Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin dava dışı bankada hesabı bulunduğunu, hesaptaki parasının dava dışı ... Ltd.Şti.'ne yönlendirildiğini ancak dava dışı BDDK'nun davalı bankaya el koyduğunu, banka yönetimin davalı ...'ye geçtiğini, yapılan başvurulara rağmen banka nezdinde bulunan paraların ödenmediğini ileri sürerek, hesapta bulunan paranın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bu haliyle dava, banka mevduat hesabındaki paranın off shore hesabına aktarıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana Asliye 2. Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş'ye 1999 yılında vadeli döviz hesabı açtırarak 44.000,00 USD yatırdığını, banka görevlilerince usulsüzce hesaptaki paranın çekildiğini, bankaya ... tarafından el konulduğunu ileri sürerek müvekkilinin hesabından çekilen 44.000,00 USD'nin 12.10.2001 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi oranına göre faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının uğradığını iddia ettiği zarar ve davalının sıfatı uyarınca davaya idare mahkemesinin bakması gerektiği, yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava, davacı şirketin dava dışı gerçek kişiden davalıya olan kredi borcu ve üzerindeki rehin şerhiyle birlikte devraldığı araç üzerindeki rehnin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dışı gerçek kişi ile davalı banka arasındaki sözleşmenin tüketici sözleşmesi olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davacı şirketin aracı tüm tahditleriyle birlikte devraldığı ve araç üzerindeki rehin kaydının terkini için işbu dava açıldığına göre, uyuşmazlık 6102 sayılı TTK m. 4/1 gereği nispi ticari dava niteliğinde olup her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca aynı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrası b bendi uyarınca Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ila 969 uncu maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/10/2015 tarih ve 2012/363-2015/367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili banka hesabı üzerinde davalı banka tarafından konulan blokenin mesnetsiz kalması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, bu hususta davalıya yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, müvekkili mevduat hesabı üzerindeki blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davalı bankaya yasa gereği devredilen ... ile davacı arasında yapılan sözleşme uyarınca çek hesabı açılarak davacıya çek karneleri verildiği, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davacıya gayri nakdi kredi açıldığının kabulü ile 3167 sayılı Yasa gereğince her bir çek karnesi için tazmin bedelinin saptandığı, bu bedelin bloke konulan dava konusu bedelden daha fazla olduğu, davacının tüm hak ve borçlarını devralmış olan ...na ve devrolunan ...'a sözkonusu çeklerin iade edildiğine dair teslim belgelerini ibraz edememesi karşısında, davacı ile ... A.Ş. arasında imzalanan vadesiz mevduat hesabına ilişkin ve ... ile imzalanan sözleşmeler uyarınca davalının, davaya konu vadesiz hesaptaki para üzerinde hapis hakkını kullanmaya yetkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
borcu ve asıl alacak 5.832,55-TL üzerinden ticari kredili mevduat borcu için takip başlatıldığı, borca itiraz nedeniyle takibin durduğu, kredili mevduat hesabı ile ticari kredi kartı uygulamasında TCMB tarafından yayımlanan tebliğe göre faiz oranları için üst sınır belirlendiği, bilirkişi ... tarafından kredi kartı işlemlerinde ve kredili mevduat hesabı için Merkez Bankası tebliğine uygun olarak hesaplama yapıldığı ve temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve ferilerinin kapitalize edilerek asıl alacağa eklenmesi suretiyle hesaplama yapıldığı, kredili mevduat hesabı yönünden 01.07.2018-01.10.2018 arasında oluşan %24,24 faiz oranı üzerinden 4.994,00-TL asıl alacağın faiz ve BSMV eklenmek suretiyle 5.318,45-TL olduğu ve yine 5.786,14-TL kredi kartı alacağının 07.10.2018 tarihinden 27.11.2018 tarihine kadar faiz ve BSMV eklenmek suretiyle 5.786,14-TL'ye ulaştığı bu miktarın müteselsil kefilin kefalet limiti içerisinde kaldığı, dosyada rapor alınan diğer bilirkişi kök ve ek raporlarının denetime...
ödemenin araç hasarına ilişkin olması ve müvekkil banka alacağının devam etmesi nedeniyle kaldırılmadığını, bu nedenle davacının, rehnin kaldırılması talebinde haksız olduğunu ve basiretli bir tacir olmanın gereği olarak yaptığı ödemenin kendisine rehnin kaldırılmasını talep hakkı vermediğinin bilincinde olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir....
ödemenin araç hasarına ilişkin olması ve müvekkil banka alacağının devam etmesi nedeniyle kaldırılmadığını, bu nedenle davacının, rehnin kaldırılması talebinde haksız olduğunu ve basiretli bir tacir olmanın gereği olarak yaptığı ödemenin kendisine rehnin kaldırılmasını talep hakkı vermediğinin bilincinde olduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir....
IV- Müşterek hesaptaki paylar, aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Zira, para müşterek hesaba yatırıldığına ve pay bakımından bir anlaşma bulunmadığına göre, mülkiyetin yarı yarıya olmak üzere hak sahiplerine ait olması gerekir (11.HD.21.3.2002;1579/2539;Acar, sh. 336,337). V- Mevduat hesabı birden fazla kişiye ait ise, mudilerden birinin ölümü halinde, -aksine sözleşme yoksa- hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir (R...., S.. : Bankalar Kanunu Şerhi, Ank.2002, sh.390). Zira, taraflardan her biri hesaptan para çekerken payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktarda diğer hesap sahibine göre borçlu durumuna girer (2.HD. 29.1.1987, 495/11191; HGK. 11.2.1998, 40/75)....
DEĞERLENDİRME: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe konu araç üzerindeki haczin kaldırılması nedeni ile alacağı temlik alanın zararının tahsili istemine ilişkindir. Davalı ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine 122.634,44 TL nakdi, 16.770,00 TL gayrinakdi alacağın tahsili için Ankara ... Dairesi'nin ... esas sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, Ankara ... Dairesi'nin ... esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, Ankara ......