Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....
Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir. Eldeki dava yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 20/03/2019 tarihinde açılmış olduğundan dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir. Eldeki dava yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 12/08/2020 tarihinde açılmış olduğundan dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/109 KARAR NO : 2023/267 DAVA : MENFİ TESPİT DAVA TARİHİ : 16/06/2020 KARAR TARİHİ : 24/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı ----- Tarafından diğer davalı borçlu -----Aleyhine-----. İcra Müdürlüğü'ne ------ esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından çıkartılan tebligatların müvekkilinin kullanmadığı yazlık adresine usulsüz olarak gönderildiğini, davanın kabulüne karar verilmesini, icra dosyasında 3. Şahıs müvekkilinin 2. Sırada gösterilen davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, icra dosyasında gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin ticari alacağı için----....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit KARAR TARİHİ: 07/06/2024 KARAR YAZIM TARİHİ: 07/06/2024 Yukarıda esas numarası yazılı dosya re'sen istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısı ...'nun, dava dışı takip borçlusu ...’den 18.716,47 TL'lik alacağı için Kayseri Genel İcra Dairesinin ......
Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....
İcra ve İflas Hukukundaki menfi tespit davası (m.72), gerek maddi hukuk, gerek usul hukuku bakımından genel hükümlere tabi bir davadır. Bu nedenle menfi tespit davasında yargılama usulü, genel hükümlere (HUMK hükümlerine) tabidir. Menfi tespit davası, konusu belli bir değerle ilgili bulunduğundan, borçlunun borçlu olmadığını iddia ettiği miktar üzerinden nispi harç alınması gerekir. Dava sonunda verilen kararın temyizi ve karar düzeltmesi, tamamen genel hükümlere (HUMK m.427) tabidir. Menfi tespit davasının hükme bağlanması da genel hükümlere tabi olduğundan, davayı kaybeden tarafın yargılama giderlerine mahkûm edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bu noktada, vekâlet ücreti, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423. maddesinin 6. bendinde açıkça belirtildiği gibi bir yargılama gideridir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/461 Esas KARAR NO : 2022/266 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/07/2021 KARAR TARİHİ : 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ...---- ilamsız icra takibi dosyasıyla müvekkili hakkında sözde alacağı olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, davalının usulsüz bir tebligat yaptığını, müvekkilinin de icra dosyasından haberdar olmadığını, davalının daha sonra dosyasını takip etmediğini, icra dosyasının müdürlükçe işlemden kaldırıldığını, sonrasında dosyaya müdahil olan davalı vekilince yenileme emrinin tebliğe çıkartıldığını, dosyanın ---- esas sayılı dosya numarası ile yeniden işleme konulduğunu, davalı tarafça ilgili icra dosyası ile müvekkilinin başkaca alacaklı olduğu icra dosyasındaki alacağı haczedilerek davalı tarafça haksız bir tahsilat yapıldığını...
Şirketinden alacağı olmamasına rağmen, kötü niyetli olarak ... Ltd.Şti.'nin çeki tahsil etmesini sağlamak amacıyla çeki tahsile çalıştığını, müvekkilinin Egem şirketine karşı açacağı menfi tespit davasından etkilenmemek adına davalının iyiniyetli üçüncü kişi izlenimi oluşturmaya çalıştığını, bu nedenle davalının çeki olduğunu bilerek kötüniyetli bir şekilde edindiğini belirterek; dava konusu çek ile icra takibi yapılmasının yasaklanmasına dair tedbir kararı verilmesine, çekin bedelsiz kaldığının tespiti ile çekin istirdadına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; menfi tespit istemine ilişkindir. HMK.m.166/1-4. maddesi "davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır." hükmünü içermektedir. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin açılan ......
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 28/01/2022 KARAR TARİHİ : 31/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip alacaklısının, müvekkiline dava dışı takip borçlusunun ... TL alacağı için birinci haciz ihbarnamesi gönderdiğini, süresinde itiraz edilmemesi üzerine ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu ihbarnameye de itiraz edilmediğinden üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkilinin takip borçlusuna söz edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile Antalya ... Dairesinin ... Esas sayılı icra takibinin iptaline ve takip konus ualacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, İcra İflas Kanunun 89....