Mahkemece, menkul malların mülkiyetinin ihtilaflı olup olmadığı, aleyhine tedbir istenenin yedinde bulundurmasının hukuki dayanağının ne olduğu hususlarındaki iddiaların yargılamayı gerektirdiği, esasen talep eden mülkiyetinde bulunan menkul mal üzerinde tasarruf imkanı bulunan davacı lehine tedbir kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığı, bu kararın icra kabiliyeti de olmadığı, malın teslim edilmemesi halinde TBK'dan kaynaklanan diğer tazminat haklarının kullanılabileceği, suç teşkil eden eylemlerde ise Cumhuriyet Savcısının her türlü el koyma tedbirini uygulayabileceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir....
Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir... Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır....
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; alacaklının taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin yolla İİK.nun 145 ve devamı maddeleri uyarınca takip yapabileceği, ancak bu takibe konu menkul mal yönünden mülkiyet iddiasının ileri sürülemeyeceği, rehinli malın satılarak paraya çevrilmesinden sonra icra müdürlüğünce yapılacak sıra cetvelinde rüçhanlı alacağın değerlendirilebileceği, bu nedenle alacaklı tarafından yapılan takipte, haciz konulan tavan vincinin mülkiyetinin borçlu şirkete ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haciz yapılan adresin borçluyla ilgisinin olmadığı, davacının haciz yapılan adresi kiraladığı ve 12/01/2010 tarihinde sözleşme yaptığı, taşınmazı kiraladıktan sonra da ...... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/36 D.İş sayılı dosyası ile kiralanan taşınmazın boş olduğunun tespit edildiği, ticaret sicili kayıtlarına göre davacı şirket ortakları ile borçlu şirket ortakları arasında her hangi bir irtibatın tespit edilemediği, bir adet ikili ocak dışında haczedilen malların davacının verdiği faturalarda bulunduğu ve defterlerde kaydının olduğu, haczedilen malların davacı iş yerinde haczedildiği, menkul bir malın mülkiyetinin bu malı elinde bulundurana ait olduğu, aksinin kuvvetli delillerle ispatlanması gerektiği, davalı alacaklının ise aksini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile menkul mal üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Seyfettin Elgin Bulvarı, No:47/12, Marmaris adresinde yapılan hacizde muhtelif cins ve sayıda menkul malın haczedildiği, Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 05/07/2017 tarihli 2017/28 Esas 2017/391 Karar sayılı karar ile davalı borçlu şirketin haciz adresindeki kiralanandan tahliyesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı şirket ve davalı borçlu şirket arasında düzenlenen 06/02/2017 tarihli menkul mal mülkiyet devir sözleşmesi ile haciz adresindeki kiralanana ilişkin kira sözleşmesinin aynı tarihte feshi nedeniyle Marmaris 1....
(X)-KARŞI OY : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi" başlıklı 79. maddesinin birinci fıkrasında, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacak ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle, haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczinin, borçlu veya zilyet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu, ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağının bildirileceği; üçüncü...
İcra Müdürlüğü tarafından 2015/173 Talimat sayılı dosya ile müvekkilin ticaret sicilinde kayıtlı adresine 10/05/2016 tarihinde hacze gelindiğini, müvekkili şirketin gerek hissedarlarından ve gerekse de müdüründen ayrı bir tüzel kişiliği olduğunu, haciz esnasında tüm ikaz ve uyarılarına rağmen, müvekkili şirkete ait çok sayıda menkul malın haczedilerek Çerkezköy İcra Hukuk Mahkemesi'nde açmış oldukları 2016/98 Esas sayılı istihkak davasının sonucu beklenmeksizin 06/04/2016 tarihinde haczedilen menkul mallar ile birlikte muhafaza altına alındığını, haciz edilmiş olan menkul malların müvekkili şirketin tüzel kişiliğine ait olduğunu, bu hacizli malların müvekkili şirketin müdürü olan T2 şahsi varlığı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, yapılan haczin hukuka aykırı olduğunu belirterek, istihkak davalarının kabulü ile menkul mallara konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davasını süresinde açmadığını, haczedilen menkul malların borçluya ait olduğunu, haciz sırasında istihkak iddiasına ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığını, haczedilen menkul malların ipotek kaydında yer almadığını, haczedilen menkul malların mütemmim cüz olarak iddia edilmesinin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; Haczedilen menkul malların davacıya ait olduğunu, taşınmazın içerisinde bulunan menkul malları ile birlikte 14/10/2016 tarihli protokol gereği resmi tapu senedi ile birlikte davacı bankaya devredildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; dava konusu mahcuzun leasing sözleşmesinde belirtilen mal olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.1.2008 tarihinde haczedilen menkul mal üzerindeki haczin kaldırılmasına, mahcuzun davacıya iadesine, davalı alacaklının dava konusu malın % 15'i oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-) 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 9.maddesi uyarınca, finansal kiralamaya konu malın mülkiyeti kiralayana aittir. Hal böyle olunca, istihkak iddiasında bulunmak ve istihkak davası açmak hakkı da kiralayan şirkete aittir. Haciz durumunu kiralayana bildirmekle yükümlü bulunan kiracının İİK’nun 96.ve devamı maddelerine göre istihkak davası açma hakkı yoktur. Yargıtay'ın yerleşik uygulaması ve Y.H.G.K'nun görüşü de (27.12.1995 gün E: 1995/12787-K: 95/1157 ) bu yoldadır....
Müdürlüğünce muhtelif tarihlerde haciz konulduğu, bu menkul mallara paraya çevrilmeden önce ... ve Karşıyaka Vergi Dairesi Müdürlükleri tarafından haciz konulduğu, her iki Vergi Dairesinin amme alacağının haciz tarihinden sonra tahakkuk ettiği, 6183 sayılı Yasanın 69. maddesi gereğince her iki ../... - 2 - 2014/22083 2017/872 vergi dairesinin de kendilerinden önce konulan .......