İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aile konutunun, sadece eşlerden birinin mülkiyetinde olsa bile tüm aile bireylerince kullanılan, tüm aile bireylerinin aile konutu üzerinde birlikte zilyetliklerinin söz konusu olduğu bir müessese olduğunu, ailenin sosyal ve ekonomik yaşamı açısından son derece önemli bir yere sahip olan aile konutu, eşlerin mutluluğu ve çocukların geleceği için bir güvence, evlilik kurumunun ve aile hayatının bir arada sürmesini sağlayan ve aileyi bir çatı altında toplayan en önemli unsurlardan biri olduğunu, yaşam merkezi hâline getirilen aile konutunun kaybı hâlinde aile bireylerinin barınma hakları ile aile ilişkilerinin sürdürülebilirliğinin tehlikeye gireceğini, Medeni Kanun'da yer verilen aile konutu hükümleri ile; aile yaşamının ve aile hayatına saygı hakkının etkin şekilde korunmasının, bu kapsamda aile ilişkilerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının amaçlandığını, Anayasa Mahkemesi'nin 12/12/2019 tarihli ve 2016/10454...
Kat 11 Nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken niteliğindeki taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, borçlu Fatih Özsaraç'ın müvekkilinin eşi olduğunu, haciz konulan taşınmazın müvekkili ile eşi tarafından kullanılan aile konutu olduğunu ve haciz konulan bu taşınmaz dışında meskenleri veya taşınmazlarının da bulunmadığını, taşınmazın haczinin kabil olmadığını, İİK'nun 82/12. maddesinde borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği hükmü yer aldığını, Anayasa Mahkemesinin 08.04.2020 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan 2016/10454 Başvuru Numaralı 12.12.2019 tarihli kararı ile; Eşinin borcundan dolayı aile konutunun haczedilemeyeceği itirazının reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verildiğini, müvekkilinin icra dosyasında borçlu olarak bulunmadığını, müvekkilinin aile konutu niteliğindeki taşınmazın haczedildiğini yeni öğrendiğini, bu nedenle müvekkili tarafından aile konutu olarak kullanılan ve borçlu olan eşi Fatih Özsaraç'a ait taşınmaz üzerindeki haczin...
Mahkemece; Meskeniyet şikayetinin süreden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğunu ve müvekkili ile müşterek çocuklarının ikamet ettiklerini, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kayıtlarına haciz konularak satış işlemlerine başlandığını, aile konutu olan taşınmazın satış işlemlerinin yapılmasının açıkça kanuna aykırı olduğunu ve haciz şartları oluşmadığından haciz şerhinin kaldırılmasının gerektiğini, müvekkilinin haczin konulduğu evden başka herhangi bir evinin mevcut olmadığını, İİK. gereğince borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve meskeniyet iddialarının kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, İİK. 82/12....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2020 NUMARASI : 2020/109 ESAS, 2020/312 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile Hıdır Yücel'in 39 yıllık evli olup Bursa ili Kestel ilçesi Vanimehmet Mah. 326 Ada, 1 Parsel No.2 D.4 no.lu taşınmaz Hıdır Yücel adına kayıtlı olduğunu, söz konusu taşınmazın aile konutu olup taşınmazın kaydına 27.03.2006 tarihinde aile konutu şerhi konulduğunu, davacı müvekkili tarafından Hıdır Yücel aleyhine Bursa 3.Aile Mahkemesi'nin 2020/204 esas sayılı dosyasında boşanma davası, Bursa 4.Aile Mahkemesi'nin 2020/210 esas sayılı dosyasında katkı payı alacağı davası açıldığını, Bursa 4.Aile Mahkemesi'nin 2020/210 esas sayılı dosyasında Bursa ili Kestel ilçesi Vanimehmet Mah. 326 Ada, 1 Parsel No.2 D.4 no.lu taşınmazın tapu kaydının celbinin talep...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Meskeniyet şikayetinde bulunan T1 icra dosyasında taraf sıfatının olmadığı, takip borçlusu Barış Umutlu'nun eşi olduğu, mahkemece yargılama sırasında dosya arasına alınan şikayete konu taşınmazın tapu kaydının yapılan incelemesinde aile konutu şerhi bulunmadığı gibi bu şerhin bulunmasının dahi şikayetçiye meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını tanımayacağı, zira Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru üzerine verilen karar ancak o davadaki taraflar lehine hak doğrucu işlem olup 2004 sayılı İİK'nun 82/12. maddesi de iptal edilmediğinden ve Yargıtay 12....
Aile Mahkemesinin 2019/643 Esas - 2020/466 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, AYM'nin emsal kararı gereği şikayet hakkı bulunduğunu, bu nedenle müvekkillerinin aile konutu olarak kullandığı taşınmazının haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; somut olayda; şikayetçi-muris ...'un icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmayıp, diğer taraftan, borçlu hakkındaki takip ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından yerel mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
.; icra mahkemesine başvurusunda, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu belirterek meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılmasını istediği, ilk derece mahkemesince; taşınmaz üzerinde şikayete konu haciz tarihinden önce zorunlu olmayan ipotek tesis edildiği ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmediği, bu ipotek nedeniyle meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi aynen "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü içermektedir....
Mahkemece; aile konutu şerhi bulunan taşınmazla ilgili meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğu, anılan maddeye dayalı olarak tapuda lehine aile konutu şerhi verilen kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı (12.HD.2014/30622 esas 2014/29007), takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmadığı, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Anayasanın 153.maddesinin son fıkrasına göre Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa Mahkemesinin 2016/10454 başvuru numaralı, 12/12/2019 tarihli (Emine Göksel başvurusu) kararında borçlu dışında ayrıca borçlunun eşinin de meskeniyet şikayeti hakkının olduğu kabul edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2021 NUMARASI : 2020/1149 ESAS - 2021/1383 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip borçlusunun eşi olduğunu ve aralarında boşanma davası bulunduğunu, borçluya ait üzerinde aile konutu şerhi bulunan ve çocukları ile birlikte aile konutu olarak oturdukları haline münasip meskene haciz konularak satışa çıkarıldığının borçluya gönderilen 103 davetiyesi ile öğrenildiğini, TMK'nın 194. maddesi gereğince aile konutu üzerinde eşin rızası alınmadıkça tasarruf yapılamayacağını, İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca aile konutu olarak oturdukları haline münasip meskenin haczedilemeyeceğini...
Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde taşkın haciz şikayeti ile birlikte meskeniyet ve aile konutu iddiasıyla haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece aile konutu iddiası incelenmiş olmasına rağmen meskeniyet şikayetinin incelenmediği ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....