İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacının taşınmaz sahibinin eşi olduğunu ve aile konutu olarak kullanılan taşınmazda birlikte yaşadıklarını, taşınmazın tapu kaydına haciz tarihinden önce aile konutu şerhi işlendiğini, taşınmazın aile konutu olduğunun tartışmasız olduğunu, Anayasa Mahkemesi kararlarına göre meskeniyet şikayeti değerlendirilirken taşınmazın aynı zamanda aile konutu olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiğini, bireysel başvurular sonucu kanun hükmünün iptal edilemeyeceğini ancak bu kararlarda aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine hükmedildiğini, bu kararlara rağmen haczedilmezlik şikayetini ileri sürebilme ehliyetini takibe taraf olanlarla sınırlayan yorumun Anayasa'ya aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazın borçlunun ve ailesinin haline münasip aile konutu olup olmadığı incelenmeden karar verildiğini, mahkemenin Anayasa Mahkemesinin yorumlarının aksine dar yorumda bulunmasının davacının adil yargılanma hakkına ve aile...
konutu sayılması gerektiğini, TMK'nın 194 maddesinde yer alan düzenlemenin aile konutunda yaşayanları koruyan sosyal bir hüküm olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, keşif yapılmak sureti ile aile konutu nedeni ile haczin kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde meskeniyet iddiasının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/17723 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkilin ailesi ile yaşadığı evine haciz konulduğu ve satış kararı verildiğinin haricen 03/10/2021 tarihinde öğrendiğini, Anayasa Mahkemesinin 2016/10454 başvuru 12/12/2019 tarihli kararı ile borçlu olmayan diğer eşin aile konutunun haczedilmezliği nedeni ile meskeniyet davası açabileceğine karar verdiğini, müvekilin eşi olan T5 adına başlatılan icra takibinde müvekkil eşi adına dava konusu aile konutu üzerine haciz konularak satış işlemlerine yönelik kıymet takdiri yapıldığını, taşınmazın tapu kaydında icra dosyasından daha önce 13/10/2021 tarihinde aile konutu şerhi bulunduğunu, müvekkilin adına kayıtlı başkaca gayrimenkulü bulunmadığını beyanla, İİK 82/12 maddesi de gözetilerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazının, İİK’nun 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi ve aile konutu olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesi tarafından meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, borçlunun aile konutu iddiasının incelenmediği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, meskeniyet şikayetinin süre aşımından; aile konutu olduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması...
İcra Müdürlüğü 2019/2124 talimat sayılı icra dosyası ile taşınmazda yapılan kıymet takdiri işlemi nedeniyle öğrendiğini, aile konutu olarak kullanılan borçlunun haline münasip evi olan taşınmazın İİK'nın 82. maddesi kapsamında haczinin kabil olmadığını, bu nedenle hacze itiraz ettiklerini ve haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, söz konusu dairenin aynı zamanda TMK'nın 194. maddesi uyarınca aile konutu vasfında olduğunu, TMK'nın 194. maddesi ve bu madde delaletiyle İİK'nın 82. maddesi uyarınca üzerindeki ipoteğin terkini de gerektiğini belirterek meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin İİK'nın 82. maddesi uyarınca kaldırılmasına, taşınmazın aynı zamanda aile konutu olması ve tapu kaydında bu yönde şerh bulunması dikkate alınarak, TMK'nın 194. maddesi uyarınca dava konusu aile konutu üzerindeki haciz ve ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının taraf ehliyeti olmadığını, icra takibinde taraf olarak görünmeyen borçlunun eşi ve bu evde oturan aile üyelerinin meskeniyet şikayetinde bulunabilmeleri yönünde yasal dayanak bulunmadığını, ancak Anayasa Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli kararına göre, bahse konu olan konut hakkında tapu kaydına aile konutu şerhi verilmesinin borçlu eşe meskeniyet şikayetinde bulunma konusunda hak sağlayabileceğini, hacze konu taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, davacının anılan taşınmazın konut niteliği taşıdığına ve ailesi ile yaşadığına dair herhangi belge sunmadığını, davacının mesnetsiz iddialarının salt satış işlemlerini geciktirmek adına öne sürüldüğünü belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin evli olduğunu, davaya konu taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, davacılardan T2 müvekkillerinin aile konutu olarak kullandığı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu 11/12/2019 öğrendiğini, müvekkillerinin başkaca bir evinin bulunmadığını, 4 kişilik ailenin bu evde ikamet ettiğini, İİK 82/12.madde gereğince borçlunun haline münasip evi standarlarında kendisi ve ailesinin ihtiyacını karşılayacak özellikte olduğunu, mahkemenin eksik araştırma ile hüküm kurduğunu, ipotek tesisinin haczedilmezlik şikayetinden feragat niteliğinde sayılıp sayılmayacağı, hangi nedenle ipotek tesis edildiği araştırılarak karar verilmesi gerektiğini İİK 82.madde gereğince ve TMK 194.madde gereğince ipoteğin terkini ve iptali gerektiğini söyleyerek meskeniyet iddiası kapsamında İİK 82.madde gereğince haczin kaldırılmasına, taşınmazın aile konutu olması nedeniyle TMK 194.madde gereğince aile konutu üzerindeki haciz...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Anayasa Mahkemesi kararlarına göre borçlunun eşinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmasına rağmen husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiğini, Anayasa Mahkemesi kararlarının mahkemece dikkate alınması gerektiğini, meskenin aile konutu sayılması için aile konutu şerhi bulunması gerekmediğini, meskenin şerh konulması ile aile konutu olmadığını, şerhin kurucu değil açıklayıcı mahiyette olduğunu, davacının 2015 yılından beri davaya konu taşınmazı aile konutu olarak fiilen kullandığını, davacıya hacizle ilgili herhangi bir bildirim yapılmadığından davacının haczi 11/02/2022 tarihinde haricen öğrendiğini, taşınmaza aile konutu şerhi işlenmesinin hacizlerin öğrenilmesi sonucunu doğurmadığını, haczedilen taşınmazın aile bireylerinin ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılayacak hale münasip bir ev olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmaz uzun yıllardır aile konutu olarak kullanılmakta olup, müvekkillerinin haline münasip evi niteliğinde olduğunu, taşınmazın aile konutu vasfında olduğu Düzce Aile Mahkemesi'nin 2019/643 Esas - 2020/466 Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82/12 maddesinde; "Borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği" düzenlemesinin yer aldığını, bu nedenle müvekkillerinin aile konutu olarak kullandığı taşınmazının haczedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan haczin kaldırılmasını, yerel mahkeme tarafından yanılgılı değerlendirme sonucu verilen karar hukuka aykırı olup, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; meskeniyet iddiası ile ilgili haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Meskeniyet şikayetinde bulunan icra dosyasında taraf sıfatının olmadığı, takip borçlusu Barış Umutlu'nun eşi olduğu, mahkemece yargılama sırasında dosya arasına alınan şikayete konu taşınmazın tapu kaydının yapılan incelemesinde, haciz şerhinin 26/08/2020 tarihinde, aile konutu şerhinin ise 12/02/2021 tarihinde konulduğu, haciz tarihinden sonra aile konutu şerhi konulmasının ve tapu kaydında aile konutudur şerhinin olmasının şikayetçiye meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını tanımayacağı, zira Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru üzerine verilen karar ancak o davadaki taraflar lehine hak doğrucu işlem olup 2004 sayılı İİK'nun 82/12. maddesi de iptal edilmediğinden ve Yargıtay 12....