Kulübünden alacağı olduğunu, alacağın tahsili amaçlı olarak takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı ... Kulübünün futbolcusunu diğer davalı taraf kiralamasından dolayı alacaklı olduğunu, davalı ... kira alacağını alamadığından dolayı diğer davalı ... aleyhine takip yağıldığını, takibin bir kısmına itiraz edildiğinden geri kalan kısmına devam edildiğini, söz konusu takip dosyasına müvekkilinin alacağı için birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalılar tarafça kiralanan futbolcu nedeniyle muaccel hale gelmiş tüm alacaklar konusunda anlaşma sağlayarak 25/03/2015 tarihli ibraname düzenlediklerini anlaştıkları bedele karşılık iki adet bono verildiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/514 Esas sayılı dosyası ile diğer davalı ... Kulübü tarafından davalı ... aleyhine karşı menfi tespit davası açıldığını, diğer davalı ... Kulübü’ne haciz ihbarnamesi gönderildiği halde davalı ......
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
B..’ın davalı ile olan ticari ilişkisinde alacağı mal için 30.01.2012 tanzim tarihli, boş senedi imzalayarak teminaten davalıya verdiğini, süregelen ticari ilişkide davalının sadece 850,00 TL alacağı kaldığı halde anlaşmaya aykırı olarak bonoyu doldurup, ihtiyati haciz kararı alıp, davacı işyerine talimaten infaza geldiğini, o sırada davacı işyerinde bulunan davacının anne ve babası olan diğer davacıların haciz baskısı altında alacağa kefil yapıldıklarını belirterek, icra takibine konu bonodan borçlu olunmadığının tespitine, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu bononun davacı B.....
İş sahibi kooperatifçe yapılan toplam 17.568.260.000 TL. ödeme (menfi tespit davasına konu çekler bu ödemenin içindedir) düşüldüğünde yüklenici bakiye 2.846.632.235 TL. alacaklı bulunmaktadır. Davacı yüklenici, bu miktar alacağı cevapla açtığı karşı davada “fatura bakiyesi”, “yapılan teminat kesintileri”, “faturaya bağlanmayan imalât ve ihzarat bedeli” gibi farklı isimler altında talep etmiştir. Farklı isimler altında talep edilen bu miktarların bakiye kesin hesap alacağını ifade ettiği ortadadır. Kooperatifin iş bedeline karşılık verdiği çekler nedeniyle borçlu olup olmadığı, fazla ödeme nedeniyle borçlu bulunmadığı bir kısım bulunup bulunmadığı da çıkarılan kesin hesapla ortaya çıkarılmıştır....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
nun 89.maddesine dayalı menfi tespit davası olarak nitelendirilmiş, bu çerçevede inceleme ve araştırma yapılarak hüküm tesis edilmiştir. Oysa, dava dilekçesi içeriği ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava; İİK.'nun 89.maddesine dayalı bir menfi tespit davası olmayıp, genel hükümlere göre açılmış, borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Bu çerçevede, bir inceleme ve araştırma yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.05.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... idaresinin davalı borçlu ...aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında, davacı ... başkanlığına haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak borçlunun davacı ... nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığından borçlu olmadığının tesbitini istemiştir....
den alacağı temlik alan ....vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davalılardan ...'nin süresinde yetki itirazı bulunmaktadır. Dava, menfi tespit davası olup, icra takibinden sonra açıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında İİK'nun 72/son maddesi uyarınca davalının ikametgahı ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir....
Esas sayılı dosyaları yönünden borçlu olmadığının tespiti, ipoteğin terkini ve davacı ... yönünden kira alacağı talep etmiş olması nedeniyle takip çıkış miktarları ve kira alacağı miktarı üzerinden eksik peşin nispi harçların ve davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle her bir davacı yönünden eksik başvurma harçlarını ikmal etmesi hususunda 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davacılar vekilince süresi içerisinde eksik harçlar ikmal edilmiştir. Dosyanın bir bankacı bilirkişi ve bir icra iflas hukuku alanında uzman nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek ayrı ayrı menfi tespit ve tahsil edilen kira alacağı talepleri yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, .... tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir. Bankacı bilirkişi .....ile icra iflas hukuku alanında uzman bilirkişi ....'...
Dava,6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir. Anılan yasa maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır." şeklinde ifade edildiği üzere, haciz ihbarnamesine 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 1 yıl içinde genel mahkemelerdde menfi tesbit davası açma hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davacıya haciz ihbarnamesi gönderilmiş olup 1 yıl içinde eldeki dava açıldığından, işin esasına girilerek davacının haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra dava dışı kamu borçlusunun maaşından ödemesi gereken bir kesinti bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....