Somut olayda, borçlu hakkında yapılan takip nedeniyle adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına 18.08.2016 tarihinde haciz konulduğu, düzenlenen kıymet takdir raporunun davacıya 02.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu tarih itibariyle hacizden haberdar olduğu, Bakırköy 5 İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/455 esasına kayıtlı dosyada kıymet takdir raporuna itirazda bulunduğu, davadan feragat etmiş olması nedeniyle mahkemece 08.06.2017 gün 2017/588 sayılı kararla davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, alacaklı bankanın alacağını varlık yönetim şirketine temlik ettiği, dosyanın yenilendiği, yenileme ile 2020/19880 Esasını aldığı, bu esas üzerinden takibin devam ettirildiği, temlik alacaklısı tarafından dosya borçlusuna İİK 103 davet kağıdı gönderilmesi talep edilerek gönderilen 103 davetiyesinin de 26.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının taşınmaz üzerindeki hacizden 02.05.2017 tarihinde haberdar olması nedeniyle yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere meskeniyet...
Dava, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 4/1 maddesi gereğince icra takiplerine ilişkin şikâyet ve itirazlar takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenecektir. Dosya kapsamında Büyükçekmece icra müdürlüklerince yapılmış bir haciz işlemi bulunmayıp, tapu kaydına haczin Aksaray İcra Müdürlüğünce konulmuş olması karşısında meskeniyet şikayetinin Aksaray İcra Hukuk Mahkemesince incelenmesi gerektiğinden 2004 sayılı kanunun 4/1 maddesi gereğince mahkememizin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Aksaray İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, mahkemeler arasında oluşan uyuşmazlığın çözümü için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine'' karar verildiği görülmüştür....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasına engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Borçlunun, T1-sebze ve meyve komisyonculuğunun borcu için taşınmazını ipotek etmiş olması zorunlu ipotek kapsamında kabul edilemez. Bu ipotek zorunlu ipoteklerden olmadığı gibi sosyal amaçlı kredinin teminatıda değildir. Bu nedenle verilen ipotek, meskeniyet şikayetinden vazgeçildiği anlamında kabul edilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından başlatılan icra takibinde davacıya ait taşınmaza haciz konulduğu, davacı vekili tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile satış bedelinden 200.000.00- TL nin davacıya ayrılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından meskeniyet rakamının yeni kıymet takdirine göre hesaplanmasının talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından aynı icra dosyasından konulan haciz nedeni ile meskeniyet şikayetinde bulunulması sonrasında yapılan yargılama ile satış bedelinden 200.000.00- TL nin borçluya ayrılmasına karar verilmiş ve bu karar taraflar arasında hüküm hüküm oluşturmaktadır....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe :Davacı tarafça hakkında başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra taşınmazına konulan haciz sebebi ile meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun haczedilen taşınmazın hâline münasip olduğu nedeniyle İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi uyarınca icra mahkemesinde yaptığı şikâyet, haczedilmezlik şikâyeti olup, şikâyet süresine ilişkin bir hüküm bulunmadığından İİK’nın 16. maddesinin 1. fıkrasındaki genel hüküm uygulanır. Şikâyet ve şartlarını düzenleyen İİK’nın 16. maddesinin 1. fıkrasına göre şikâyet muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılır. Şikâyet süresi hak düşürücü nitelikte olup, icra mahkemesi şikâyetin süresinde yapılıp yapılmadığını re’sen araştırmak zorundadır....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir ( Yargıtay 12. HD'nin 18.01.2021 tarihli, 2020/5067 E, 2021/446 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, şikayete konu taşınmazın tapu kaydında TC....
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. O halde, taşınmazın kaydında hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından, İlk Derece mahkemesince, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
İstinaf Sebepleri Yerel mahkemece, davaya konu ipoteğin konut finansman kredi sözleşmesi gereğince banka lehine kurulan zorunlu ipotek niteliğinde olduğu nazara alınmadan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiasının haczedilmezlik şikayeti olup, davacı/borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, bu tür takiplerde haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet iddiasına konu edilecek bir haciz işlemi de olmadığından meskeniyet iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurunun reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
için meskeniyet iddiasında bulunarak kendisi ile çeliştiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın aktif ehliyet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkemenin red gerekçesinin hukuk sistemimizce korunan aile ve aile konutu kurumuna aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, eşinin borcu nedeniyle haczedilen ve aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına dayanmak suretiyle kaldırılmasını istemiştir....