Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras payına mahsubun aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.04.2018 gün ve 2017/4035 Esas- 2018/3045 Karar sayılı ilamıyla süresinde olmayan temyiz isteminin reddine karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalılar vekiline 14.03.2017 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Türk Medeni Kanununun 652. Maddesi Uyarınca Aile Konutu Olduğu İddia Edilen Taşınmazın Miras Hissesine Mahsuben Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından görevsizlik kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Miras Hakkına Mahsuben Özgüleme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun (3. kitap) 652. maddesine dayalı aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ancak 28.05.2013 tarihinde Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 24.06.2013 tarihinde Yargıtay 14. Hukuk Dairesi görevsizlik kararı vermiş olduklarından Daireler arasındaki görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2007/17 esasında devam eden boşanma davası bulunduğunu, davacının üzerinde intifa hakkı bulunan evde davalı gelininin oturmasına evlilik birliğinin devamı süresince rıza gösterdiğini ancak davalı ile oğlu arasındaki anlaşmazlık üzerine davalının evi terk ettiğini, bir süre sonra davalının eve geri dönmesi üzerine oğlunun evden ayrıldığını, o tarihten itibaren davalının evi kullanmasına rızası bulunmadığını, bu konuda kendisine noterden ihtarname gönderdiğini belirterek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmiştir. Davalı cevabında, dava konusu evde davacının zımni muvafakati ile bedelsiz oturduğunu, evin aile konutu olduğunu, davacının oğlu tarafından bu evin aile konutu olarak kullanıldığı sırada boşanma davası açıldığını, davanın reddini savunmuştur....

          TMK'nın 683/1. maddesinde, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup, "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup, "Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir." Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl dava ehil mirasçı olarak miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması, karşı davada ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 23/10/2018 gün ve 2016/2867 Esas, 2018/7055 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ HUMK'nun 440/III-2 maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere, sulh hukuk mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değildir. Bu dava da yasanın öngördüğü istisnalardan olmadığına göre karar düzeltme istemi incelenemez. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 16/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            TMK'nın 683/1. maddesinde, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup, "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup, "Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir." Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir....

            ın dava konusu evde oturmadığını, davacının oğlu ... ile evli olan ...nın aile konutu olması nedeniyle taşınmazı tasarruf ettiğini, ihtarname keşide etmeyen davacının dava açma hakkı kazanmadığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece;"... Dava edilen meskenin aile konutu olmadığı sonucuna varılmaktadır. Boşanma davasının açılması ile birlikte eşler ayrı yaşama hakkına sahip olduklarına, davacının oğlu, davalı ...'...

              Hukuk Dairesi 2014/22282 Esas 2017/3415 Karar sayılı ilamında; "-Taraflar arasında görülen davada; * Davacı davalı Meliha ile boşanmasına rağmen maliki olduğu 3 nolu bağımsız bölümü halen davalıların kullandığını ileri sürerek davalıların haksız müdahalelerinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. * Davalılar, taraflar arasındaki uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklandığından Aile Mahkemelerinin görevli olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu, davalılardan Kamil, Şeyda ve Sevda kardeşlerin halihazırda davacının mirasçısı konumunda olup, dava konusu taşınmazda oturma hakkı olduğu düşüncesiyle hareket ettiklerini, davacı aleyhine mal rejiminin tasfiyesi konulu dava açıldığını, bu nedenle bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, boşanmanın kesinleşmesi ile aile konutu şerhinin hükümsüz kalacağı, mülkiyet hakkına üstünlük tanınacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

              derin hayal kırıklığı ve çaresizliği içerisinde olduğunu, dava konusu konutta yaşayan müvekkilinin, konutun satışı durumunda haline münasip bir ev sahibi olamayacağını, evsiz kalacağını, M.K. 652.madde gereği aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi ile (mülkiyet hakkı için yeterli maddi imkanı olmadığından) intifa veya oturma hakkı talep edildiği, her ne kadar müvekkilinin eşinin ölümü T.M.K. ilgili düzenlemesinden önce olsa da; ayrıca düzenleme eşe özgülemede ve aile konutu uygulamasında evli eşler üzerinden sağ kalan eşi korumaya yönelik olsa da; kanun koyucu çocuklara karşı aile konutu şerhi için lafzi bir düzenleme yapmamış olduğunun değerlendirildiğini, dul kalmış bir eşin miras nedeniyle hissedarı olduğu konutta, eşi öldüğü için, çocuğuna karşı aile konutu veya benzeri bir korumadan istifade edememesi hakkaniyete ve insafa uymayacağını, müvekkilin dava konusu konutun tesliminden itibaren konutun değerini artıran bir çok imalatlar yaptırdığını, parasını da kendisi ödediğini, davacının...

              UYAP Entegrasyonu