Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin banka hesabı olması durumunda ise hesaptaki paraların niteliği belirlenmelidir. Tamamının haczi kabil olmayan paralardan oluşması halinde haczinin kabil olmayacağı tartışmasızdır. Ancak hesapta haczi kabil paraların da bulunması, bir diğer ifade ile haczi mümkün olmayan paralarla haczi kabil paraların aynı hesaba yatırılarak karıştırılması durumunda, havuz hesabı söz konusu olacaktır. Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığı sonucuna varılmalıdır....

    Şubesi'nde 17/12/1999 tarihinde 70.964,19 USD yatırarak vadeli mevduat hesabı açtırdığını, murisin vefatından sonra bankadan hesaptaki paranın istenildiğinde, paranın ... hesaba gönderilmesi nedeniyle ödenmeyeceğinin bildirildiğini, oysa paranın banka nezdinde kaldığını ileri sürerek, 66.304 TL (44.351 USD) karşılığı alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görev ve husumet itirazı ile birlikte davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

      ın hesaptaki hissesi üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, buna rağmen anlaşılmaz bir şekilde mahkeme hakimi ...’un dava dosyasına baktığı sürece TMSF’ye bir yazı yazılıp ortak hesaptaki tedbirin müvekkili hissesi yönünden kaldırılmadığını, 17.04.2012 tarihli celsede yeni Hakim... tarafından müvekkili hissesi yönünden tedbirin kaldırılması için müzekkere yazılmasına karar verilerek tedbirin kaldırılmış olduğunu, 18.04.2012 tarihinde davaya başka Hakim bakıncaya kadar kaldırma müzekkeresinin yazılmamasının nedeni olarak kalem müdürü Aybüke Güneş’in "hesaptaki...’ın hissesi belli değil o nedenle yazmadım" şeklindeki beyanı yine aynı müdürün "davacının muvafakatı olmadığı için tedbir kaldırılmıyor" şeklindeki beyanlarının bulunduğunu, Bakırköy 6....

        Dava, müşterek hesaptaki paranın aidiyetinin tespiti ile dava dışı bankadan tahsili talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava konusu 150766 nolu vadeli TL ortak mevduat hesabının müşterek yapıda kullanım ile açıldığı, düzenlenen Talimat mektubu ile müştereken açtıracakları vadeli, vadesiz, TL, Döviz, Menkul Kıymet, Repo hesapları ile menkul hesaplar üzerindeki her birinin hissesinin yek diğerine eşit olduğu, her türlü işlemi hep birlikte (müştereken) imza kullanarak yapabileceklerini beyan ettikleri, bilirkişi raporunda, davacı T1'ın kendi namına 141270 nolu Vadesiz TL hesabından 12.02.2013 tarihinde 200.000,00 TL ile hesabını saat 11.46 da kapadığı, çektiği, 12.02.2013 tarihinde 200.000,00 TL T1 - T4 müşterek 141310 nolu Vadeli TL hesabın 200.000,00 TL ile saat 11.58'de açıldığı anlaşılmaktadır....

        Müşterek hesap bir tasarruf kaydını içermiyorsa ve hesap açtıranlar, hesaptaki parada tasarruf yetkisini birlikte veya münferiden kullanacaklarını belirtmeden hesap açtırmışlar ise, bu durumda bölünebilir hesaptan söz edilir ve somut olayın özelliklerine göre hesap sahiplerinin eşit oranda pay sahibi olduklarının kabulü gerekir (Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Müşterek Hesaplar- Ankara 1959, sh 6-7 ve Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Banka Hukuku'nun Esasları, İstanbul 1988 Sh. 330-331 ). Müşterek hesap açılırken bankaya aksine bir anlaşma sunulmamışsa, bankadaki müşterek hesabın, aktif teselsüllü müşterek hesap olduğu kabul edilmektedir. Müşterek hesaptaki paylar, aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Mevduat hesabı birden fazla kişiye ait ise, mudilerden birinin ölümü halinde, aksine sözleşme yoksa hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir. (HGK,12.07.2006 tarih 2006/3-517/525E.-K.)...

          Davalı vekili, davalı aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmış ise de itiraz üzerine takibin durduğunu, rehin sözleşmesine konu senetleri kaybettiklerini, bu durumu öğrenen davacının kötüniyetle dava açtığını araç üzerindeki rehnin kaldırıldığını rehnin kaldırılması ve menfi tespit davasını kabul ettiklerini, %40 tazminata karar verilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

            TC.Ziraat Bankası ...Şubesindeki davalı adına olan mevduat hesabı ise 25.06.2001 tarihinde açılarak hesaba 27.658 TL yatırılmıştır. Anılan hesaptaki para faiz getirisi ile birlikte artarak mal rejiminin sona erdiği 16.04.2007 tarihinden kısa bir süre önce 115.060,79 TL olarak 26.03.2007 tarihinde davalı tarafından çekilmiştir. Davacı kadının evlilik birliği süresi içerisinde gelir getiren herhangi bir çalışması olmamıştır. Dinlenen taraf tanıkları davacı kadının, davalı eşinin oğlu tarafından sigorta primleri yatırılmak suretiyle 2002 yılından sonra emekliliğinin sağlandığını bildirmişlerdir. Bilindiği üzere ve kural olarak; davacının 01.01.2002 tarihinden önce mal ayrılığı rejiminin geçerli bulunduğu dönemde edinilen taşınmaza herhangi bir katkısının bulunmadığı belirlendiğinden dava konusu taşınmaz bakımından yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş bulunmasında isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Otomotiv ve ...’na müracat ederek aracın iadesi ve kredi borcunun anılan davalılarca ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, aracın üzerindeki rehnin daha sonra davalı banka yazısı ile kaldırılıp, aracın dava dışı 3. şahsa satıldığını, davalı banka tarafından kredi borcu ödenmeden rehnin kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığından davacının tüm sorumluluğunun ortadan kalktığını savunarak davacının 03/12/2003 tarhli kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Otomotiv Canlı Hayvancılık Toplu Taşımacılık Nak. Tic. San. Paz. Ltd. Şti. ve davalı ... cevap vermemiştir....

                Ve 20177099 K. sayılı kararı), yargılamada tartışılması gereken en önemli hususlardan birisinin davalının haklılığını dayandırmaya çalıştığı sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu olması nedeniyle hukuken geçerliliğinin bulunup bulunmadığının saptanması olduğunu, rehnin davacı tarafından kullanılan taşıt kredilerine ilişkin konulmuş olduğunun somut olayda açık olduğunu, taşıt kredisi borçları ödendiği takdirde araçlar üzerindeki rehinlerin kaldırılması gerektiğini, TBK'nun 131. maddesi gereği rehin hakkının feri nitelikte ve asıl alacağa bağlı olduğunu, davalı bankanın cevap dilekçesinde belirttiği ve araçlar üzerindeki rehnin tüm borçlar için verildiğini gösterdiğini söylediği rehin sözleşmesinde somut bir borç dahi yazılı ve belli değil iken belirsiz ve soyut borca dayalı feri nitelikte rehin hakkının kurulabileceğinden bahsedilemeyeceğini, ayrıca söz konusu sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu olup geçersiz olduğunu, somut olayda davacının sahip olduğu araçlar üzerindeki rehnin...

                  Borçlunun üçüncü kişi bankadaki mevduat alacağı, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nin 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı)....

                    UYAP Entegrasyonu