Dereceden ipotek tesis edildiğini, ipotek tesis işleminin dayanağının müvekkilinin oğlu Mehmet Yaman tarafından 23/10/2012 tarihinde davalı bankadan alınmış olan Tüketici Kredisi Borçlanma Rehin Sözleşmesi olduğunu, ortak çocuk Mehmet Yaman'ın davalı bankadan kredi alırken müvekkilinin eşi Hüseyin Yaman'ın da alınan tüketici kredisine kefil olduğunu ve kredinin teminatı olarak da adına kayıtlı dava konusu taşınmazı bankaya ipotek ettirdiğini, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1 maddesine göre eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceğini, aile konutu devredemeyeceğini veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayamayacağını, bu madde hükmü ile aile konusu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetlerinin sınırlandırıldığını, aile konutunun maliki olan eşin aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına bir ayni hakla sınırlandıramayacağını...
Dereceden ipotek tesis edildiğini, ipotek tesis işleminin dayanağının müvekkilinin oğlu Mehmet Yaman tarafından 23/10/2012 tarihinde davalı bankadan alınmış olan Tüketici Kredisi Borçlanma Rehin Sözleşmesi olduğunu, ortak çocuk Mehmet Yaman'ın davalı bankadan kredi alırken müvekkilinin eşi Hüseyin Yaman'ın da alınan tüketici kredisine kefil olduğunu ve kredinin teminatı olarak da adına kayıtlı dava konusu taşınmazı bankaya ipotek ettirdiğini, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1 maddesine göre eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceğini, aile konutu devredemeyeceğini veya aile konutu üzerindeki haklarını sınırlayamayacağını, bu madde hükmü ile aile konusu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetlerinin sınırlandırıldığını, aile konutunun maliki olan eşin aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına bir ayni hakla sınırlandıramayacağını...
Tereke (miras ortaklığı) TMK'nun 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nun 701- 703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke Medeni Kanunun 701. maddesinde “...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir....
Hukuk Dairesi'nin 2012/26800 Esas, 2013/18681 Karar sayılı ilamı) göz önüne alınarak davacı vekiline eksik harcı tamamlamak üzere kesin süre verilmiş, davacı vekilince eksik 1.707,75 TL harcın yatırılarak, makbuzun dosyaya sunulduğu anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir. ''...4721 Sayılı TMK'nın 194/1. maddesi hükmü kapsamında aile konutu olarak özgülenen bir taşınmaza bu husustaki şerh “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri yasa koyucu tarafından zaten sınırlandırılmış olup bu sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi tescil edilmese bile o konutun aile konutu özelliğini kazanmadığı söylenemeyecektir. Başka bir ifadeyle, aile konutu olarak kullanılan taşınmaza şerh konulduğu için taşınmaz aile konutu özelliği kazanmayıp, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....
Aile konutu Madde 194- Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. … Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. …” ve “İyiniyetli üçüncü kişilere karşı” başlıklı 1023. maddesi Madde 1023- Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. şeklindedir. TMK 193 maddesi dikkate alındığında kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi Türk Medeni Kanunu felsefesi içinde kabul edilmişken, TMK 194. maddesi ile bu kurala istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir....
Sulh hukuk Mahkemesinin 2018/282 Esas sayılı dosyası üzerinden miras payına mahsuben aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması istemiyle dava açtığını, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir....
TMK’nın 193. maddesi dikkate alındığında kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi Türk Medeni Kanunu felsefesi içinde kabul edilmişken, aynı Kanunun 194. maddesi ile bu kurala istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Özgüleme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun 652 maddesi uyarınca aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 17.09.2019 tarihli ve 2019/3416 Esas, 2019/7648 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, muris ... ile noterde düzenleme şeklinde mal ortaklığı sözleşmesi yaptıklarını, sözleşme gereğince malların tasfiyesi ve aile konutu ile ev eşyalarının payına mahsuben mülkiyet hakkının, olmadığı takdirde intifa hakkının davacıya bırakılmasını talep ve dava etmiştir....