Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK' nın 683/1. maddesinde, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup, " Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir " Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup, " Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir " Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men' ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir....

Medeni Kanunun 701-703 maddeleri uyarınca bu tür mülkiyetin “ortaklığın” tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklardan herbirinin eşya üzerinde doğrudan bir hakkı da yoktur. Bu anlatımın doğal sonucu olarak da mülkiyet bütünüyle ortakların tümüne aittir. Elbirliği mülkiyetinde malikler mülkiyet payını ayırmadığından eşya üzerinde paydaş değil, ortaktır. Yine bu tür mülkiyette işin özelliği gereği ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Şayet davalı olacaklarsa davanın ortakların tümü aleyhine açılması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 194’ncü maddesi, aile konutu üzerinde hak sahibi olan eşin, konut üzerindeki hakları diğer eşin açık rızası bulunmadıkça sınırlayamayacağını öngörmüş olup, ipotek tesisine ilişkin işlem mülkiyet ...’da iken yapılmış olup, ...’a yapılan satışın daha sonra iptal edilmiş olmasının, taşınmaz üzerindeki ipoteği geçersiz hale getirmeyeceğine, taşınmazın mülkiyetinin, ipotekle yüklü olarak geri dönmüş bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine...

      İstinaf yoluna başvuran davalı T5 vekili istinaf dilekçelerinde özetle; kararın usule ve yasaya aykırı olduğunu,davaya konu 27 numaralı bağımsız bölümün davacının rızası ile aile konutu olarak kullanıldığını, bağımsız bölümün müvekkili ve müvekkilinin eşi diğer davalı T4 adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin ve eşinin yaklaşık 28 yıldır evli olduklarını, dava dışı Erkan Şahin'in müvekkilinin aile konutu olarak yaşadığı dava konusu meskeni müvekkilinin rızasını almadan müvekkilinin eşi diğer davalı T4 ile anlaşarak tapuda satış yolu ile devraldığını, Erkan Şahin'in de yine anlaşmalı olarak davacı T1 taşınmazı devrettiğini, yapılan bu devir işlemlerinin geçersiz olduğunu, yapılan bu tapu devir işlemlerine konu taşınmazın aile konutu olarak kullanılan bir yer olduğunu, halen de davalılar tarafından aile konutu olarak ikamet edildiğini, TMK'nın 194/1 maddesi açık rıza aradığından müvekkili T5'nın açık rızasının bulunmadığı göz önünde bulundurulduğu vakit yapılan devrin geçersiz olduğu gerçeğinin...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı ... A.Ş. Tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece dava konusu taşınmazın alie konutu olduğu kabul edilerek üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmişse de; ipotek tesis edilin taşınmazın, dava tarihinden önce "ipoteğin paraya çevrilmesi" yolu ile yapılan takip sonucu 14.09.2012 tarihinde cebri ihale ile satıldığı, ihalenin feshi için açılan davanın reddedilerek 19.02.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın mülkiyeti cebri icra ile satılmakla, tapu kütüğüne tescil edilmemiş bile olsa mülkiyet ihalenin yapıldığı andan itibaren alıcıya geçmiştir (TMK. md. 705/2)....

        TMK 194. maddesine göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. Yargıtay 2....

        Davalı T4 11/10/2016 tarihli beyan dilekçesinde; görülmekte olan izale-i şuyu davasındaki taşınmaz ve muris T6'ın İstanbul Bayrampaşa'da bulunan taşınmaz ve tüm terekesindeki miras payına mahsuben olmak üzere, muris ile 40 yıldır birlikte oturdukları aile konutu olan Bayrampaşa'daki daire ile ilgili olarak İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/344 esas dosya ile aile konutunun eski yaşamını sürdürebilmek ve 70 yaşından sonra mağdur olmamak için sağ kalan eş olarak tarafına özgülenmesi ve intifa hakkı için dava açtığını, mahkemece iş bu davanın sonucuna göre değerlendirilebileceğini, İstanbul'daki davanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar tefrik edilen dosyada davacı vekilinin talebini "davacı müvekkil tarafından bedelsiz olarak bağış niteliğinde edinmiş olduğu taşınmazı tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını, bu taşınmazın 1/2 hissesinin aile konutu olarak davacı müvekkile verilmesini talep ederiz." şeklinde ifade etmiş ise de bu davanın tefrik edildiği dosyaya sunulan dava dilekçesi incelendiğinde talebin, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin davacı adına tescili istemi niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, asıl dosyadan, aile konutu şerhi ve tasfiye davaları ayrı ayrı tefrik edilmiş olup, aile konutu şerhi davasının mahkemenin 2016/478 esas, 2016/900 karar sayılı, 23/12/2016 tarihli hükmüyle neticelendirildiği, dolayısıyla davanın konusunun taşınmazın 1/2 hissesinin davacı adına tescili talebinden ibaret olduğu, davacı vekilinin, 16/02/2022 tarihli dilekçesinde, yukarıda tespit edilen hususlar doğrultusunda, davalı adına kayıtlı olup evlilik birliği içinde aile konutu...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, aile konutu olarak özgülendiği iddia edilen taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.(6100 sayılı HMK m 355) Davacı, dava konusu taşınmazın murisin sağlığında aile konutu olduğunu iddia etmiş, davalılar ise bu taşınmazın aile konutu olmadığını, davacı adına kayıtlı Büyükavulcuk mah. Çınardibi mevki, 109 parsel sayılı taşınmazdaki konutun aile konutu olduğunu savunmuşlardır. Yapılan soruşturma, toplanan deliller, her iki taşınmaz üzerinde yapılan keşif, keşif sonrası alınan raporlar, taraf tanık beyanlarına göre; dava konusu taşınmazın, muris ile birlikte davacının aile konutu olduğunun ve uzun yıllar boyunca bu konutta oturduklarının anlaşıldığı, Büyükavulcuk mah....

        Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, müvekkili ile eşi ve çocuklarının müşterek aile konutu olan Hatay ili Kırıkhan İlçesi Acemli Köyü 245 parsel sayılı arsa üzerinde bulunan Aydınlı mahallesi 603....

        UYAP Entegrasyonu