Dosya kapsamından, davacının Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından verilen 29/07/2013 tarih 0015029 sayılı karar ile tespit edilen "astım" hastalığının mesleki olduğuna, ilgili mevzuat uyarınca sürekli iş göremezlik derecesinin MKGAO: maluliyeti gerekmediğine, kontrol muayenesi gerekmediğine, yardıma muhtaç durumda olmadığına karar verildiği, davacının itirazı üzerine düzenlenen Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 14/02/2014 tarihli 2013/6324 Esas, 13/1690 Karar sayılı kararı ile davacının meslek hastalığının mevcut olmadığına karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu' nca düzenlenen 11/12/2017 tarihli 27057 Karar Numaralı raporda da; davacı ...'nin hastalığının astım hastalığı olduğuna, ancak kişinin astım hastalığının mesleki olmadığına, karar verilmiştir. Görüldüğü üzere Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi davacının astım hastalığının bulunduğu ve bunun mesleki olduğuna, Yüksek Sağlık Kurulu davacının meslek hastalığının bulunmadığına, 3....
ile mahkemenin davacı vekili tarafından istinaf başvurusu yapılmamış sayılmasına dair kararının kaldırılması gerekmiştir... ...Davacının meslek hastalığının tespiti konusunda; Kurum Sağlık Kurulunun 04.09.2019 tarihli raporuna dayanılarak meslek hastalığı sayılması yönündeki talebin Kurum tarafından 18.09.2019 tarihinde reddedilmesi üzerine, davacının itirazı nedeniyle Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'ndan alınan 27.11.2019 tarih, 2019/20907 sayılı rapor ile sigortalıda meslek hastalığı bulunmadığının belirtilmesi üzerine, yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 3....
Bilirkişice düzenlenen 01/11/2019 tarihli kusur bilirkişi raporunda meslek hastalığının %100 oranında kaçınılmazlık sonucu meydana geldiği belirtilmiştir....
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu ikinci üst Kurulu'nun raporunda davacının hastalığının mesleki olmadığı yönünde değil, bunun belirlenemediği yönünde bir değerlendirmenin söz konusu olduğunu, oysaki SGK bölge sağlık kurulu ve yüksek sağlık kurulu raporlarında davacının hastalığının mesleki olduğunun tespit edilmiş ve buna göre davacıya sürekli iş göremezlik ödeneği bağlandığını, son dönem Yargıtay kararlarının SGK tarafından meslek hastalığı tespiti yapılması halinde, işverenin SGK ve işçi aleyhine meslek hastalığı tespiti olmadığının tespiti dava açması ve hastalığın mesleki olmadığını tespit ettirilmesi yönünde olduğunu, -Adli Tıp Kurumu 3....
Hukuk Dairesi No : Dava, meslek hastalığının tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ... San. A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... San. A.Ş. ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; " Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davanın, davacının meslek hastalığı ve bu nedenle maluliyet oranının tespitine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde meslek hastalığının da tespiti istenilmiş ise de, Kurum tarafından zaten meslek hastalığının varlığının kabul edilmesi nedeniyle bu konuda dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından talebin reddi gerektiği, meslek hastalığı nedeniyle maluliyet oranı tespiti talebi yönünden yapılan incelemede ise, Kurum tarafından belirlenen maluliyet oranına itiraz üzerine alınan YSK raporu ile de maluliyet oranının % 0 olduğu tespit edilerek maluliyet belirlemesinin doğrulandığı, mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 3....
İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, 12/10/2020 tarihli raporda, kişide mesleki pnömokonyoz mevcut olduğu, ancak tespit edilen meslek hastalığının ölümüne neden olabilecek düzeyde olmadığı, kişinin ölümünün akciğer kanseri ve gelişen komplikosyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği, kişide meslek hastalığı mevcut olduğu ancak hafif düzeyde olduğu ve yıllar içerisinde belirgin ilerleme göstermediği, kişinin ölümü ile meslek hastalığı arasında illiyet bağı bulunmadığına oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkeme, davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının meslek hastalığından kaynaklı % 26,2 maluliyeti nedeniyle davacının yaşı, maluliyet derecesi, ekonomik koşullar, olaydaki kaçınılmazlık ve tazminatın genel ilkeleri dikkate alındığında maluliyetin tespiti tarihi de değerlendirildiğinde 20.000,00-TL manevi tazminatın maluliyetin tespiti tarihi olan 03/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermiştir. İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; meslek hastalığının tespit tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunun 77. ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tespit edileceği yönü tartışmasızdır....
Bu nedenle, gerekirse çalışma yerlerinde keşif yapılarak işyerindeki çalışma koşulları belirlenmeli, sigortalının yaptığı işin özellikleri, yakalandığı meslek hastalığına yol açan etkenler ve buna göre davalı şirkete ait işyerindeki çalışma koşulları yönünden hastalığın oluşması ve ilerlemesi bakımından illiyet bağı olup olmadığı, uygun neden sonuç ilişkisinin tespiti halinde işverenin kusur payı, aralarında sigortalıda oluşan meslek hastalığı konusunda uzman doktor ve meslek hastalığının meydana geldiği iş kolunda, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan kusur raporu alınarak, sigortalı ve işveren kusur oran ve aidiyetleri ile varsa kaçınılmazlık oranı yukarıda açıklanan esaslar dâhilinde gerçeğe uygun olarak tespiti gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, taraf vekillerini bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Bu nedenle meslek hastalığının meydana gelmesinde tüm kusurun işverene ait olduğunu kabul etmek çoğu zaman hakkaniyete uygun düşmeyecek bir kısım etkenin kaçınılmazlık sonucu meydana geldiğinin kabulü gerekecektir. Sonuç olarak sigortalıda meslek hastalığının ortaya çıkması hâlinde işverenin mevzuatta belirtilen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin, gerekli özeni gösterip göstermediğinin ve kaçınılmazlığın etkisinin titizlikle araştırılarak ortaya konulması gerekmektedir. Öte yandan, meslek hastalığına ilişkin uyuşmazlıklarda, sigortalının, dava dışı işyerlerinde bir çalışması mevcutsa, bu çalışma sürelerinin de meslek hastalığının meydana gelmesindeki etkisinin belirlenmesi, kusur raporlarının davacının, işyerlerindeki çalışma sürelerine göre değil, işyeri koşullarına göre düzenlemesi gerekir....