Aile Mahkemesinin 2015/504 E. sayılı dosyasında görülen katkı payı ve katılma alacağı davasının konusu oluşturduğunu, İİK'nın 82/2. maddesi uyarınca davacının meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğunu ve taşınmazın aile konutu olduğunu, bu yönde inceleme yapılmadığını, katkı payı alacağı davası dava konusu taşınmazın alım satım bedelinden doğmadığını, bu nedenle alacağın taşınmazın bedelinden doğduğu doğduğunun kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 82/1- 12 bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İzmir 4....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotekler adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak haciz tarihinden önce kaldırılan ipotek haczedilmezlik şikayetinin dinlenmesine engel olmadığı gibi ipotek fek edilmemiş olsa bile haciz tarihinde ve/veya haciz tarihinden önce ipoteğin ödenmiş bulunması halinde de meskeniyet haczedilmezlik şikayetinin dinlenmesine engel bir durumun bulunmadığı kabul edilmektedir....
Mahkemece;" Asıl dava yönünden, davacının meskeniyet şikayetinin süreden reddine, birleşen dava yönünden, davacının meskeniyet şikayetinin süreden reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 82/12. maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetidir. Şikayet İİK'nun 16. ve 82/12. maddeleri gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda borçlu haczedilen konutu ile ilgili kendisine 103 davetiyesi gönderilmediğini, hacizden 23.01.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece borçlu tarafından .......
hüküm altına alındığını beyanla; aile konutu niteliğinde bulunan haline münasip evinin üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2019 NUMARASI : 2018/617 ESAS 2019/260 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, Müvekkilinin eşi adına kayıtlı eve banka tarafından haciz konulduğunu, taşınmazın müvekkili ve ailesinin yaşadığı evi olduğunu ve aile konutu olduğuna dair tapu müdürlüğüne şerhin işlendiğini, haczin mümkün olmadığının sabit olduğunu, müvekkilinin eşinin borcundan dolayı haline münasip ev olarak kabul edilen taşınmaza haciz konulduğu iş bu dava ile öğrendiğini, Anayasa Mahkemesi kararına göre borçlunun eşi olan kişilerin de aile konutunun haczinden dolayı meskeniyet şikayetinde bulunabileceğini, mahkemece bilirkişi ve keşif incelemesi ile taşınmazın müvekkili için haline münasip ev olduğunun ortaya çıkacağını, bu nedenle eksik inceleme ile verilen ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; İncelenen icra dosyasına göre icra dosyasında borçlunun İdilsu Gıda İnş. Tek. San. Tic....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Düzce İcra Dairesi’nin 2019/13966 sayılı icra dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip açılmasından sonra müvekkil davacının eşi taşınmazın aile konutu olması sebebiyle ipoteğin kaldırılması talepli dava açmış olup, Düzce 2. Aile Mahkemesi’nde açılan davanın derdest olduğunu, davalı bankanın yargılama devam ederken açıkça ilamsız icra takibi açma hakkı bulunmamasına rağmen kötü niyetli ilamsız icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini ve tapunun üzerine haciz konulduğunu, davalı bankanın kanuna karşı hile yolunu kullanarak söz konusu davanın neticesinde verilecek hükmü geçersiz kılmaya çalıştığını, davalının açtığı icra takibi ve taşınmaz üzerine konulan haciz usul ve yasaya aykırı olup takibin müvekkil açısından teminatsız bir şekilde tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/31 ESAS, 2021/498 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA:Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle, maliki olduğu taşınmaz üzerine haciz konulduğu, haciz konulan taşınmazın aile konutu olduğunu ve haline münasip olduğunu, başkaca taşınmazının bulunmadığından bahisle meskeniyet iddiasında bulunarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İstinaf başvuru dilekçesinde özetle;Davacı borca batık olduğunu, bir tane aile konutu olarak dava konusu evinin olduğunu, evine ilişkin olarak bir çok mahkemede daha önce dava açtığını, evin haline münasip ev olduğunu, aile konutunun haczedilemeyeceği yönünde kabul olmuş davalarının olduğunu, mahkemenin yeniden keşif yapılmasını istediğini ancak kendisinin bu masrafları karşılayacak gücünün olmadığını, bu yönde usul ekonomisi gözetilerek dosyalardaki raporlarda aldırılan bilirkişi raporları ile hüküm kurulmasını, yerel mahkemenin itirazlarının dikkate alınarak yeniden inceleme ve araştırma yapılarak kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar vermesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....