İhtisas Kurulu'nun 08/07/2019 tarihli ve 11848 karar numaralı raporu, tanık beyanları, ilgili mevzuat hükümleri ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının, davalı T8 ait 32297 sicil numaralı iş yerinden davalı SGK'ya bildirilen 10/01/2014- 20/10/2014 tarihleri arasındaki çalışmaları sürecinde meydana geldiğini iddia ettiği hastalığının, işyerinde geçen çalışmalar sonucu olduğu yönünde illiyet bağı kurulamaması ve davacının hastalığının meslek hastalığı olmaması nedeniyle meslek hastalığının tespiti yönünden; yine, söz konusu çalışmaları sürecinde, zararına neden olan herhangi bir somut olaya maruz kaldığına dair iddiasının bulunmaması ve iş kazasının tespiti yönündeki iddiaların ispatlanamaması nedeniyle iş kazasının tespiti yönünden davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Yönetmeliğe göre, yükümlülük süresi, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder. Ancak meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Burada önemli olan hastalığı belirleyen rapor tarihi değil, tıbbi verilere göre hastalığın ortaya çıktığı tarihtir. İşveren ve üçüncü kişilerin, meydana gelen iş kazası meslek hastalığı nedeniyle sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımları yapmakla görevli olan Kuruma karşı 506 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca sorumluluğu, kusur sorumluluğu ile sınırlı bulunmaktadır....
de q/q 2/2 düzeyinde opasite pnömokonyoz meslek hastalığı tanısı konulduğu, davalı ...'nin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde maluliyet oranının %20 olduğu, sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı, kontrol muayenesi gerekmediğinin bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen 25.08.2021 tarih ve 15196 sayılı raporda; davalı ...'nin hastalığının pnömokonyoz meslek hastalığı olduğunun, mevcut bulunan söz konusu meslek hastalığı nedeniyle davalı ...'nin E cetveline göre %26,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının tespit edildiği, Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 29.12.2022 tarih ve 3709 sayılı raporu ile davalı ...'nin hastalığının pnömokonyoz meslek hastalığı olduğu ve bu hastalığı sebebiyle E cetveline göre maluliyet oranının %26,0 olduğunun, 24.05.2018 tarihi öncesi için SSYSK'nın tayin ettiği %20 maluliyet oranının uygun olduğunun belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 3....
I-İSTEM: Davacı meslek hastalığının tespiti ile geçici ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. II-CEVAP: Davalı kurum, Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket vekili, davacının 5510 sayılı sosyal güvenlik yasası ve sosyal sigorta işlemleri yönetmeliği gereğinec SSK meslek hastalıkları hastanesinden veya SGK yüksek sağlıkkurulunca belirlenmiş herhangi bir meslek hastalığı olmadığını, işyerinde çalışanların yapmakta oldukları işlerin iş analizi ve değerlendirmesinin yapıldığını, iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verildiğini beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir. III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI Mahkeme kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna gidilmiş ise de ... Bölge Adliye Mahkemesi 11....
oranın altına düşürülmesi halinde meslek hastalığının oluşmayacağının kabul edilmiş olduğunu, toz yoğunluğunun düşürülmesi halinde meslek hastalığı önlenebildiğine göre kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceğini, -Kaçınılmazlığın tüm önlemlerin alınmış olmasına rağmen engellenemeyen olaylar için söz konusu olduğunu, meslek hastalıklarının ise, işverenin iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin almaması, yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucunda ortaya çıktığını, işverenin ihmalinin bir tür kusur olduğu gerçeği karşısında kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceğini, bilimsel araştırmalarla yer altı maden işyerlerinde havaya karışan tozların belirli bir oranın altına düşürülmesi halinde meslek hastalığının oluşmayacağı kabul edilmiş olduğunu, meslek hastalığının oluşumunda işverenin tamamen kusurlu sayılmasının gerektiğini, 506 sayılı yasanın 26.maddesinde ve 5510 sayılı yasanın 21.maddesinde yer alan ‘’İşveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır’’ cümlesi ile kaçınılmazlığın...
Davacının durumunun tespiti amacıyla aldırılan Yüksek Sağlık Kurulu raporunda; davacının intervebral disk bozuklukları ve ulnar sinir lezyonu hastalığının mesleki olduğuna ancak maluliyet gerektirmediğine karar verildiği anlaşılmıştır. Hükme esas alınan ATK 3. İhtisas Dairesinin 29.05.2019 /9397 sayılı raporunda ise; davacıda lomber discopati hastalığının mevcut olduğu ancak davacının hastalığının mesleki olup olmadığının belirlenemediğinden maluliyet oranı hakkında görüş bildirilemeyeceği, yapılan muayene sonucu davacıda sol üst ekstreminitede ulnar tuzak nöropatisi hastalığının mevcut olduğu ancak maluliyet tayini gerektirmediğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca her iki rapor arasında çelişki bulunmakta olup mahkemece çelişkilerin giderilmesi amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurulu 2. Üst Kurulu'na gönderilmesi ve sonucuna karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm verilmesi hatalıdır. Davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür....
Özlem Saniye İçmeli'nin ise bu konuda uzman olmadığını, uzmanlık alanı tüberküloz olmakla beraber aleyhe bir görüş bildirmemiş iken kurulun bu kanaate nasıl vardığını anlamanın mümkün olmadığını, mevcut meslek hastalığının ölüme etkisi olup olmadığı üzerinde hiç durulmadığını, oysa koahın ileri zamanda ciğerlerde pnomokonyaza sebep olduğunun tıbben bilinmekte olduğunu, kaldı ki sigortalının meslek hastalığının sadece pnomonyoz da olmadığını, raporun bu haliyle müvekkil aleyhine yorumlanamayacağını, kişinin koah sonucu vefatından mevcut meslek hastalığına etkisinin olmamasının mümkün olmadığını, kurul tarafından meslek hastalığının ölüme etkisinin araştırılmaması ve sonuç olarak sebepleri ve gerekçeleri izah edilmeksizin ölümün meslek hastalığına bağlı olmadığı şeklinde genel ve bilimsellikten uzak bir görüş belirtilmesinin yerinde olmadığını, bu sebeplerle emsal içtihatlar gereğince bu durumun ve raporun müvekkil aleyhine yorumlanmamasını ve ölümün mesleki olduğunun kabulüne karar...
Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur....
Somut olayda kurum sigortalısı ile davalı işverenin kusur durumlarının tespiti için bilirkişiden alınan raporun ehil ve konusunda uzman bilirkişi tarafından tanzim edildiği, bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gibi dosya kapsamına, delil durumuna ve somut olayın meydana geliş şekline de uygun olduğu, bilirkişi raporunun, tarafların görev ve sorumlulukları ile de örtüştüğü, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından bilirkişi tarafından tanzim edilen kusur durumunun tespitine ilişkin rapora itibar edilerek bu raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı kurumun, meslek hastalığının meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı, somut olaya konu meslek hastalığının meydana gelmesinde %100 oranında kaçınılmazlık faktörünün etkili olduğu, rücuen alacak davalarında somut olay açısından kusura dayalı sorumluluk esası benimsendiğinden işverenin kaçınılmazlıktan...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız ve hukukî dayanaktan yoksun davasını kabul etmediklerini, SGK tarafından bildirilen meslek hastalığının, meslek hastalığı olmadığı yönünde 20/04/2018 tarihinde itirazlarını yaptıklarını, davacının hastalığının meslek hastalığı olmadığının tespiti amacıyla dava açmak üzere süre talep ettiklerini ve açacakları bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, zaman aşımı itirazlarının olduğunu, işverenlikte gerekli toz ölçümlerinin yaptırıldığını, buna ilişkin teftiş raporlarının mevcut olduğunu, iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli tüm önlemleri aldıklarını, kişisel koruyucu ekipman ve donanımların verildiğini, davacının işe giriş ve periyodik muayeneleri ve kontroleri esnasında kendisine sorulan sorulara doğru cevap vermeyerek hastalığını bildirmediğini, davalı işverenlikten gizlediğini, davacının 11/02/2002- 05/02/2007 tarihleri arasında Norm Metal Sanayi firmasında preshanede çalıştığını, davacının iddia...