Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesine başvurarak, araç üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması talebi üzerine, mahkemece 07.08.1981 tarih ve 1981/324 Esas 1981/342 Karar sayılı kararıyla, ...Karşıyaka Şemikler Mah. 805 parsel (yeni 25588 ada 3 parsel) sayılı gayrimenkul üzerine 07.08.1981 tarih ve 1838 yevmiye numaralı rehni kurularak ihtiyati haciz kararı kaldırılmıştır. Borçlu mirasçıları vekilinin 06.05.2011 tarihli rehnin terkini talebi üzerine, icra müdürlüğünce, dosya aslının bulunamadığı ancak dosya alacağına istinaden rehnin kurulduğu ve aradan otuz yıl geçtiğinden bahisle rehin şerhinin fekkine karar verilerek, tapu sicil müdürlüğüne fekki için müzekkere yazıldığı, işlemin şikayeti üzerine, icra mahkemesince; İİK.nun 263. maddesi gereğince, aracın teslimini temin etmek amacıyla ipoteğin kurulduğu, araç üzerinde haczin devam ettiğinin ileri sürülmediği, alacağın on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/79 Esas KARAR NO : 2019/153 DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/02/2019 KARAR TARİHİ: 28/02/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Mahkememize verilen dilekçede özetle: Müvekkilinin ... tarihinde davalı bankanın ...şubesine yıllık %2,5 oranında mevduat faizi oranı uygulanması suretiyle nemalandırılması için 10.000 İsviçre Frangı yatırdığını ancak o tarihten sonra bankaya müracaat ettiğinde paranın ve hesabın olmadığını öğrendiğini, 10 yıllık sürede takip- siz bırakılan hesaptaki paranın TMSF'ye devri için öncelikle müvekkiline ihtarda bulunul- ması gerektiğini müvekkilinin TMSF'ye yaptığı müracaat üzerine hesaptaki paranın davalı banka tarafından TMSF'ye devredilmediğinin anlaşıldığını belirterek, bu paranın yatırıldığı tarihten itibaren en yüksek mevduat...

      Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılardan ... tarafından oğlu davacı ... adına belirtilen mevduat cüzdanına göre 06.08.1986 tarihinde 10.000,00 TL, 25.09.1986 tarihinde 13.000,00 TL, olmak üzere toplam 23.000,00 TL (Eski TL) tutarlı vadesiz mevduat hesabı olarak farklı zamanlarda paralar yatırılarak mevduat hesabı açılmış olduğu, her ne kadar 1986 yılında söz konusu banka hesabı açılmış ise de davacının oğlu davacı ... 18 yaşına geldiğinde hesap muaccel olacağından davacı taleplerinin zamanaşımına uğramadığı, davaya konu hesabın vadeli açılmış olduğu davacılar tarafından beyan edilmekte ise de bankalar muhasebe desimal hesap repertuarına göre vadesiz mevduat hesabı olarak açılmış olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla herhangi bir faiz oranı, vade şartlarının yazılı bulunmadığı, mevduat cüzdanı içeriğinden iki farklı tarih ve farklı tutarlarda paralar yatırıldığı, işbu davanın 25.06.2014 tarihi itibariyle açıldığı, davacıların...

        Dava, davacı şirketin dava dışı gerçek kişiden davalıya olan kredi borcu ve üzerindeki rehin şerhiyle birlikte devraldığı araç üzerindeki rehnin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dışı gerçek kişi ile davalı banka arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davacı şirketin aracı tüm tahditleriyle birlikte devraldığı ve araç üzerindeki rehin kaydının terkini için işbu dava açıldığına göre, uyuşmazlık 6102 sayılı TTK m. 4/1 gereği nispi ticari dava niteliğinde olup her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca aynı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrası b bendi uyarınca Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir....

          bu olay öncesi tanıdığım bir şahıs değildir, 04.07.2002 tarihinde Süleyman Ziftçi adına vadeli mevduat hesabı açarak 1.681.000.000 Lira yatırmamın sebebi, olay açıklığa kavuşana kadar mağdur olmaması içindir....

            Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin dava dışı bankada hesabı bulunduğunu, hesaptaki parasının dava dışı ... Ltd.Şti.'ne yönlendirildiğini ancak dava dışı BDDK'nun davalı bankaya el koyduğunu, banka yönetimin davalı ...'ye geçtiğini, yapılan başvurulara rağmen banka nezdinde bulunan paraların ödenmediğini ileri sürerek, hesapta bulunan paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bu haliyle dava, banka mevduat hesabındaki paranın off shore hesabına aktarıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana Asliye 2. Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              A.Ş'ye 1999 yılında vadeli döviz hesabı açtırarak 44.000,00 USD yatırdığını, banka görevlilerince usulsüzce hesaptaki paranın çekildiğini, bankaya ... tarafından el konulduğunu ileri sürerek müvekkilinin hesabından çekilen 44.000,00 USD'nin 12.10.2001 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi oranına göre faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının uğradığını iddia ettiği zarar ve davalının sıfatı uyarınca davaya idare mahkemesinin bakması gerektiği, yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

                Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalı bankaya yasa gereği devredilen ... ile davacı arasında yapılan sözleşme uyarınca çek hesabı açılarak davacıya çek karneleri verildiği, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davacıya gayri nakdi kredi açıldığının kabulü ile 3167 sayılı Yasa gereğince her bir çek karnesi için tazmin bedelinin saptandığı, bu bedelin bloke konulan dava konusu bedelden daha fazla olduğu, davacının tüm hak ve borçlarını devralmış olan ...na ve devrolunan ...'a sözkonusu çeklerin iade edildiğine dair teslim belgelerini ibraz edememesi karşısında, davacı ile ... A.Ş. arasında imzalanan vadesiz mevduat hesabına ilişkin ve ... ile imzalanan sözleşmeler uyarınca davalının, davaya konu vadesiz hesaptaki para üzerinde hapis hakkını kullanmaya yetkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/10/2015 tarih ve 2012/363-2015/367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili banka hesabı üzerinde davalı banka tarafından konulan blokenin mesnetsiz kalması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, bu hususta davalıya yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, müvekkili mevduat hesabı üzerindeki blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

                    ödemenin araç hasarına ilişkin olması ve müvekkil banka alacağının devam etmesi nedeniyle kaldırılmadığını, bu nedenle davacının, rehnin kaldırılması talebinde haksız olduğunu ve basiretli bir tacir olmanın gereği olarak yaptığı ödemenin kendisine rehnin kaldırılmasını talep hakkı vermediğinin bilincinde olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu