ''Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçının, mirası kötü niyetle reddinden söz edilebilmesi için...

            Maddesinde ise; " Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak 6 ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilir ise, miras resmen tasfiye edilir." düzenlemeleri mevcuttur....

            UYAP Entegrasyonu