Bu nedenle kanaatimizce menfi tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, her ne kadar menfi tespit davalarının konusu davacı açısından alacak davası olmasa da, davalı açısından alacak davası niteliğindedir. Zira, menfi tespit davasının olumlu ya da olumsuz sonuçlanması halinde davalının alacağı bu sonuçtan etkilenecektir. Dolayısıyla menfi tespit davalarının ana konusu para alacağıdır. Madde hükmünü sadece davacı yönünden yorumlamak hukukun genel ilkeleri ile bağdaşmayacaktır. Konusu para alacağı olan davayı; alacaklının, alacak davası olarak açması halinde dava şartı arabuluculuk kapsamında kabul edilmesine rağmen, konusu aynı para alacağına ilişkin olan ama borçlu tarafından açılan menfi tespit davasını dava şartı kapsamında olmadığını kabul etmek hakkaniyete, eşitliğe ve evrensel hukuk prensiplerine aykırı olacaktır. Bir diğer husus ise; İ.İ.K.'nın 72/6....
HUMK'nın 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun 10. babında yer alan 269 272 ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kira sözleşmesi davalının babası ... ile davacı eşler arasında 2007 ve 2008 yıllarında iki kez yapılmış; 2009 yılında taşınmaz tahliye edilmiş olup, vergi levhası adına kayıtlı olan ve dükkanda davacılarla birlikte iş yapan davalı tarafından Ocak 2007 ve Aralık 2008 dönemi için ödenen vergi borcunun davacılardan tahsili için icra takibi başlatılmış, davacılar ise borçlu olmadıkları iddiasıyla menfi tespit davası açmışlardır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın süre yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... Ltd.Şti.nin diğer davalı...Tekstil Gıda Ltd.Şti.nin müvekkili nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacakları olduğu gerekçesiyle birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri gönderdiğini, müvekkilinin bu haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edemediğini, ancak üçüncü haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini ileri sürerek, davalılardan...Tekstil Gıda Ltd.Şti.nin müvekkili nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine, kira alacağı bulunduğundan bahisle takip yaptığını, müvekkilinin kiracı olmadığını, kiracının dava dışı İnter Orman Ürünleri Ltd.Şti. olduğunu, müvekkilinin bu şirketin temsilcisi bulunduğunu ve temsilci aleyhine takip yapılamayacağını belirterek, takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın reddine dair kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizce bozulan karara uyularak yapılan yargılama sonunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davacının ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, Diyarbakır 2....
Ltd.Şti.nde olan çeke dayalı alacak istemine yönelik başlatılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası aynı mahkemede açılmış, iki dava arasındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle birleştirme kararı verilerek yargılamaya menfi tespit dava dosyası üzerinden devam edilmiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda menfi tespit davasının reddine, birleştirilen itirazın iptali davasının ise kısmen kabulüyle, asıl alacak tutarı 695.000.000.-TL. ile işlemiş faiz tutarı 343.653.700.-TL.ye yönelik itirazın iptaline, takibin bu kısım üzerinden devamına, asıl alacak tutarının % 40’ı oranında 278.00.-YTL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ... Gıda Ltd. Şti'nin ortaklarından olup, davalıdan satın alacağı mal karşılığında senet düzenleyerek verdiğini, ancak malın davalı tarafça teslim edilmediğini belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davada taraf sıfatı olmadığını, senedin yapılan alışveriş karşılığı verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı vergi idaresinin dava dışı ... İplik Ltd.Şti aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak süresinde itiraz edilmediğini, ancak borçlunun davacı nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığından borçlu olmadığının tesbitini istemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/287 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtıklarını, bu davanın halen derdest olması nedeniyle davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığını, taraflar arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesi ve kredi sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davacı borçluya ait hesaplara bloke koyma hakkının olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının sadece kredi sözleşmelerinden kaynaklanan bedeller için toplam 715,76-TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının 12.157,98-TL bakımından borçlu olmadığının tespitiyle, banka tarafından bloke edilen paranın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu kredi alacağı için davacı aleyhine ......
Mahkemece davacı tarafından haciz bildirisine zamanında itiraz edilmemiş ise de dava dışı vergi borçlusunun davacı banka nezdinde herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava dışı borçlunun davacıdan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan menfi tespit davasına ilişkindir. Davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....