, bu işlemler için Fethiye İcra Müdürlüğü tarafından Ortaca İcra Müdürlüğüne talimat yazıldığını ve 2019/101 talimat sırasına kaydının yapıldığını, usülsüz tebligat nedeniyle 103 davetiyesi tebliğ tarihinin ilk icra takibini öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini ve meskeniyet iddialarının kabul edilmesini talep ve dava etmiştir....
T2 tebliğe çıkartıldığı ve bilirkişi raporunun Tebligat Kanunu 7/a maddesi gereğince 23/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve akabinde mahkememize 25/06/2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz davası açıldığı dolayısıyla davacı borçlunun taşınmazına haciz konulduğundan bu tarihler itibariyle haberdar olunduğu ve bu öğrenme tarihlerinden en geç 7 gün içerisinde icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunmaları gerekirken öğrenme tarihlerinden itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 06/07/2020 tarihinde şikayette bulundukları gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Davacı-borçlu vekili 13/04/2022 günlü istinaf başvurusuna ek dilekçesinde; bilirkişi ücretinin yatırılması gerektiği belirtilen ve ihtaratı yapılan duruşma zaptının müvekkile tebliğ edilmediğini, müvekkilin 18 yaşından küçük reşit olmayan 02/09/2016 doğum tarihli kızı Nazlıcan Fırat'a tebliğ edildiğini, tebligatın TK 22 maddesine aykırı olduğunu, tebliğ yapılan kişinin 18 yaşından küçük olduğundan ve tebliğin önemini anlamadığından dolayı müvekkilin tebligattan ve bilirkişi ücretinin yatırılması için yapılan ihtarattan duruşmalara katılmadığından ve okuma yazması olmadığından dolayı haberdar olamadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Sayılı dosyasında borçlu sıfatının bulunmadığını, dosya borçlularının Ayşe Kaya ve Yüksel Kaya olduğunu, dosya borçlusu olmayan davacıya 103 davetiyesi tebliğinin söz konusu olmadığını, ortaklığın giderilmesi suretiyle satış yapılacağına ilişkin İİK'nun 94. maddesi uyarınca tebligat yapıldığını, İİK'nun 82/1- 12. Maddesi uyarınca meskeniyet iddiasında bulunma hakkının sadece borçluya ait olduğunu, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, ayrıca 7 günlük şikayet süresinin de geçtiğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
dair yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, takip hukukunda haczin yenilenmesi gibi bir müessese bulunmayıp, her haciz işlemine karşı müstakil şikayet hakkının bulunduğu, dava dilekçesinden 27/06/2019 tarihli haciz işlemine karşı şikayette bulunulduğunun açıklanması karşısında ve davacı borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmeden önce 09/10/2019 tarihinde takip dosyasından fotokopi alma talebini içerir dilekçe sunması karşısında öncelikle borçlunun meskeniyet iddiasına yönelik şikayetinin süresinde olup olmadığı değerlendirilmeden eksik inceleme ile şikayetin esası yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup davacıya 103 davetiyesinin 23/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 26/01/2023 tarihinde süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Taşınmaza 15/01/2020 tarihinde haciz konulduğu, 18/01/2021 tarihinde 103 davet kağıdının davacıya tebliğ edildiği, İİK'nun 82/12.maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinin, aynı kanunun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olduğu, 103 davet kağıdının davacıya 18/01/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen 03/06/2022 tarihinde mahkemeye dava açıldığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyası kapsamında yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, söz konusu evin satışı ve haczini müvekkilinin 30/05/2022 tarihinde kıymet takdiri tebliği ile öğrendiğini belirterek ve dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır. Bu durumda, her ne kadar, İİK'nun 103.maddesi uyarınca çıkarılan davet kağıdının borçluya Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre tebliğ edildiği ve tebliğ işleminin tamamlandığı belirtilmiş ise de, tebligat mazbatasının dosya içerisinde yer almadığı gözetildiğinde, yukarıda ifade olunan kanun hükmünün ve yönetmelik gereklerinin tam olarak yerine getirilip getirilmediği tespit edilemediğinden anılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İcra Müdürlüğünce yapılan hacze ilişkin olarak davacıya çıkartılan 103 davetiyesinin 22/09/2020 tarihinde davacının eşine tebliğ edildiğini, davacının dosyada yapılan hacizleri bu tarihte öğrendiği kabul edilerek, davacının şikayeti 30/09/2020 tarihinde yaptığı, dolayısıyla 7 günlük şikayet süresinin geçtiğinden bahisle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu istinaf dilekçesinde özetle; davacı 30/11/2020 tarihli süre tutum dilekçesinde mahkemenin gerekçeli kararının henüz kendisine tebliğ edilmediğini, gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesi verme hakkını saklı tutarak söz konusu kararı istinaf ettiğini belirtmiş, gerekçeli karar 23/12/2020 tarihinde usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edildiği halde gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLER : Karaman İcra Müdürlüğü'nün 2015/2121 Esas sayılı dosyası....
Kaldı ki davacı taraf dava dilekçesinde davaya konu taşınmaza konulan hacizden daha önceden haberdar olduğunu belirterek o tarihte meskeniyet iddiasında bulunmadığını açıkça belirmiş olup davacı taraf dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre takipten ve hacizden haberdar olup meskeniyet şikayetinin süresinde mahkemede dile getirmemiştir. Huzurda açılan davanın 30/03/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince, davanın süre aşımından reddine yönünde karar verilmesi isabetlidir. Hal böyle olunca, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi kararı usul ve yasaya uygun olup, sonuç olarak istinafa konu kararın usul ve yasaya uygun olduğu, aksi yöndeki istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı görülmekle, istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....