Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını istemiş; mahkemece davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/01/2022 NUMARASI : 2020/186 ESAS-2022/6 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; İkamet etmiş olduğu evin tapuda “Isparta ili, Merkez İlçe, Çelebiler Mah. 16 Pafta, 642 Ada, 118 Parselde” kayıtlı olduğunu, taşınmazın 1/8'i'ni davacının, 7/8'i hissesinin ise vefat eden eşinin adına kayıtlı olduğunu, vefat eden eşinin ilk evliliğinden olan çocuklarının davacının ikamet ettiği ve vefat eden eşi ile kendi üzerine kayıtlı olan bina için Ortaklığın Giderilmesi davası açtıklarını, davacı ortaklığın satış suretiyle giderilmesi durumunda kendisine düşecek olan miktar ile bir daire alamayacağını, ekonomik olarak sıkıntılara düşeceğini, davacının oturmuş olduğu taşınmazın kendisi için manevi değer taşıdığını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, bu sebeplerden dolayı üzerine aile konutu şerhi konulmasını...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçe kapsamını aynen tekrarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak Anayasa'nın 20. ve 41. maddeleri ile AİHS'nin 8. maddesi gereğince "Aile yaşamına saygı hakkı" kapsamında müvekkilin ikamet ettiği aile konutu üzerinde bulunan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Şikayet ; İİK 82/12 maddesine dayalı meskeniyet iddiasına ilişkindir. Şikayet eden takip dışı 3.şahıs borçlu İhsan Okan Günhan'ın eşi T1 Dayanak İstanbul Anadolu 21....

    Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, kanun veya kanunda belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun (TMK)'nın 701 ve 703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne aittir. Öteki deyişle; ortaklık, tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi, ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde, malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK’nın 701. maddesinde; “Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir....

      Bunlar, intifa hakkı ve oturma (sükna) hakkıdır.(Oğuzman, K., Seliçi, Ö., Oktay-Özdemir, S.: Eşya Hukuku, ... 2006, s.638). TMK'nın 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerindeki intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile kurulur. İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK m.796) İntifa hakkı devren kazanılamaz, zira bu hakkın devri mümkün değildir.(Oğuzman, K., Seliçi, Ö., Oktay-Özdemir, S.: Eşya Hukuku, ... 2006, s.642)....

        Her ne kadar davacı vekili erkek tarafından yerel mahkeme kararına karşı delillerin yeterince incelenmeden karar verildiği, keşif yapılması talebi olduğu halde keşif kararı verilmediği, savunma hakkı açıkça ihlal edilerek delillerinin toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği ve davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydına, davacının talebi ile aile konutu şerhi konulduğunun belli olduğu, ne var ki, davacı, bu iradesini, 20. 08. 2020 tarihli talebi ile değiştirdiği ve aile konutu niteliğindeki taşınmazın üzerinde tasarruf yapılmasına rıza gösterdiği, yasada aile konutunun devri için vurgulanan şart olan malik olmayan eşin rızasının, bu tarihte sağlanmış sayıldığı, davacı eşin, tapu müdürlüğüne başvurarak aile konutu şerhini rızası ile kaldırmasından sonra, taşınmazın...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm taşınmazla ilgili kurulan hüküm yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * mahkemece; birlikte yaşanılan konutla ilgili davacı lehine Türk Medeni Kanununun 240'ncı maddesi uyarınca intifa, oturma veya mülkiyet hakkı tanınmasıyla ilgili bir karar verilmediğine, konutla ilgili kararın tespit niteliğinde olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.06.2008 (Prş.)...

          Davacı vekili her ne kadar vekil edeni sağ kalan eşin miras payının 1/4 mülkiyet değil 1/2 mülkiyet olması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasını istemişse de; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 3678 sayılı Kanunla değiştirilmesinden önceki halinde miras bırakanın ölüm tarihi de gözönünde bulundurulduğunda davacı eşin 1/4 mülkiyet ve 1/2 intifa hakkı öngörüldüğünden 1/4 mülkiyet ile birlikte 1/2 intifa hakkına hükmedilmesi gerektiğinden davacı vekilinin temyizinin "çoğun içinde azı vardır" kuralı gereğince davacı vekilinin temyizinin aynı zamanda intifa hakkını da kapsadığının kabulüyle hükmün intifa hakkı bakımından bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

            DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ve davalıların babası Rasim Sakarcan'ın 2005 yılında vefat ettiğini, murisin adına kayıtlı Sinop Merkez Gelincik Mahallesi 279 ada 86 parsel sayılı taşınmaz bulunan konutu müvekkili ve eşinin aile konutu olarak kullandığını ve eşinin vefatından sonra da müvekkilinin bu evde oturmaya devam ettiğini, müvekkilinin eşiyle yıllarda birlikte yaşadığı, ortak anılarını paylaştığı bu taşınmazın miras payına mahsuben kendisine özgülenmesi talebiyle Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinde 2018/71 Esas sayılı dosyasıyla dava açtıklarını, taşınmazda bulunan Aile konutu olduğuna dair iddialarının davalılardan T7 tarafından inkar edilmiş olduğundan ve tapu kayıtlarında da Ali Konutu Şerhi bulunmadığından Sinop Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından taşınmazın Aile konutu olduğunun tespitine ilişkin Sinop sulh Hukuk mahkemesi...

            DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ve davalıların babası Rasim Sakarcan'ın 2005 yılında vefat ettiğini, murisin adına kayıtlı Sinop Merkez Gelincik Mahallesi 279 ada 86 parsel sayılı taşınmaz bulunan konutu müvekkili ve eşinin aile konutu olarak kullandığını ve eşinin vefatından sonra da müvekkilinin bu evde oturmaya devam ettiğini, müvekkilinin eşiyle yıllarda birlikte yaşadığı, ortak anılarını paylaştığı bu taşınmazın miras payına mahsuben kendisine özgülenmesi talebiyle Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinde 2018/71 Esas sayılı dosyasıyla dava açtıklarını, taşınmazda bulunan Aile konutu olduğuna dair iddialarının davalılardan T7 tarafından inkar edilmiş olduğundan ve tapu kayıtlarında da Ali Konutu Şerhi bulunmadığından Sinop Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından taşınmazın Aile konutu olduğunun tespitine ilişkin Sinop sulh Hukuk mahkemesi...

            UYAP Entegrasyonu