Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre bonoların yetkililerin imzalarını taşıdığı, teminat olarak verildiğinin kanıtlanamadığı, teklif edilen yeminin davacı tarafça eda edildiği, ihdas nedeninin talil edilmediği, depo emrine konu meblağın depo edildiği, itirazlı iflas davasına karşı borçlunun menfi tespit davası açmada hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle iflas isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe davalı borçlu tarafından itiraz edilmiş, borçlu takip konusu alacakla ilgili menfi tespit davası açmıştır. İtirazın iflas davasında borçlu tüm savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden ayrıca menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece iflas davası yönünden menfi tespit davasını bekletici mesele yapmaması isabetlidir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının davadışı borçlu aleyhine takibe geçip, icra dosyasından müvekkili adına 1. ve 2. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu nedenle süresi içinde dava açma zarureti doğduğunu, gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, davadışı borçlunun müvekkilinden herhangi bir alacağı olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      -KARAR- Davalı, davacı hakkında 4.11.2004 tarihli kira sözleşmesine istinaden kira alacağının tahsili için icra takibi yapmış davacı önce takibe ve borca itiraz etmiş, daha sonra menfi tespit ve istirdat davası açma hakkı saklı kalmak kaydı ile itirazından vazgeçerek davalıya borçlu olmadığını, davalının kira alacağı için fatura düzenlemediğini belirterek iş bu davayı açmıştır. Davalı vekili, davacının önce itiraz edip daha sonra itirazından feragat ettiğini, bu nedenle borcu kabul eden davacının menfi tespit istirdat davası açamayacağını,, sözleşmede kira akdinin başlangıcının 1.9.2003 olarak gösterildiğini, davacının SKK'ya yazdığı 5.9.2006 tarihli yazıda 1.9.2003 tarihli kira akdi ile mecurda kiracı olduğunu ikrar ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

        Bu durumda yukarıda anılan kanun hükmü gereği menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek ve hüküm tarihine kadar yapılan ödemeler üzerinde durulup, davacının alacağının istirdatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde menfi tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          davası yönünden İİK'nun 72/7 maddesi uyarınca bir yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise de henüz ödenmeyen miktar için istenen menfi tespit yönünden herhangi bir karar verilmemiştir....

            Dava,6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.    Anılan yasa maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır." şeklinde ifade edildiği üzere, haciz ihbarnamesine 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 1 yıl içinde genel mahkemelerdde menfi tesbit davası açma hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davacıya haciz ihbarnamesi gönderilmiş olup 1 yıl içinde eldeki dava açıldığından, işin esasına girilerek davacının haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra dava dışı kamu borçlusunun maaşından ödemesi gereken bir kesinti bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              nün kaşide ettiği çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazını diğer davalı annesi ...'ye devrettiğinden bu devre ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı borçlu vekili, takip dayanağı çekteki tarihlerin kasıtlı olarak değiştirildiğini, tasarruftan önceki tarih gibi düzenlendiğini, takip konusu çekle ilgili menfi tesbit davası açıldığını, davacı ile müvekkilinin hiçbir ticari bağlantısı olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı ..., davacının diğer davalı oğlu ... ile evli olduğunu, dava konusu taşınmazın mal kaçırma amacı ile devredilmediğini, bu taşınmazın önceden kendisine miras yolu ile intikal ettiğini, takip konusu çekin taşınmazın devrinden çok sonra düzenlendiğini, davalı oğlunun davacıya borçlu olmadığını ve menfi tesbit davası açıldığını belirtmiştir....

                Yukarıda beliritlen gerekçeler ışığında menfi tespit talebi yönünden davanın reddine,cezai şart alacağı yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına ilkişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Cezai Şart alacağına ilişkin talep yönünde davanın açılmamış sayılmasına, 2-Menfi Tespit Talebi yönünde subut bulmayan davanın reddine, 3-İİK. 72/4. Maddesi uyarınca 236.900,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İİK. 72/4....

                  Esas sayılı dosyaları yönünden borçlu olmadığının tespiti, ipoteğin terkini ve davacı ... yönünden kira alacağı talep etmiş olması nedeniyle takip çıkış miktarları ve kira alacağı miktarı üzerinden eksik peşin nispi harçların ve davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle her bir davacı yönünden eksik başvurma harçlarını ikmal etmesi hususunda 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davacılar vekilince süresi içerisinde eksik harçlar ikmal edilmiştir. Dosyanın bir bankacı bilirkişi ve bir icra iflas hukuku alanında uzman nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek ayrı ayrı menfi tespit ve tahsil edilen kira alacağı talepleri yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, .... tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir. Bankacı bilirkişi .....ile icra iflas hukuku alanında uzman bilirkişi ....'...

                    Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir. Eldeki dava yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 20/03/2019 tarihinde açılmış olduğundan dava şartı yokluğunda davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu