İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf isteminde özetle; mahkemenin teminat oranını hatalı olarak takdir ettiğini, davacının icra takibine itiraz etmediğini, takipten sonra senette tahrifat iddiası ile menfi tespit davası açtığını, takiple dava arasında bir yıl süre olduğunu, imza inkarının olmadığını, müvekkilinin alacaklı olduğunun sabit olduğunu, davacının zaman kazanmak ve haciz baskısından kurtulmak amacında olduğunu, Senede çıplak gözle bakıldığında 1500Euro'nun 15500Euro yapılabilmesine imkan olmadığının görüleceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte 1500 rakamının 15500 yapılabilmesi için 1 ile 5 arasına 5 rakamının sığdırılması gerektiğini, ancak senede bakıldığında mümkün olmadığının görüleceğini, yazı kısmınında bitişik olarak yazıldığını, davacının kötüniyetle HMK 209 maddesine dayandığını, menfi tespit davasında İİK 72 md dikkate alınacağını ve buna göre toplam borcun %15 teminatın dosyaya sunulması gerektiğini, Tahrifat iddiasının dayanaksız olduğunu, takip kesinleştikten...
Davada asıl talep İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır.Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 20 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır.Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını, mah- kemenin aksi kanaatte olması halinde ise % 100 oranında teminat alınmasını taleple karara itiraz etmiş mahkemece bu yöndeki itirazı reddedilmiş olmakla aynı nedenlerle istinafa başvurmaktadır.Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava ko- nusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektri...
Mahallesi çalışma alanında bulunan 893 ada 2 parsel sayılı 1.013,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalılar ..., ... ve ... adına elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... kendi adına tespit ve tescil edilen 893 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tespit sırasında davalı taşınmaz içinde bırakıldığını öne sürerek bu bölümün kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece davacının ödediği bedeli İİK 361 md. göre icrada geri isteyebileceği ayrıca yapılan müracaat sonucu icra müdürlüğünün bedeli iade ettiği bu nedenle hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....
İİK 72. maddede düzenlenen menfi tespit davası borçlu tarafından açılan bir dava iken, İİK 89/3'de düzenlenen menfi tesbit davası takibin borçlusu tarafından değil, İİK 89. maddedeki yasal yollara başvurmayan veya süresinde başvurmadığı için haciz ihbarnamesindeki miktar yönünden borçlu konumuna gelen 3. şahıs tarafından açılan bir davadır. Somut olayda; davacı tarafça İİK'nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak yapıldığı iddia edilmiş olmakla, ihtiyati tedbir talebinin İİK'nın 72/3. maddesine göre değil, genel ihtiyati tedbir düzenlemesi olan HMK'nın 389. vd. maddelerine göre değerlendirilmesi gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/550 E. sayılı dosyası ile 16.08.2010 tarihinde menfi tespit davası açtığını ve davanın reddedildiğini ve kararın 23.10.2013 tarihinde kesinleştiğini ileri sürmektedir. Bu davada; davalı alacaklı tarafından istemin reddi talep edildi ise açılan bu dava zamanaşımını keser. O halde mahkemece anılan menfi tespit dava dosyası celp edilip incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zira dava İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında dava tarihindeki borçluluk durumu saptanıp borçlu olunmayan kısım varsa o tutar üzerinden borçlu bulunulmadığının tespiti biçiminde hüküm kurulmalıdır. Somut olayda mahkemece menfi tespit davasının niteliğiyle bağdaşmayacak şekilde hüküm oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, İİK 72 md ne dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davacı aleyhine davalı tarafından Büyükçekmece .. icra müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından senede dayalı olarak yürütülen takipte davacı tarafından ... bank aracılığı ile 2004 yılında ödeme yapılıp yapılmadığı ve ödeme oranında borcun kapanıp kapanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafça senet borcunun 2004 yılında vakıfbanka ödendiği ve dekontun dosyaya sunulduğu ve davalı tarafça dosyadan alındığı iddiasında bulunulmuştur. Davalı tarafın ödeme iddiasını kabul etmemesi, icra dosyası içerisinde bahsedilen ödemeye dair belge bulunmaması, davacının talebi üzerine icra dairesi tarafından ve mahkememizce defalarca ...bank'a müzekkere yazılmasına rağmen bahsedilen ödemenin kayıtlardan tespit edilememesi karşısında davacının iddiasını kanıtlayamadığı kabul edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir....
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2023 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili talep dilekçesinde özetle; İİK 72. maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, mahkemece verilen 18/11/2022 tarihli ara karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı borçlu tarafından icra takip dosyasına teminat yatırılarak takibin durduğunu, icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırıldığını, takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini ancak alacağa %15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceğini belirtmiştir....
Bu bildirimi alan üçüncü şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. ..." düzenlemesine yer verilmiştir. Eldeki dava İİK 89. maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. İcra takibinde 3. Kişi durumda olan davacının açtığı menfi tespit davasında, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/15365 esas - 2016/3253 karar ve yine 19. Hukuk Dairesinin 2016/3568 esas - 2016/6425 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere İİK 89....