Mahkemece, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesince maluliyet oranı tespiti yapılmış ise de maluliyet oranını belirleme yetkisinin 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi ile ortadan kalktığı, söz konusu tesbitin yok sayılarak yetkili SGK Maluliyet ve Sağlık Kurulu raporundaki tespite (% 38,2) itibar edildiği, YSK raporu ile de aynı oran belirlendiğinden İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesince belirlenen maluliyet oranının çelişki olarak kabul edilmediği, yeniden Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına gerek görülmediği, davacının %44,8 maluliyeti için manevi tazminata hükmedildiği, bu davada %7,2 fark maluliyet için talep de bulunulmuş ise de davacının maluliyetinde artış olmayıp azalma olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
İddia, savunma, celbedilen belgeler, alınan bilirkişi raporları, SGK kayıtları, Maluliyet raporları, murisin meslek hastalığı maluliyet oranı nedeniyle açtığı tazminat dosyaları, ATK İhtisas ve Üçüncü Üst Kurul raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacılar Murisi Hasan Durkut'un ölümünün kendisinde mevcut kronik hastalıklar (kalp damar hastalığı, hipertansiyon, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, kronik obstrüktif akciğer hastalığı) ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 2016/521 Esas sayılı dosyasında murisin son meslek hastalığı maluliyet oranının da %26,2 olduğunun tespit edildiği, son maluliyet oranının ölüme sebep olacak düzeyde olmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Kurulu'nun 11.3. 2009 tarihli kararı ile davacının Sosyal Sigorta İşlemleri Tüzüğü'ne göre çalışma gücünün oran belirtmeksizin 2/3 'ünü kaybetmediğine ve malul sayılamayacağına karar verilmiştir. Hükme esas alınan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun 24.6.2011 tarihli kararında davacının 2/3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği belirtilmiştir. Bu durumda maluliyet oranı ile birbirini doğrulayan iki raporun söz konusu olmaması nedeni ile kesinleşen maluliyet oranından söz edilemez. Yapılacak iş, Adli Tıp Genel kurulundan davacının maluliyet oranı hususunda rapor alınarak, davacının maluliyet oranı ve tarihinin tereddüde yer vermeyecek şekilde tespiti ile çalışma gücünün, meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını kaybedip kaybetmediği belirlenerek sonucuna göre malullük aylığı koşullarının bulunup bulunmadığını değerlendirilerek karar vermekten ibarettir....
Maddesi gereği işyerinde yapılan denetim ve Ankara Meslek Hastalıkları Hastahanesi'nde yapılan tetkik ve muayeneler dikkate alınarak Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'nden aldırılan raporuna göre davalı işçinin pnömokonyoz meslek hastalığına uğradığı, maluliyet oranına yönelik davalı işverenin itirazı üzerine 5510 Sayılı Yasa'nın 58 ve 95 maddeleri uyarınca Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca verilen raporda da aynı tespitler yinelendiği, Kurumca bu maluliyet oranı dikkate alınarak davalı işçiye meslek hastalığı nedeniyle sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı, Mahkemece aldırılan Adli Tıp Kurumu 3 ....
Dosya kapsamından; hükme esas alınan hesap raporunda Kurum'un davacıya maruz kaldığı meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle yaptığı ödemenin hesaplanan tazminattan tenzil edilmediği ve Mahkemenin Kurum tahsislerinin düşülmediği bu rapora itimat ile maddi tazminat davası bakımından neticeye vardığı anlaşılmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin bu tür davalarda (meslek hastalığına dayanan maddi tazminat tazminat davaları) haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya veya ölüm halinde hak sahiplerine meslek hastalığı sigorta kolundan bağlanan bir gelirin bulunup bulunmadığının tespiti ile var ise bu gelirin B.K'nun 55.maddesi de gözetilerek ilk peşin sermaye değerlerinin rücuya tabi kısmının hesaplanan tazminattan tenzili gerekir. Somut olayda, davacının %33,8 oranında fark meslek hastalığı maluliyetinin olduğu tartışma konusu değildir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya %23 oranında meslek kazanma gücü kaybı oranı oranı üzerinden 22.06.2007 tarihinden itibaren sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı, 20.02.2009 tarihinde dava dışı tarafından davacının meslek hastalığına yakalandığına dair Kurum kararına itiraz edildiği, durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca değerlendirilmesinin talep edildiği, 13.07.2010 tarihinde Kurumun Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığınca ve tarafından 10.11.2010 tarihli karar ile davacıda p/s 1/2 düzeyinde pnömokonyoz meslek hastalığı mevcut olduğu maluliyetinin %0 olduğuna karar verildiği, davacının meslek hastalığı ile ilgili olarak düzenlenen Kurum Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 28.11.2007 tarihli raporunda davacının 07.11.2000-21.06.2006 tarihleri arasında sicil numaralı unvanlı işyerinde çalıştığının saptandığı, davalı davaya cevap dilekçesinde davacının davalı şirkete ait sicil numaralı işyerlerinde çalışmakta olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır....
Her ne kadar SGK yazı cevabında davacının maluliyet artışından bahsedilmiş ise de esasen davacının meslek hastalığı maluliyet oranında artış olmadığı, maluliyet oranının tespiti aşamasında isim benzerliğinden kaynaklı olarak sehven başka bir T1 isimli şahsa ait sağlık raporunun dikkate alınarak maluliyet oranının %25,20 olarak tespit edildiği, davacıya ait tedavi evrakları ile sağlık raporlarının incelenmesinden sonra davacının maluliyet oranının 06/12/2017 tarihinden itibaren %26,20 olduğunun Kocatepe SSGM ve YSK raporları ile tespit edildiği anlaşılmıştır. İşbu maddi hatadan kaynaklı olarak davacının %25,20 meslek hastalığı iddiasına dayalı açtığı Mahkememizin 2016/1174 Esas sayılı tazminat davasının da Mahkememizce reddine karar verilmiş ve karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. İlgili dosya dosyamız arasına alınıp incelenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, meslek hastalığı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece;10.263,46-TL maddi, 10.000,00-TL manevi tazminatının meslek hastalığının tespiti tarihi olan 11.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME/GEREKÇE: İşbu dava meslek hastalığı nedeniyle maluliyet oranının tesbiti istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı yanca malüliyet oranının tesbiti amacıyla dava açıldığı ve ilk derece mahkemesince Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu'nun 10.05.2019 tarihli raporuyla uyumlu olması ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde tarafça rahatsızlığının meslek hastalığı olduğunun ispatlanamadığı, dolayısıyla maluliyet tespiti gerekmediği değerlendirilerek davanın reddine karar verildiği ve davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince her nekadar davanın reddine karar verilmiş isede eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır....
Merkezinin 16.08.2015 tarihli raporuna göre davacının maluliyet oranı %0 olarak kabul edilmiş ise de, davacının bu orana itiraz ettiği ve tedavisinin halen devam ettiğini iddia ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece davacının maluliyet oranı %0 olarak kabul edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. İş kazalarında maluliyetin doğru tespiti önem arzetmektedir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir....