Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir. Somut olayda, hacze konu ... ilçesi, 408 Ada, 44 parsel, B Blok 2. Kat 16 no.lu bağımsız bölümde şikayetçinin ikamet etmediği, şikayetçinin ikamet ettiği evin de kendisine ait olduğu, bu durumda başka bir evi hakkında meskeniyet iddiasında bulunamayacağı, iyiniyetli olamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti İİK'nın 16. maddesi kapsamında öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresine tabidir....
CEVAP : Davalı alacaklı T5 Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve soyut sebeplere dayandığını, davacı aleyhine başlatılan takiplerde davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu, yapılan yargılamada verilen karara karşı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10.HD. 2020/1067 esas 2020/901 karar sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin kesin olarak reddedildiğini, bunun üzerine vekalet ücretine ilişkin alacakları nedeniyle takip başlattıklarını ve taşınmaza haciz konulduğunu, meskeniyet iddiasının TMK. 2 maddesine göre hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, izah edildiği gibi Mersin 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/698 esas sayılı dosyasından meskeniyet şikayetinin reddedildiğinden kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı/borçlunun, işbu meskeniyet şikayetine konu taşınmazı 06/12/2017 tarihinde teyzesinin oğluna sattığını, bunun üzerine aleyhinde tasarrufun iptali davası açıldığını ve yargılamasının devam ettiğini, Yargıtay'ın...
Taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin tüketici kredisi sözleşmeleri nedeniyle tesis edildiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerden olduğu ve haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmediği tespit edilmiştir. Buna göre, borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotek şerhi nedeniyle taşınmaz ile ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunması mümkün olmadığından meskeniyet şikayetinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Meskeniyet şikayetinde bulunan T1'nin icra dosyasında taraf sıfatının olmadığı, takip borçlusu T2'nin eşi olduğu, mahkemece yargılama sırasında dosya arasına alınan şikayete konu taşınmazın tapu kaydının yapılan incelemesinde aile konutu şerhinin takip tarihinden önce konulmuş ise de, şikayetçiye meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını tanımayacağı, şikayetçiye mekeniyet şikayetinde bulunma hakkının tanımayacağı , ayrıca Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru üzerine verilen karar ancak o davadaki taraflar lehine hak doğrucu işlem olup 2004 sayılı İİK'nun 82/12. maddesi de iptal edilmediğinden ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacı T1'nin meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin verilen karar yerindedir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin dava konusu taşınmaz üzerinde uygulanan hacizden haricen haberdar olması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, daha sonra müvekkiline 103 davetiyesi tebliğ edildiğini, davetiye tebliğinden sonra bu davayı açtıklarını, Yargıtay kararlarına göre hacze haricen muttali olunsa dahi bilahare takip dosyasında borçlulara haciz varakası tebliği halinde alacaklı tarafından borçluya yeni bir hak bahşedildiğinin kabulü gerektiğini, dolayısıyla müvekkiline 103 davetiyesi tebliğ edilmesinin meskeniyet şikayetinde bulunması yönünden yeni bir hak verdiğini, müvekkilinin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda, meskeniyet iddiasının kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de, Ayvalık İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/01/2020 tarih ve 2019/188 E-2020/10 K. sayılı kararının 25/02/2020 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla dava tarihi itibariyle kesin hüküm bulunmadığı anlaşılmakla verilen karar isabetsizdir....
Davacı - borçlunun taşınmaz üzerine konulan 12/10/2015 tarihli hacze yönelik de meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1073- 2016/523 E.ve K.sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz ve bu hacze yönelik açılan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ve karara bağlanmış ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin kesin hüküm nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Dosya kapsamından taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce 13.08.2018 tarihinde dava dışı Bulancak Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLER: Ereğli İcra Müdürlüğü’nün 2021/3854 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının dosyada borçlu sıfatı bulunmadığından, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, Anayasa Mahkemesi kararlarına göre borçlunun eşinin aile konutu şerhi sebebiyle meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının bulunduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, borçlu eşi tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir. İstinaf eden 3. kişi her ne kadar adli yardım talebinde bulunmuş ise de, davacının takip dosyasında borçlu sıfatı olmaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunabilecek kimselerden olmadığından, talebinin açıkça hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle HMK'nun 334 ve devamı maddeleri gereğince adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....