Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinafında özetle; TMK 610/2 maddesi gereğince mirası kabul anlamında davranışta bulunan mirasçının mirası reddedemeyeceğini, buna dayanılarak açılan mirasın reddinin iptali davasında süre koşulunun aranmayacağını, yine TMK'nın 618. maddesi gereği mirasın reddinin iptali davasında süre koşulu olmadığını, davalı Nermin'in çalışmadığını, aracın aslen murisin olduğunu, evlilik içinde edinilen mal niteliğinde olduğundan murisin aracın yarısında hak sahibi olduğunu, tanıkların mahkemece dinlenmesi halinde davalının söz konusu aracın sahibi olmadığının belirlenebileceğini, ayrıca, davalının, murisin diğer menkul mallarını da kullandığını, önce mal rejimi tasfiyesi yapılıp daha sonra miras tasfiyesi yapılması gerektiğini, bu hususun araştırılmadığını, mirasın reddinden sonra tereke mallarındaki tasarrufların, Yargıtay tarafından, genel hükümlere göre malların gaspı olarak değerlendirildiğini, bu durumda mirasın gerçek reddinin ortadan kalktığını...

serbestliği ilkesi çerçevesinde hukuka uygun hareket ettiğini, müvekkili davalının gerçekleştirmiş olduğu tasarruf işlemi hukuka uygun olduğundan davacı tarafın iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve davacının hukuki menfaatinin bulunmadığı açıkça anlaşılmakta olduğunu, davayı kabul sayılmamakla birliklte bir an için davacının tüm iddiaları "kabul etmemekle birlikte" bir an doğru kabul edilebilecek olsa dahi; müvekkili T6 davacıyı zarara uğratmak kastıyla hareket etmiş ve Hüseyin Çay'dan kalan bir kısım taşınmazların intikalini gerçekleştirmiş ve intikal sonrası taşınmazı satıp satış işleminden sonra da dava açarak mirası reddettiğinin tespiti yapılmış sayılsa bile zarara uğradığını iddia eden davacının bu noktada artık mirasın reddinin iptali davasını değil de tasarrufun iptali davası açması gerektiğini, davacının açılan işbu dava hukuki menfaatinin bulunmadığını, Mirasın reddinin iptali TMK'nın 617. maddesinde düzenlenmiştir....

Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için; terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. Mirasın reddinin iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir (Murisin alacaklarının korunmasında). Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse mirasın reddinin iptali istenemez. Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde zamanışımı ve hak düşürücü süre öngörülmediğinden bu tür davayı açmak için herhangi bir süre yoktur. Mirasçı, malvarlığı borcunu karşılamaya yetmemesine rağmen, alacaklılara zarar verme amacıyla mirası reddedebilir. Bu durumda mirasçının alacaklıları ve iflas idaresi mirasın reddini iptal ettirebilirler. Mirasın reddinin iptali davası Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır....

Taraflar arasındaki miras reddinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 07/06/2021 gün ve 2021/1583 Esas, 2021/3796 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

    mirası reddinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/817 ESAS 2022/486 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 3739, 1421 ada 9, 495 ada 3 ve 4, 1465 ada 31 parseldeki 1, 4, 5, 8, 9, 10, 13, 16, 18, 20, 21 ve 22 nolu bağımsız bölümlerin satış bedellerinin mirasbırakan babası ... tarafından ödenmesine rağmen davalı adına tescil edildiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca saklı payının da zedelendiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, dava konusu taşınmazları kendi birikimleri ile 3.kişilerden satın aldığını, mirasbırakanın hiçbir katkısının bulunmadığını, tenkis isteği yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak mirasbırakanı ...’ın 177 ada 3 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarını kadastro tespit çalışmaları sırasında eşi olan davalı ... adına tespit ve tescil ettirdiğini, öte yandan adına kayıtlı 281 ada 26 parsel sayılı taşınmazını da çocukları olan diğer davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, muvazaalı olarak yapılan işlemlerle miras hakkına zarar verildiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar ...ve Tuygun, yıllarca çalışıp mirasbırakan babalarının çeşitli ticari borçlarını ödediklerini, yaptıkları ödemelerin karşılığı olarak ve ayrıca bedeli de ödenmek suretiyle taşınmazın temlik edildiğini belirtip, davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ..., kadastro tespitinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirtip davanın reddini savunmuştur....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'un 30 uncu vd. maddesi gereğince mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 30 uncu vd. maddeleri. 3. Değerlendirme Davacı vekili, dava dilekçesinde taleplerinin 6183 sayılı Kanun'un 30 uncu vd. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali olduğunu beyan etmiştir....

            mirası red kararının iptali üzerine davalı borçluya intikali gerekeceğinden davalı ......

              UYAP Entegrasyonu