WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğe konu borcun 07/10/2021 tarihinde kapatıldığı beyan edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2004 sayılı İİK'nın 82/1- 12. Maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihinden itibaren başlar....

İcra Dairesinin 2019/7361 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili üzerine kayıtlı Aydın, Söke, Yenicami Mh. 884 ada, 1 parsel, 1 nolu bağımsız bölümde kayıtlı dubleks mesken niteliğindeki taşınmazına haciz konulduğunu, İİK'nun 103. md uyarınca 15/08/2019 günü kendilerine tebliğ edilen davetiye ile söz konusu durumdan haberdar olduklarını, taşınmazın kredisinin halen devam ettiğini ve banka ipoteğinin bulunduğunu, evin müvekkilinin ailesiyle birlikte haline münasip tek taşınmazı olduğunu ve İİK'nun 82 md gereğince haczedilemez nitelikte olduğunu belirterek meskeniyet şikayetinin kabulüne, müvekkilinin haline münasip evi üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dışı Ramazan Şen ile davacı Füsun Allı'nın müvekkili banka ile 13.06.2016 tarihinde imzaladıkları genel kredi sözleşmesi gereği geri ödenmesi gereken kredinin ödenmemesi sebebiyle Karşıyaka 3....

Somut durumda davacı, dava dışı borçlular aleyhine yapılan takipte 15/01/2019 tarihinde borca icra kefili olmuş, icra emri 01/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı adına kayıtlı Muğla İli, Menteşe İlçesi, Kötekli Mah., 1408 parsel Zemin Kat 1 nolu bağımsız bölüm kaydına haciz konulmuş ve davacıya 103 davetiyesi 13/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, dava 21/06/2019 tarihinde açılmıştır. Dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin iddia ve şikayete yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda açılan davada 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğü ayrıca ve açıkça ileri sürülmedikçe mahkemece kendiliğinden dikkate alınamayacağından mahkemece 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayet süresinde kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir....

İcra Müdürlüğünün 2014/358 ve 2014/363 Esas sayılı dosyaları kapsamında konulan hacizlerin de tescil işlemi sırasında kaldırılan hak ve yükümlülüklerden olduğunu, bu noktadan sonra söz konusu taşınmaz için alacaklının yeniden haciz koyması ve kıymet takdiri yapılabilmesi mümkün değilse de, usul ve yasaya aykırı bir biçimde 10/07/2018 ve 08/08/2018 tarihinde taşınmaza haciz konulduğunu, müvekkiline 103 davet kağıdı tebliğ edilmediğini ve taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığını, sayılan işlemlerin her biri usul ve yasaya aykırı olup, hukuksuz bu işlemlerin kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin hacze dayanak edilen dosyanın asli borçlusu bile olmadığını, hacze konu taşınmaz aynı zamanda mesken vasfında olup, meskeniyet şikayeti yönünden de inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiğini, yargılaması yapılan meskeniyet şikayeti bir hakkın yerine getirilmemesi; memur muamelesini şikayet ise, kamu düzenine aykırılık kapsamında olup, süresiz şikayeti tabi olduğunu, her ne kadar yerel mahkemece...

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "..İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. İİK'nun 103. maddesine göre ise; ''.... Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.'' Takip dosyasında borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmemişse ve haczi daha önce öğrendiğine yönelik bir bilgi ve belgede yoksa kıymet takdiri raporu borçluya tebliğ edilmişse yedi günlük süre bu raporun tebliği tarihinden itibaren başlar.( Yargıtay 12.HD., 2016/5391 E., 2016/23159 K.)...

Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 2l/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz. Söz konusu tebligatta tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sistemine ilişkin bir şerh verilmediği, sadece Mernis adresi olduğunun belirtildiği anlaşıldığından 103 davetiyesi tebligatı usulsüzdür. Borçluya kıymet takdiri 27.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlu tarafından bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresinde 04.03.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurulmuştur.Borçlunun meskeniyet iddiasının incelenmesinde, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerinde hacizden önce 19.11.2008 tarihinde su ürünleri kredisinin teminatı olarak Ziraat Bankası lehine ipotek tesis edildiği, borcun kefil ... tarafından ödenmesi sebebiyle ipoteğin ...'na devredildiği anlaşılmaktadır....

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacıya 103 davetiyesinin tebliğ edilememiş olmasına, her ne kadar davacının icra müdürlüğünce yapılan fiili haciz ve kıymet takdiri sırasında haciz mahallinde bulunduğu ve hacizden haberdar olduğu, şikayetin süresinde yapılmadığı iddia olunmuş ise de, 25/02/2020 tarihli taşınmazın fiilen haczi ile kıymet takdir tutanağı başlıklı tutanakta borçlunun hazır olduğunun belirtilmediği, borçlunun bu tutanakta imzasının bulunmadığı anlaşılmakla, haczedilmezlik şikayetinin süresinde yapıldığının kabulünün gerekmesine, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunması için bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturmasının gerekmemesine, taşınmaz tapuda arsa olarak kayıtlı ise de, üzerinde meskeniyet şikayetine konu olan evin bulunduğunun yerel mahkemece mahallinde yapılan keşifte belirlenmiş olmasına, uzman bilirkişilerden alınan raporda şikayete konu olan taşınmazın toplam değerinin 247.203,30...

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davcı asil (meskeniyet şikayetinde bulunan borçlu) istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, tarafına yapılan icra emri, bilirkişi raporu, 103 davetiyesi ve kıymet takdiri raporunun tebligatının usulsüz olduğunu, taşınmaz hakkında keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan hüküm kurulduğunu, taşınmazın İİK 82/12 maddesi uyarınca haczedilemeyeceğini belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile taşınmaz haczinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda, davacı adına kayıtlı Tokat ili, Turhal İlçesi, Kayacık Mahallesi, Ortahark Mevkii, 1104 ada, 15 parsel sayılı taşınmaza haciz konulduğu, 103 haciz davetiyesinin borçluya 01/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, haczin borçlu tarafından bu tarihte öğrenildiği, 20/03/2023 tarihli şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra olduğu, davacının 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, mahkemece meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad. Gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda; takip dosyası incelendiğinde,borçluya 103 davetiyesinin 17.03.2015 tarihinde bizzat kendisine tebliğ ediliği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ise öğrenme tarihini 25.03.2015 tarihi olarak bildirdiği görülmektedir....

      UYAP Entegrasyonu