Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; sigortalı muris ile sigorta şirketi arasında imzalanan sigorta sertifikasının 2. maddesi gereğince birinci derecede hak sahibinin dava dışı banka olduğunun taraflarca kabul edildiği, bu nedenle mirasçıların doğrudan sigorta tazminatına hak kazanmalarının mümkün olmadığı, davacı mirasçıların tazminat talep etme hususunda doğrudan başvuru yapma haklarının bulunmadığı, bu nedenle bu davada sigorta şirketinin davalı sıfatının bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un geçici 73....

    Dava, davacıların murislerinin vefatı üzerine murisin bankadan kullandığı kredi taksit ödemelerinin, davalı bankaca hayat sigortasından temin edilmeyerek haklarında icra takibi başlatması üzerine borçlu bulunmadıklarının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır....

      İstikrar kazanmış içtihatlarında; tüketici kredisine bağlı olarak hayat sigortasının yapılması, kredi sözleşmesinde sigorta poliçesinin üzerinde bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağının yazılı olması ve sigorta teminat süresi içerisinde kredi borçlusunun ölmüş olması halinde sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar banka tarafından tüketilmeden mirasçıya karşı takip başlatılamayacağı, aksi durumda vaktinden evvel açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği öngörülmüştür. Somut olayda; davalılar murisinin kullandığı kredi sebebiyle hayat sigortası düzenlendiği, söz konusu düzenlenen sigorta poliçesindeki tazminat üzerinde bankanın rehin hakkı olacağının taraflarca kabul edildiği görülmektedir. Sigorta poliçesi incelendiğinde; poliçe döneminin 26.12.2016 ile 26.1.2020 olduğu, dosya kapsamındaki nüfus kaydı ve ölüm belgesinden murisin sigorta poliçesi dönemi içinde 10.2.2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır....

      Dosyanın incelenmesinde davacı banka tarafından takip başlatılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığı bildirilmiş ise de Türkiye Hayat Emeklilik tarafından verilen “Sigorta tarihinden önce mevcut bulunan kalp hastalığından kaynaklı vefatın, grup sigorta sertifikasında da belirtildiği üzere vefat teminatı kapsamının dışında olmasından ötürü tazminat talebi reddedilmiştir”şeklindeki cevabi yazı tarihinin takip ve dava tarihinden sonraki bir tarih olan 11/05/2022 olduğu görülmüştür. Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Sigorta poliçesinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain-i mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinden, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır....

      Bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılması yerinde değildir.'' denilmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacılar murisinin Denizbank ......

        Somut uyuşmazlıkta dava menfi tespit istemine ilişkin olmakla birlikte, dava konusu icra takibi, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Bu hali ile uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davanın İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23 maddeleri gereğince İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı Vakıflar Bankası AŞ vekili 04/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın T1 ile Vakıf Emeklilik Aş arasında akdedilmiş olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğunu, bu uyuşmazlıkta müvekkil bankanın taraf sıfatının bulunmadığını, tüketici kredilerinde sigorta poliçesinin yenilenmesi gibi bir durumun bulunmadığını, zira tüketici kredilerinde hayat sigortası bir defaya mahsus olmak üzere yapıldığını ve müvekkil bankanın sadece primi tahsil ettiğini, davada taraf sıfatlarının olmadığından davanın husumet yönünden reddedilmesini, haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkil banka açısından reddine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          Davalı banka vekili; kredi kullanımı sırasında hayat sigortası yapılmasının zorunlu olmadığını, davacıların murisine ilk kredinin kullandırılması sırasında yapılan hayat sigortası poliçesinin süresinin 24.11.2010 tarihinde dolduğunu ve talep olmadığı için yenilenmediğini, Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi ile Üreten Çiftçim Paket Sigorta Poliçe'nin ise sadece kaza sonucunda meydana gelen vefat nedeniyle teminat ödenmesi koşulunu içerdiğini, davacıların murisinin kalp krizinden dolayı vefat etmesi nedeniyle ferdi kaza teminatından yararlanmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca davacıların öncelikli olarak sigorta şirketine başvurmaları gerektiğini, müvekkili bankanın alacağını dilediği teminattan alma hakkının mevcut olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2019/192 ESAS - 2021/74 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit-Tazminat (Hayat Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılardan Emine'nin eşi diğer davacıların babası olan müteveffa Bayram adına 22.07.2019 tarihinde davalı T.C....

            UYAP Entegrasyonu