WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, şikayete konu menkul üzerine 11/12/2014 tarihinde haciz konulduğu ve alacaklı tarafından 11/06/2015 tarihinde 1.000,00 TL satış avansı yatırılarak aynı tarihte mahcuz menkulün satışının talep edildiği görülmektedir. Dolayısıyla, süresi içerisinde satış talep edilip satış avansı da yatırıldığından şikayete konu menkul üzerindeki haczin kalkmamış olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, yasal süresi içerisinde satış istendiğinden şikayete konu menkul üzerindeki haczin kalkmamış olduğu da gözetilerek şikayetin reddi yönünde verilen karar doğru olup, Dairemizce hükmün onanması gerekirken, bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

    Ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nun 82. maddesine 02/07/2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen son fıkrada yer alan; “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” düzenlemesi karşısında, icra memurunun, haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisi vardır.Görüldüğü gibi, burada tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haczi istenen mal veya hakkın 3. kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi yoktur.3. kişinin istihkak iddiasında bulunabileceği veya diğer haciz alacaklısının, ilerde yapılacak sıra cetveline itiraz veya şikayet niteliğindeki başvurularında hacze iştirakın geçerli olmadığını ileri sürülebileceği de tabidir.O halde, mahkemece...

      Yine anılan Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79. maddesinde, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczinin, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile bundan böyle borcun ancak tahsil dairesine ödenebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı hususunun üçüncü şahsa bildirileceği düzenlenmiş ve tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirilerini...

        No:86/ Turhal Tokat" adresine hacze gidildiğini, haciz mahallinde icra memuru tarafından bir miktar malın haczedildiğini ve haciz tutanağına geçirildiğini, haciz esnasında borçlunun haciz mahalinde bulunduğunu, daha sonra İİK 82 maddesinin sonuncu ek fıkrasına aykırı olarak icra memurunca haciz talebinin hukuka aykırı bir şekilde iptal edildiğini, oysa talimat icra dairesinin asıl icranın talimatına uygun olarak haciz yapma zorunluluğunun olduğunu, üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması halinde bu hususun tutanağa geçirilip tutanağın bu haliyle asil icrasını gönderilmesinin gerektiğini, somut olayda talimat icra dairesince asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda gidilen borçlu adresinde alacaklı vekilinin haciz ve muhafaza talebinde bulunduğunun görüldüğünü, bu durumda talimat icra müdürlüğünce haciz işleminin yapılarak İİK'nun 97. ve 99 maddeleri uyarınca istihkak prosedürünü işletilmesi gerekirken alacaklının haciz ve muhafaza talebinin reddinin doğru olmadığını...

        Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur. Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır....

          İcra Hukuk Mahkemesi 2018/1307 Esas sayılı dosyasına verilen dava dilekçesinde davacı vekili dilekçesinde; 15.10.2018 tarihinde haczedilen menkul mallar İle 31.10.2018 tarihinde haczedilen 152.000,00 TL paranın davacı şirkete ait olduğu, her iki haciz, içinde geçerli istihkak iddiası mevcut olduğu, haciz adresinin davacı şirkete ait olduğu, Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğü 2018/3746 Tal. sayılı dosyası ile 15.10.2018 tarihinde haczedilen menkul mallar ile 31.10.2018 tarihinde haczedilen 152.000,00 TL paranın mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğunun kabulü ile üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Davalı T5 Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından başlatılan takiple ilgili olarak borçlu T1 Şirketinin adresinde haciz işlemi yapıldığını, davaya konu haczedilen menkullerin ve 152.000,00- TL'nin müvekkiline ait olmadığını ve haciz yapılan adreste de müvekkili şirketin faaliyette bulunmadığını söylemiştir....

          Maddesinde aynen, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi: Madde 79 – Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır. Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir....

            Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde ise, üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde, menfi tespit davası açarak haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat edebilir....

              ın zilyetliği kaldırılmadan dosyanın incelenmesinden ve yediemin değişikliği yapılmadan evrak üzerinden menkul malın ..... ......'e yediemin olarak bırakılmış olması itibariyle haciz tamamlanamamıştır. Haciz tamamlanmadan satış istenmesi mümkün değildir. Diğer taraftan, sanık Saniye borçlunun eski eşidir. Mallar daha önce sanığın eski eşi borçlu .....'a yediemin olarak teslim edilmiştir. Yediemin değişikliği yapılmadan ve borçlunun yedieminlik yükümlülüğü kaldırılmadığı için İİY.nın 358. maddesi gereğince borçlu Hasan'ın yedieminlik yükümlülüğü devam etmektedir. Fiilen haciz işlemi gerçekleştirilmeden evrak üzerinde menkul malın Saniye'ye yediemin olarak bırakılması yasaca uygun bulunmamıştır. Diğer taraftan İİY.da yapılan değişiklikle İİY.nın 336/a maddesinde suçun takibi, alacaklının şikayetine bağlı kılınmış, suçun unsurları yönünden de değişiklikler getirilmiştir.....

                İcra Müdürlüğünün 2009/1333 talimat sayılı dosyalarının getirtilip incelenmesi haczedilen menkul malın satışının bir yıl içerisinde istendiğinin anlaşılması halinde ise; sanığın kendisine teslim edilen malın halen şirkette bulunduğunu yanlış adreste arandığını iddia etmesi karşısında, bu husus araştırılarak mahcuzun mevcut olup olmadığı, teslim amacı dışında tasarrufta bulunulup bulunulmadığı, tespit edildikten sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ve yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu